Yıllardır ABD'nin sonunun çok yakın olduğunu yazıyorum.
Her yazımda kimi dostlarım arayıp dalga geçiyor.
Ben yine aynısını söylüyorum.
ABD için sonun başı geldi.
3 vakte kadar dağılıp gider.
Demedi demeyin.
2 gündür olanlar, Afrika’da diktatörlükle yönetilen ve göstermelik seçim yapılan bir ülkede yaşanmıyor.
Irak’a, Afganistan’a sözde demokrasi götüren, Türkiye’ye demokrasi dersi vermeye kalkan Süper Güç ABD’de de oluyor bunlar!
Her, "ABD batıyor" diye yazdığımda üşenmeyip beni arayıp dalga geçen kimi dostlarım, size söylüyorum.
ABD'nin 59. başkanlık seçimlerinde yaşanan belirsizlik yüzünden şu anda halk sokaklarda ve bir iç savaş çıkmasından korkulur hale geldi.
Aslında olup bitene çok da şaşırmamak gerekiyor.
Çünkü bugünlerin geleceği yıllardır apaçık belliydi.
Daha öncede defalarca yazmıştım.
Olsun tekrar edeyim.
Bu işin fitili, daha 2001 yılında İkiz Kuleler’e yapılan saldırı sırasında ateşlenmişti.
O gün, saldırının sorumlusu olarak Usame Bin Ladin gösterilmişti.
Oysa asıl neden bambaşkaydı.
Aslında herkes kimin neyi, neden yaptığını çok iyi biliyor ama bunu bir türlü ispatlayamıyordu.
Saldırıdan hareketle ABD, önce Afganistan’a sonra da Irak’a saldırdı.
Baba Bush "Haçlı Seferi" başlattığını bile söyledi çekinmeden.
Bu tehdidi kimileri duymazdan gelmişti.
O kadarla da kalmadı.
Sonrasında Arap Baharı başladı.
Libya ve Mısır’daki diktatörler devrildi, Suriye içinde fitil ateşlendi ve komşumuzda yılardır süren iç savaş başlamış oldu.
Sonradan anlaşıldı ki, İkiz Kuleler saldırısı bir senaryoymuş.
Bu saldırıların asıl nedeni, batan ABD ekonomisini yaşatmak için Ortadoğu’nun enerji kaynaklarına çökmekmiş.
Bunlar olup biterken 2008 krizi geldi.
O krizde, ABD’nin devasa şirketleri kağıt kuleler gibi yerle bir oldular.
Krizi aşabilmek için ABD, tam 1 trilyon dolar bastı.
Bu sayede batışını bir süre öteledi ama ekonomisi felç olmaktan kurtaramadı.
Hatta sadece ABD değil, AB’de de ekonomi felç oldu.
Gelelim bugüne.
ABD krizi bir türlü önleyemediği için 2019 yılı sonunda 1 trilyon dolardan fazla parayı yine bastı.
Tam bu sırada pandemi süreci de başladı.
Halen devam eden salgın, bütün dünyanın ekonomisini felç etti.
27 Ekim’de bu sütunlardan “Küresel sistem batıyor” başlıklı bir yazım yayınlandı.
O yazıda, küresel finans sisteminin nasıl can çekiştiğini uzunca anlattım.
İşte linki merak edenler bakabilir.
https://www.detayhaberler.com/yazarlar/ibrahim-coban/kuresel-sistem-batiyor/269/
Özetle, şu anda ABD’nin karışmasının asıl nedeni, içinden çıkamadığı ekonomik krizdir.
Bu kriz, 1929 ekonomik buhranından da tehlikeli bir boyuta ulaştı.
Üretimin yeterli olmadığı, üretilenin hakça paylaşılmadığı zulüm sisteminin yaşamasını beklemek tümüyle hayaldir zaten.
ABD şu anda hem ekonomik hem de siyasi krizle boğuşuyor.
Yaşadığı bu büyük buhranı aşar mı bilemem.
Belki taraflar aralarında anlaşıp bir orta yol bulur ve ABD böylece bir süre daha yoluna devam edebilir.
Ama bu durumun çok uzun ömürlü olmayacağını anlamak için kâhin olmaya gerek yok.
Evet, yeni bir dünya kuruluyor.
Yenidünya kurulurken; hakça paylaşılan adil bir sisteme geçilirse ne alâ.
Yok, aynı zulüm ve sömürü sistemi devam ettirilmeye kalkılacaksa, söylemesi zor ama kıyameti bekleyelim.
Allah dünyaki yöneticilerine hepsine akıl izan nasip etsin.
Bizlerde bu buhranı aşma gücü versin.
Âmin