Koronavirüs (Covid-19) süreci dünyada çok ciddi kayıplara ve değişime yol açtı. Tabi ki ülkemizde bu süreçten nasibini aldı. Ekonomiden eğitime kadar her noktada zarar gördük. Nihayet yavaş yavaş yeni-normalleşme sürecine giriyoruz.
Korona virüs salgını dalga dalga tüm dünyaya yayılmaya başladığı andan itibaren ülkemizde hızlı ve doğru adımlar atıldı. Bu bizim zararı en aza indirmemize yol açtı.
Sonunda durağan bir sürece girdik. Yaşamımız eskiye döner mi? Neleri kaybettik, neleri kazanacağız? Bunu zaman gösterecek.
***
Yaşadığımız bu süreçte birçok şey gibi eğitimde ciddi sıkıntılar yaşandı. Milli Eğitim Bakanımızın hızlı ve doğru kararı ve öğretmenlerimizin büyük çoğunluğunun bu sürece canla, başla katkı sunmalarıyla uzaktan eğitime başlandı.
Yeterli eğitim verilebildi mi?
Bu süreçte yapılması gereken yapıldı. Zaten uzaktan eğitim dışında yapılacak hiçbir şey yoktu. Güzel organize olundu. Teknik alt yapı eksiklerine rağmen, zaman zaman öğretmenler ağır eleştirilere maruz kalsa da, çok uğraştılar, yıprandılar ama çocuklara eğitim verdiler.
Bu süreç neler kazandırdı, neler kaybettirdi?
Eğitim anlamında kayıp bir dönem yaşandı. Ama bir o kadar da faydalı işler yapıldı. Uzaktan eğitim dış yaşamdan izole olan çocuklar için bir amaç oluşturdu. Eğitimden tamamen kopmamalarını sağlandı. Teknolojiyi daha doğru kullanmalarına neden oldu.
Böylece neredeyse bir dönemin sonuna gelindi. Uzaktan eğitim sistemi eleştirilebilir. İlk kez uygulanan bu sistem birçok eksiği olabilir. Bunları sorgulayalım ama sistemi tümden kötülemek yerine artık geleceğe bakmalıyız. Yeni süreçte eğitimde bizleri neler bekliyor? Şimdi önemli olan budur.
Genel olarak baktığımızda bizi iki seçenek bekliyor gibi görünüyor. Eğer bu virüs sürecini atlatmayı başarırsak eski sisteme dönüş yapabiliriz. Şunu unutmayalım, eğitimde öğretmen, öğrenci bağ çok önemlidir. Çocukların yaşıtlarıyla bir arada olmaları onların gelişiminde gereklidir. Kısacası yüz yüze eğitimden vazgeçilemez.
Ülkemizde ilk ve orta öğretim kurumları hem sayıca, hem de kapasite olarak yetersiz. En kısa zamanda öğrenci sayısı 20 çocuğu geçmeyecek sınıflar oluşturmamız gereklidir.
Uzaktan eğitim ile başarıyı yakalayamayız. Ülkemizde bölgeler arası ve aileler arasındaki ekonomik farklılıkları göz ardı edemeyiz. Düşünün bazı ailelerde 10 tane çocuk var bu çocukların hangi birine bilgisayar alınacak? Değişik yaşam koşulları, aile faktörü, ekonomik koşullar uzaktan eğitim şeklini başarılı kılacak durumda değil, Ama mecbur kalındığı takdirde onuda geliştirmek zorundayız.
Şunu da unutmayalım, eğer uzaktan eğitime devam edilecekse öğretmenlerin bu konudaki, düşüncelerini almak ve sistemi buna göre yapılandırmak zorundayız.