Türkiye'nin gözbebeği tarihî ve kültürel miraslarından biri olan şehirdir Bursa. İşte bu mirasların en özel parçalarından biri olan Bursa Mevlevihanesi, uzun bir süre zorlu bir kaderle boğuştu. 1615 yılında Osmanlı Sultanı I. Ahmed'in emriyle Cünûnî Ahmed Dede tarafından kurulan bu eşsiz yapı, 1925 yılında yasayla kapatıldıktan sonra bakımsızlık ve farklı amaçlarla kullanılmak zorunda kaldı.
Ancak Bursa Büyükşehir Belediyesi, bu tarihî eseri tekrar ayağa kaldırma ve ihtişamına kavuşturma cesaretini gösterdi. 'Semahane', 'Türbe, Meydan-ı Şerif ve Matbah-ı Şerif', 'Dedegan Hücreleri ve Selamlık' olmak üzere üç ana bölümden oluşan bu yapı, özgün kimliğiyle yeniden canlandırıldı. Yeniden ayağa kaldırılan bu eşsiz eserin Semahane'sindeki tavan işlemeleri ve ahşap oymalar adeta göz kamaştırıyor, Matbah-ı Şerif bölümü ise Mevlevilik kültürünü zengin bir müzeye dönüştürdü. Dedegan Hücreleri ve Selamlık bölümü ise uzmanlık seviyesinde musiki ve hat derslerine ev sahipliği yapacak bir merkez haline geldi.
Bursa Mevlevihanesi'nin resmi açılışı, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un da katıldığı görkemli bir törenle dün gerçekleşti. Açılıştan bir gece öncesinde de ilk sema gösterisinin yapıldığı bir tören düzenlendi. O törene de, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ile Hz. Mevlana’nın torunları katıldı.
Şunu vurgulayalım, yapılan restorasyon sadece tarihî bir binanın yeniden hayata dönüşü anlamına gelmiyor, aynı zamanda Mevlevi geleneğinin tüm yönlerini canlandırma ve gelecek nesillere aktarma görevinin ifadesidir.
Unutmadan, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, her iki programda yaptığı konuşmalarda, bu eşsiz mirasa ve şehrin kültürel kimliğine sahip çıkmanın ne kadar önemli olduğunu açıkça vurguladı. Bursa’nın tarihî ve kültürel zenginliklerini koruma ve gelecek kuşaklara aktarma taahhüdünün altını çizdi.
Mevlevilik, maneviyat, aşk, marifet ve hizmeti birleştiren bir öğretidir. Mevlevihaneler, tarih boyunca toplumun manevi hayatına büyük etki yapmış ve güzel sanatların gelişimine katkıda bulunmuştur. İşte Bursa Mevlevihane’sinin yeniden hayata dönüşü, bu geleneği canlandırma ve yeni nesillere aktarma misyonunu üstleniyor.
Özetleyelim.
Yeniden ayağa kaldırılan Bursa Mevlevihanesi, bu güzel şehrin tarihî mirasına olan taahhüdünü bir kez daha ortaya çıkardı. Bursa’nın emin ellerde olduğunu gösterdi. Çünkü Bursa Mevlevihane’sinin yeniden canlanışı, bu şehrin kültürel zenginliklerine olan saygının bir ifadesidir ve bu mirası gelecek kuşaklara aktarma taahhüdünü yansıtır. Bursa, sahip olduğu bu eşsiz mirası ve kültürel zenginlikleriyle daima büyüleyici bir şehir olarak hafızalarda yer alacak.
Sonuç olarak, Bursa Mevlevihanesi'nin yeniden ayağa kaldırılması sadece bir tarihî eserin restore edilmesi anlamına gelmiyor, aynı zamanda Mevlevi geleneği ve kültürünün yaşatılması ve tanıtılmasına da katkı sağlıyor. Mevlevilik ise maneviyatı, aşkı, marifeti ve hizmeti birleştiren bir öğretidir. Bursa Mevlevihanesi, bu öğretinin canlandırılması ve gelecek kuşaklara aktarılması için önemli bir rol oynayacak. Bu önemli projenin gerçekleşmesinde cesareti ve dirayetiyle öne çıkan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'a teşekkür etmek gerekir. Aktaş'ın, Bursa'nın tarihî mirasına ve kültürel kimliğine sahip çıkma kararlılığı, bu şehrin güzelliklerini koruma ve gelecek kuşaklara aktarma taahhüdünün bir ifadesidir. Bu yüzden de cesareti ve vizyonu için kendisine minnettarız.