Selçuk Türkoğlu çook eski dostumdur.
Hala da dost olduğumuzu düşünüyorum.
Bu yüzden de, buradan herkesin içinde uyaracağım.
Ama dost acı söyler.
Selçuk Türkoğlu adaylığı ilan edildikten sonra uzun süre ortalarda görünmedi. O sıralarda sağlık sorunu yaşadığı için evinde dinlendiğini zannediyordum. Meğer İstanbul’daymış. Bunu da sosyal medyadan üst üste yaptığı paylaşımlardan öğrenmiştim. O paylaşımları görünce Bursa yerine İstanbul’a aday yapıldığını düşündüğünü zannettim hatta.
Ama İstanbul’dan bir iki paylaşım yapıp yine ortalıktan kayboldu.
Birkaç gün önce bu kez elinde sprey boyalarla çıktı ortaya… Alinur Aktaş’ın hizmetlerini tanıttığı billboardları karalarken göründü… Ertesi gün de kendi seçim otobüsünü birileri karalamış, suçu da kanıtı olmadığı halde Alinur Aktaş’a attı.
Velhasıl, çelik çomak oynamayı bırakıp bir türlü seçime odaklanamadı.
Rakipleri birer birer proje açıklarken, takıntı haline getirdiği Alinur Aktaş’a salvo yapmayı sürdürdü, hala da sürdürüyor.
Seçim atmosferinde bir adayın rakiplerine salvo yapması pek yadırganmaz. Ancak vahim iki hata yapıyorsun sevgili Selçuk Türkoğlu.
Birinci hatan, Bursa’da hizmet çıtasını zirveye çıkaran Alinur Aktaş’a yüklenmekten, seçilirsen Bursa’ya neler yapacağını bir türlü söylememen.
Yahu diyelim sana oy vereceğim. Peki, “Başkan seçilirsen ne yapacaksın güzelim Bursa’ya?” Bunu söyleyiver hele.
Tabi farkında olmadan Alinur Aktaş’ın reklamını yapman da cabası bu arada. Mesela eline sprey boyalar aldığında, karaladığın o billboardlarda Alinur Aktaş’ın kentsel dönüşüme ne kadar önem verdiğinin de reklamını yaptın. Alinur Aktaş Bursa’nın deprem haritasını çıkarttı, çöküntü bölgelerinde kentsel dönüşüm hamlesi başlattı, yeni döneme Bursa’da 100.000 depreme dayanıklı konut yapacağını ilan etti, 1050 konutlar yeniden yapılıyor, Tower Plaza’yı yıktı, Doğanbey için proje açıkladı, Ulucami’yi saran köhne binaları yıktı, Altıparmak’ı dönüştürecek, Yiğitler ve Mevlana’da kentsel dönüşüm projelerinin ilk kısmını çoktan bitirdi.
Hah işte bunların bir güzel reklamını yaptın. Alinur Aktaş ne kadar da müteşekkirdir sana projelerini bedavaya duyurduğun için.
Bugün de BURFAŞ’ın hizmetlerinin reklamını yaptın.
Ekrem İmamoğlu koca İstanbul’da epi topu 12 tane 50 kişilik lokanta açıp 40 liraya yemek dağıtıyor ya, hah işte Alinur Aktaş çıtayı yükseltip ülkenin geleceği olan gençlere 16 tane Gençlik Merkezi açmış. Bursa’nın her köşesine BURFAŞ kafeler açıp, Amerikan kahvesi yerine ucuz ve kaliteli kahve içecekleri mekânlar kazandırmış. Bursalı gençlere ‘genç kart’ vererek, Bursa’da yapılacak kültürel etkinliklere katılacak bütçe sağlamış. Birde sahurda Bursalılara gece döneri ikram etmiş.
Yani harıl harıl gençler için çalışıyor.
Belediye şirketi BURFAŞ’ın ettiği kârı gençler ve Bursalılar ile paylaşıyor.
Çıkıp, daha fazla ne yapacağını söylemek yerine bu güzel hizmetleri eleştirmek de hangi aklın ürünü? Bu aklı vereni hemen kov bence.
