“Başlarına taş düşşe Alinur Aktaş’tan bilenler” başlığıyla kaleme aldığım yazının sonunda Anadolu Spor Gazetecileri Derneği’nin (ASGD) Spor Genel Müdürlüğü’ne ait olan tesisten tahliye edildiği halde sorumluluğu Bursa Büyükşehir Beldediye Başkanı Alinur Aktaş’a atmalarını eleştirdim.
https://www.detayhaberler.com/yazarlar/ibrahim-coban/baslarina-tas-dusse-alinur-aktas-tan-bilenler/335/
Yazının sonunda da bazı sorular sorup cevap beklediğimi ifade ettim.
Beklediğim cevaplar geldi.
Önce Genel Başkan Yardımcısı Ömer Aydoğdu aradı.
ASGD’de kullandığı yer hakkında ve Balkan Turu sırasında alınıp iptal edilen gri pasaportlar hakkında açıklama yaptı.
Daha sonra da ASGD Genel Başkanı İbrahim Erdoğan aradı telefonda epey sohbet ettik.
Ben eleştirilerimi tekrar ettim, İbrahim Erdoğan’da açıklamalarını yaptı.
Sonrasında da, açıklamalarını watsap üzerinden yazılı olarak gönderdi.
O zaman, “Cevap hakkı kutsaldır” diyerek, gönderdiği metni noktasına, virgülüne el süremeden paylaşayım:
“Sevgili İbrahim Çoban Kardeşim;
Erdal Şahan’ın sosyal medya sayfasındaki paylaşımından yola çıkarak sorduğun soruların yanıtlarını memnuniyetle veriyorum.
Hoş bu yanıtların çoğu o paylaşımın altında da vardı ama ya okumadın ya da tatmin edici bulmayıp yeniden sorma ihtiyacı hissettin.
SORU: ASGD’yi Spor Genel Müdürlüğü tahliye ettiği halde, neden Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş tahliye etmiş algısı oluşturuyorsunuz?
CEVAP: Spor Genel Müdürlüğü, tesisin ASGD’ye yeniden kiralanmasıyla ilgili olarak, her sözleşme bitiminde olduğu gibi İl Müdürlüğü’ne ‘Yetkilendirme’ yazısı gönderdi. (AK Parti Bursa Milletvekili Refik ÖZEN ve Spor Genel Müdür Yardımcısı Süleyman ŞAHİN konunun bire bir şahitleridir.)
İlerleyen süreçte, İl Müdürlüğü ile Büyükşehir Belediyesi arasında, Millet Bahçesi’nin genişletilmesi Projesi kapsamında devir protokolü yapıldı ve ASGD’nin kira sözleşmesinin uzatılmayıp tahliye edilmesi, doğrudan Başkan Alinur Aktaş tarafından, Spor İl Müdürlüğü’den istendi.
Başkan Aktaş’ın tarafımızdan eleştirilere konu olan ‘vicdani sorumluluğu’ işte tam da burada başlıyor.
Çünkü önceki ilk proje sürecinde Büyükşehir eski Genel Sekreteri İsmail Yılmaz ve Fen İşleri Müdürü Feridun Tarım, Aktaş’ın bilgisi dahilinde derneğin 450 metrekarelik bahçesini yeşil alana dahil etmek üzere talep edildi. Karşılığında da ASGD’nin ana binasını dıştan giydirme yaparak restore edeceklerinin sözü verildi. Grafik çalışması da bizzat Büyükşehir’de yapılıp, Feridun Tarım tarafından bizlere gönderildi. (Fotoğrafı ekte)
Bu toplantı Spor eski İl Müdürü Süleyman Şahin’in makamında ve onun şahitliğinde yapıldı. Biz bahçemizi, üzerindeki ek binayı da yıkarak sözümüzü yerine getirdik. Ne yazık ki, karşılığında restorasyon sözü yerine getirilmediği gibi tahliyeye zorlanıp, beraberinde apar topar yıkım kararı uygulandı. Zaman zaman diyaloğumuz da olmasına karşın, Başkan Aktaş’ın bu süreçte görüşmekten kaçınması ve yıkımı bir mağduriyete yol açmadan(ki, yıkılan tesis kamunun tek bir çivisinin dahi olmadığı, ASGD’nin kendi çabalarıyla yaptırdığı tesisti) yapılması yönündeki talebimize kulak vermemesini de özellikle belirtmek isterim. Oysa başkan dediğin kriz yaratan değil, kriz çözendir değil mi?
