4,5 milyar yaşında olduğu bilim adamlarınca ifade edilen bir gezegen üzerinde yaşamaktayız. Adını Dünya olarak belirlediğimiz bu gezegende, medeni yaşamın 200.000 yıl öncesi başladığı kabul edilmektedir. Dünya üzerinde var olan bu medeni toplumların zaman içerisinde birçok kez dönüşüme uğramasıyla, bugünkü milletler seviyesine ulaşılmıştır.
Akademik çalışmalar, ulusal ve uluslararası resmi yayınların da kabullendiği, dönemin yükselen akımına yön vericilerinin tarifi üzere, insanoğlunun geçirdiği dönüşümlerin dönüm noktalarını şu şekilde sıralayabiliriz;
Toplum 1.0 – Buğday üretimi
Toplum 2.0 – Yazının icadı
Toplum 3.0- Devletleşme ve İmparatorluklar
Toplum 4.0 – Sanayi Devrimi
Toplum 5.0 – Sosyal Toplum
Bu dönüşümlerin hepsinin ortak yanlarını, tarihte gerçekleşen neden-sonuç ilişkileri çerçevesinde incelediğimizde, kesişim kümelerini görmekte zorluk çekmeyiz.
İlk çıkışlarında kasıtsız şekilde ortaya çıkışları, daha önceden tahmin edilememeleri, ortalama insan mutsuzluğunu hedef alarak iyileşme elde etmeye çalışmaları, güçlenen üst sınıflar oluşturmaları, güçlenen toplumsal gruplara sebep olmaları, kendinden önceki dönüşümleri öldürmeleri, evrensel etkide oluşları ve geri dönüşümsüz şekilde kendilerine yer bulmaları, bizim edindiğimiz ve anladığımız çıkarımlardır.
İçerisinde bulunduğumuz Sosyal Toplum Dönemi için öne çıkan en farklı özellik olarak, her konuya ilişkin açık ve erişebilir kaynaklara sahip olmasını gösterebiliriz. Bugün yetkin veya varlıklı olmanızdan ziyade, ilgili ve istekli olmanız, dijital dönüşüm ve teknolojiye dair her türlü kaynağa kolay şekilde ulaşmanızı sağlayabilmekte.
Genel itibariyle, ulaşmaya çalıştığınız konuya ilişkin hedef nokta ve ilgili içeriğin, www. şeklinde başlayıp com. ülke uzantısını yazacağınız bir adreste sizi beklemekte olduğuna emin olabilirsiniz.
Özellikle Ulus Devlet kavramını tehdit eden Sosyal Toplum olgusuna dair Türk Milliyetçileri’ nin hazırlıklı olması, gelecek güvenliği ve sürdürülebilirliği adına önem arz etmektedir.
Arap coğrafyası, nüfus azlığı nedeniyle devlet vasfını yitirmek üzere olan Baltık ülkeleri ve sonradan devletleşmiş, ari millet yapısına, hiç, sahip olmayan Avrupa devletlerine bakacak olursak, ortaya çıkan Sanal Vatandaşlık kavramının gitgide karşılık bulduğu görülmektedir. Sembolik bedeller ve yaklaşımlar karşılığında, darboğaz yaşanan birçok konuya kolay çözümler sunulması, sanal vatandaşlığın en cazip özelliği izlenimini vermektedir.
Ana argümanının Dijital Dönüşüm ve Dijitalleşme olarak belirlendiği Sosyal Toplum Dönüşümü’ nün Yapay Zekâ, Bulut Teknolojisi, Arttırılmış ve Sanal Gerçeklik, Siber Güvenlik, E-Ticaret ve Finans gibi hayatlarımızı direk etkileyecek çok güçlü gelişimlere sahip olacağı bugün kesinleşmiş biçimdedir.
Eğer ki, 21.Yüzyıl için bir Armagedon kurgusundan bahsedilecek veya senaryoları kurulacaksa, iyi bilinmelidir ki, bahsi geçen tüm adımlar bu teknolojiler sayesinde gerçekleşebilir veya savaşın en büyük gücü bu teknolojilere sahip olan olacaktır.
Bu gelişimlere aldırış etmemek, sırtını dönmek veya kabullenmemek, gerçek yaşamdan soyutlanmak bu dönüşümün yok ettiği, gerideki dönüşümde kalan bir toplum anlayışı ile yok edilmeyi kabullenmekten başka bir şey değildir. Yaşanmakta olan tüm bu gelişmelere kurgulayıcı, uyarlayıcı ve dahi yön belirleyici olmadan, sadece uygulayıcı veya sadece uyarlanan olmayı kabul etmek de aynı tehlike sürecinin farklılaştırılmış hali olacaktır.
Her dönemde karşımıza çıkacak böylesi dönüşümlere dair, bir Türk büyüğünün ortaya koyduğu ; İlmi anlamda gelişen her konuyu dikkatle takip etmeli, endüstri ve teknik sahalardaki gelişmelere yakın olmalı, halkın gelişimini esas alacak öngörü ve stratejilerle geleceği hedefleyen bir fikir yapısına sahip olunması yönündeki yaklaşım benimsenmeli ve ısrarla uygulanmalıdır.
Unutulmasın ki, ülkümüz, Türk Milleti’nin ilim, sanat, ziraat, iktisat, kültür ve diğer her alanda, milli gelenek ve milli bünyeye uygun bir şekilde kalkındırılması içte ve dışta her çeşit saldırganlıklara karşı korunarak, sonsuza kadar hür ve müstakil olarak yaşatılmasını hedef tutan bir idealdir.
Saygı ve selamlarımı sunarım.
sanal dünyanın gerçek anlatımı... kalemine sağlık