Ne kadar şey götürür insandan kin ve öfke, öyle değil mi? Şahsi kanaatimizce, yaşanabilecek en büyük kayıp akıl olur. Sinirlendiğimizde, nefret kaynaklı akıl yitimi nedeniyle, benliğimiz, kimliğimiz ve irademizin kontrolünü kaybettiğimiz aşikâr bir durumdur. İlaveten pişmanlıkların kaynağında da şuursuzluk esaslı kayboluşlara bağlı kayıplar, oldukça ağır bedeller ödetmektedir.
En sevilenlerin yitip gittiği bu gayya ortamında, davranışsal yetkinliklerde meydana gelen sınır tanımazlık ve aşırı güç hissiyatı, zafere taşıyan araç olmaktan ziyade anlık mutlulukların kayıplarla dolu duraklarına sürükleyen bir vesile halini almaktadır.
Tüm bu yitirilmişliklere eklenen eskiden kalma öfke sahipleri ve enerji vampirlerinin, tam da bu anlarda, sıcaklığı hissedilen son damla kanın peşinde olduğunu anlamak ise imkânsıza yakındır.
Yadsınamaz bir gerçek halinde, kimse çekilen çilenin boyutunu anlayamaz elbette. Ve hiç şüphesiz ki hesap edilemez büyüklüktedir kayıplar.En özel yerlerde, her bir kaybın kişiye özel yarası kalır, fiziksel ya da ruhsal olarak.
Tam burada duralım şimdi.
Derin bir nefes alıp, bu kötü halin kazandırdığı odaklanma ve hedefe koşullanma yeteneği ile çevrede akıl sahibi görülen doğru rehberlere yakınlaşıldığını düşünelim.
Ne mi olacak?
Hatırlatacaklar. Kazandıracaklar . Yakınlaştıracaklar.
Neyi mi?
Değer olarak benimsenmiş,yaşama sebebi sayılan maddi ve manevi kıymetlerin tümünü. Yani en büyük hazineleri anımsatacaklar. En muhafaza edilmesi gerekenleri, emanetten çıkarıp teslim edecekler hiç zarar görmemiş halde. Hiç sönmemesi gereken ışıkların önündeki gölgeleri kaldıracaklar. Hatta durulması gereken noktayı işaretleyecekler vicdanlar ve akılların birleştiği yerde.
İnsan davranışı ve toplum psikolojisi üzerine herhangi bir ihtisasımız söz konusu değil. Yaşamımızdaki bir kesiti, çevremizde, farklı nedenlere bağlı şekilde gözlemlememiz bize bu yazıyı kaleme aldıran. .
Farklılaşan kimlikler, kitleler ve çevresel faktörlere baktığımızda gördüğümüz şu ki, son dönem seçimlerinin çoğunluğunun altında öfke, kin ve intikam duygusu yatmakta. Ve her birini ayrı ayrı ele alıp, her biri için sen olsan ne yapardın sorularına cevaben tek çıkış yolunun, haklısın ama ile başlayan temenni ifadeleri ve ikna yöntemlerinin olduğu bir dönem bu dönem.
Azdan az, çoktan çok gider çerçevesinden meselelere bakış açısını tercih eden cenahın, vazgeçtiklerinin aslında ne kadar ehemmiyet taşıdığını fark etmeleri bu dönem için çok önemli.
İyilik ve kötülük mücadelesinde,iyiliğin feda edilerek mutluluk sağlanacağına inanmak, emin olunuz ki bugüne değin sonuca ulaştığı görülmemiş bir yöntemdir. Bu yöntemden sonuç elde ederek, başarılamayanı elde etmeyi deneyenlerin, bu toprakları tercih etmelerinin sebebi ise, yaşanan acılara şahit olamayacak uzaklıkta olmak kalmak isteyişleridir.
Elbette kişisel tercih ve seçimler yargılanamaz. Ancak şuna tatmin edici bir cevap beklemek de hepimizin hakkıdır ; Bir sonraki nesile tarafımızdan devredilecek değerler kin, öfke, hırs gibi kişiye özel basit insani olgular mı yoksa millet, devlet, kültür, inanç gibi kutsallığı medeniyetler ve tarih önünde kabul görmüş akıl, vicdan ve irade mahsülleri mi olacak?
Değerlerin kader mi yoksa tercih mi olduğuna iyi karar verilmeli. Karar aşamasında bulunulan noktanın en üst makamından en geniş perspektifi görüyor olmak ise çok önemli bir ipucu. Varlığın sebebi olan kıstaslara asla sırt dönmemek ve onları feda etmemek devamlılık ve sürdürülebilirliğin ana unsurudur.
Güneşin kendi ekseninde tekrar doğudan yükselmeye başladığı bu alacakaranlıkta, dünyayı donmaktan kurtaracak olan hiç şüphesiz ki birliktelik sayesinde elde edilecek sıcaklık olacaktır. Gelin buluşalım tüm samimiyetimizle. Sevmek, sevgi göstermek, bu topraklarda var olan mevcut değerlerin asli unsurudur. Rotamızın durakları da limanları da belli. Geçin kaptan köşküne ve şişirin yelkenleri gönülden gönüle.
Sevgi ve muhabbetle.
Birlilten kuvvet doğar. Guzel yazı olmuş. Tebrikler Aybars Bey
En özel yerlerde, her bir kaybın kişiye özel yarası kalır, fiziksel ya da ruhsal olarak...Teşekkürler güzel yazınız ve tespitleriniz için...
Kalemine yuregine saglik abimm
Gönül gel seninle muhabbet edelim