SORU: Neden kira için fatura kesmeyip, devletin alacağı vergiye göz koyuyorsunuz?
CEVAP: İddia sahibi Murat Taşçı adlı kişinin, derneğimizle hiç bir resmî muhataplığı yoktur. Kiralama ile değil, “İşletme Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi” ile doğan resmî muhataplığımız, oğlu Muhammet Taşçı iledir. Bu sözleşmede belirtilen hizmet bedelinin bağış karşılığında ödenmesi ise dernek gelirlerinin, makbuz karşılığında olması gerektiğindendir. Bir de taraflar bunu sözleşme ile karşılıklı olarak beyan edip en baştan kabul ederler ve bu durum tam otuz yıldır böyledir. Ayrıca ASGD İktisadi İşletmesi aracılığıyla vergi mükellefidir ve edimlerini de yerine getirmektedir.
Bu iddialar; ASGD’ye iki yılı aşkın süredir ödeme yapmayan ve derneğe yasal faizleri hariç olmak üzere, ikiyüz bin TL’nin üzerinde borçlanan kişinin, derneğin alacak davası açma hakkı nedeniyle duyduğu hezeyanlardır. Halbuki onlar da bizim gibi yerlerinden olduğu ve Atatürk Stadı yıkım çalışmaları süresince iş yapamadıkları için henüz bir işlem yapmayı vicdan terazimizle tartma aşamasındaydık. Ama birileri fikrine girmiş olmalı ki, muhtemelen ön almak için oğlu adına mesnetsiz iddialarda bulunmuş.
SORU: Genel Başkan Yardımcınıza ait olan özel bir şirketi 16 ay süreyle bedavaya neden dernek tesisinde ağırlıyorsunuz, yetmezmiş gibi ısıtma, elektrik su ve telefon faturalarını müstecire ödetiyorsunuz?
CEVAP: Ömer Aydoğdu’ya ait CEPTV ile ilgili konu da aynen şöyle: Derneğin bir odası ile zemin kattaki bir odayı; binanın içten zemin döşemeleri, boya, badana, bakım ve tadilat masrafını karşılamak, (ilgili fotoğraflar erktedir) aynı zamanda ASGD’nin faaliyetlerine sosyal medya televizyonundan bedelsiz katkı sağlamak ve ‘süreli olmak’ kaydıyla kullandırdık. Aslında onun yaptığı masraflar da bina yaklaşık bir buçuk sene sonra yıkıldığı için maalesef boşa gitti.
Elektrik, su ve doğalgaz faturalarının muhatabımızca ödeneceği de, protokolde otuz yıldır hep var ve uygulanıyor zaten. Konuşulması bile gereksiz.
SORU: Bursa İl Gençlik ve Spor Müdürlüğü ile imzaladığınız protokolün 6. Maddesinde açıkça belirtildiği halde, tesisi neden başka birine kiralıyorsunuz?
CEVAP: ASGD üçüncü şahıslarla kiralama değil, ‘işletme hizmeti satın alma sözleşmesi yapıyor. Beşer yıllık yapılan sözleşmelere, “mücbir sebep olmadıkça”maddesini de mutlaka koyuyor. Nitekim en son kişi 3,5 yıl kullandıktan sonra ‘mücbir sebep’ ortaya çıktı ve hep birlikte tahliye sonucu doğdu.
Özetle derneğin kiralama yetkisi yok ama lokalimiz kah restoran, kah kafe olarak, 30 yıldır hep üçüncü şahıslarca, “İşletme Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi” yöntemi ile çalıştırıldı. Bu fikri derneğe veren de Gençlik Spor İl Müdürlüğü idi. Uygulama yanlış olsaydı, kurum bunca yıldır dernek hakkında çoktan bir işlem yapardı.
SORU: İbrahim Erdoğan, Yüksel Baysal ve Ömer Aydoğdu spor konusunda uzmanlaşan gazeteciler değildir. Futbol dâhil sporun çoğu branşında bilgileri yetersizdir. Buna rağmen ASGD’nin Genel Başkanlığı ve yardımcılıklarını neden yaptıklarını anlamıyorum. Oysa bu konularda bilgi sahibi olan genç kuşaktan nice gazeteci var. Tüm koltukları doldurmak yerine, genel başkan yardımcılarını gençlerden seçseydiniz keşke.