Yahu Alinur Aktaş sosyal belediyecilik yapıyor tutup bunu eleştiriyorsun.
Kaldı ki Ekrem İmamoğlu koca İstanbul’da devede kulak kalacak sosyal projesini duyurmak için belediye kasasından bütün televizyonlarda reklam veriyor. Buna tek lafın yok. Bursalılara verilen hizmete neden söz ediyorsun yahu?
Bu arada, diğer rakibin Mustafa Bozbey’in neler vaat ettiklerinden haberin mi yok, yoksa iltimas mı geçiyorsun Bozbey’e?
Mesela Mustafa Bozbey Bursa’da her emekliye 2.000 lira dağıtacağını iddia ediyor.
Çıkıp, “Yahu Bursa’da 709.000 tane emekli var, ayda yapar 1 milyar 400 milyon lira, yılda yapar 17 milyar liraya yakın para. Bursa’nın aylık bütçesi 1 milyar lira bile değilken, kimi kandırıyorsun?” demiyorsun.
Eğer İYİ Parti’ye verilecek olan oyların AK Partililerden geleceğini zannediyorsan da yanılıyorsun!
Oy alacağın asıl kesim, 2019’da ittifak yaptığınız CHP’ye, kerhen oy veren İYİ Partililerdir.
Bunu unutma.
Bu arada Bursa Mustafa Bozbey hakkındaki şu iddialar ile çalkalanıyor.
Duymadın mı bunları?
O zaman ben duyurayım sevabına.
Bozbey, Nilüfer Belediye Başkanıyken kedi şirketine başkanı olduğu belediyenin arsasını kiralamış.
Ödediği kira 5 bin lira. Ama o arsanın üzerine yaptığı binanın sadece üst katını, başkanlığını yaptığı Nilüfer Belediyesi’ne ayda 140.000 liraya gerisin geriye kiralamış.
Kira süresi de 25 sene…
Bitmedi, rakibin olan Mustafa Bozbey, kendi ağzıyla “Ailemizin vakfı” dediği NİLVAK’a bir okul yaptırmaya başlamış.
Ama okulun inşaatı kaçak olduğu için Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem 44 milyon lira ceza kesmiş.
Bozbey’in geyik festivali, cinsiyetsiz tuvaletleri ve her mahalleye eşcinsel kontenjanı uygulamalarını da hatırlatıvereyim bu arada.
Sahi bunlara neden tek kelime etmezsin ki?
Ettiysen ben duymadım, varsa bu konuda açıklaman gönderirsen yazacağım. Eğer bunları destekliyorsan söyle onu da yazarım.
***
Şimdi geleyim yazının sonuna.
Sevgili Selçuk Türkoğlu eski öğretmendir. Zaten bunu her fırsatta yaptığı basın açıklamalarında da söylüyor. Galiba eskiden Bilal diye anlama güçlüğü çeken bir öğrencisi vardı Türkoğlu’nun. Bu yüzden de geçende gönderdiği basın açıklamasında, “Bilal’e anlatır gibi anlatayım” demiş. Bilal’in kim olduğunu bilmiyorum. Fakat ben kendisine okula yeni başlamış bir öğrenciye anlatır gibi şunları söyleyeyim.
Şunun şurasında seçime 6 gün kaldı ama propaganda yasağın başlamasına sadece 4 gün kaldı.
Selçuk Türkoğlu aday olduktan sonra tek projesini duymadık, açıklasın ki öğrenelim.
Tek rakibe yükleniyor ama iddia ortaya koyan 2 rakibi var.
Bu rakipleri sahada fırtına gibi esip proje açıklıyorlar.
Selçuk Türkoğlu geçen sene %11 oy alıp Milletvekili seçildi.
Eğer 31 Mart’ta açılan sandıklarda bu oranın altında oy alırsa bence Milletvekilliği düşer.
Tamam, yasal olarak düşmez ama Meral Akşener üzerini kırmızı kalemle çizer.
Yani bir daha aday maday yapmaz.
Bu yüzden çalışmalı, çalışmalı, çalışmalı.
Çoook ama çoook çalışmalı.
Bir rakibi seçtirmemeye değil, kendisi seçilmeye çalışmalı.