CEVAP: İbrahim Erdoğan mesleğe 1983 yılında Bursa Hakimiyet Gazetesi’nde spor muhabiri olarak başladı ve ömrü tüm amatör sahalar da dahil spor tesislerinde geçti. Bursa Hakimiyet’ten sonra ULUDAĞ Gazetesi’nde spor müdürlüğü, OLAY Gazetesi’nde uzun yıllar spor şefliği, YENİGÜN Gazetesi’nde spor müdürlüğü yaptı. OLAY’da 1992 yılında yazıişleri müdürlüğüne geçinceye kadar yani tam 9 yıl sporun içindeydi, sonrasında da gerek haber, gerek yazı ve yorumlarıyla da hep içinde oldu.
Kaldı ki ASGD tüzüğü sadece spor gazetecisi şartı aramıyor. Kurucularımız arasında dahi o anda spor gazeteciliğinin dışında faaliyet gösteren meslek büyüklerimiz vardı. Örneğin ilk genel başkan Erol Bilenser, OLAY’da genel yayın yönetmeni, Ahmet Emin Yılmaz da siyaset yazarıydı. Üyelerimiz arasında Anadolu’da gazete sahiplerinin dahi olduğunu eklemeliyim.
SORU: İbrahim Erdoğan, Ömer Aydoğdu ve Yüksel Baysal 2019 yılında Balkan turu düzenlemişlerdi. Ancak bu ticari geziye yerel yönetimleri sponsor yapmaya kalkmaları, yetmiyormuş gibi gazetecilikle hiç ilgisi olmayan 37 kişi için Valilikten gri pasaport almaya kalkmaları büyük bir skandaldı.
CEVAP: Bunun bir sosyal sorumluluk projesi olduğu, Bosna devletinin resmî bir daveti olduğu, üç gün sürecek Tuzla kenti festivalinde gösteri yapıp Türk kültürünü tanıtacak folklor grubu da dahil tüm katılımcıların, ASGD tüzüğünün üyelerinin dışında toplumun her kesimini etkinliklerine dahil etmesine cevaz veren maddesine uygun olduğu kanıtlandı. Onun içindir ki bu konuyla ilgili ne bir soruşturma, ne bir kovuşturma, ne de herhangi bir kişinin ifadeye çağrılma gereği dahi duyulmamıştır.
SORU: Bir diğer yadırgadığım konu da, İbrahim Erdoğan’ın ASGD Genel Başkanı olarak bir siyasi partide başkan yardımcısı olmasıdır. İlla siyaset yapacaksa doğru olan ASGD Genel Başkanlığı’ndan istifa etmesidir.
CEVAP: Hem dernek başkanlığı, hem parti görevi etik mi? diye şahsıma soruluyor. Önce ailemden sonra teşkilatımdan izin ve onay alarak politikaya girdim. Yapılacak ilk genel kurulda da hazirun iradesi zaten nihai kararı verecek.
Şöyle bitireyim:
Allah hem beni, hem de meslektaşlarımı, üye dahi olmadan ‘radikal partili’ gibi davranmaktan korusun.”
Evet, açıklama böyle.
Yukarıda linkini de verdiğim bir önceki yazımda özellikle CEPTV, fatura yerine bağış makbuzu verilmesi ve geçmiş dönemdeki Balkan Turu hakkındaki açıklamalar ve pandemi nedeniyle ASGD Genel Kurulu yapılamadığı için en azından benim açımdan tatmin edici.
Spor Genel Müdürlüğü’ne ait olan tesisten, Spor Genel Müdürlüğü tarafından ASGD’nin tahliye edildiği halde, sanki yer Bursa Büyükşehir Belediyesi’ninmiş ve tahliyeyi Alinur Aktaş yapmış gibi algı oluşturulması konusunda yine aynı düşünüyorum.
Evet, soruna çare bulması için Bursa Büyükşehir Belediyesi’nden DESTEK istenebilir ve muhtemelen Başkan Alinur Aktaş bir çözüm için uğraşır ve belkide uğraşıyordur. Ancak doğrudan hiçbir sorumluluğu olmadığı halde sanki ASGD’yi Alinur Aktaş kapı dışarı etmiş algısı yaratılması doğru değil.