Arçelik, yıllardır en güvendiğimiz dostumuz gibiydi.
Bize göre, beyaz eşya dedin mi akla ilk gelen markalardan biriydi.
Hele hele servisleri var ya, kısa sürede arızalar giderilirdi.
Zaten bu markayı tercih etmemizin en önemli nedenlerinden biri de buydu aslında.
Bir de yerli marka olması bizi cezbediyordu.
Ama son yaşadığımız olay, Arçelik markasına duyduğumuz güvene tokat gibi indi.
Nasıl bir olay mı güvenimizi boşa çıkaran?
Anlatalım ki herkes öğrensin.
11 gün önce Arçelik çamaşır makinemiz arızalanıverdi.
Eh normal, elbette arızalanacak.
Büyük bir güven ile Arçelik çağrı merkezini arayıp derdimizi söyledik.
Derhal bizi yetkili servise yönlendirdiler.
Allah var servis çarçabuk geldi, arızayı tespit etti ve gerekli parçayı sipariş verdi.
"Ne kadar sürede gelir bu parça?" dedik, "3 gün falan" dediler.
Beklemeye başladık tabii ama maalesef işler umduğumuz gibi gitmedi.
3 gün, 4 gün, 5 gün derken, 10 gün geçti ama parça gelmedi!
Sanki bulunmaz Hint kumaşı mübarek.
Oysa geçen ay Amerika’ya kargo göndermiştik.
Kaç günde gitti kargo biliyor musunuz?
Sadece 3 günde teslim edildi!
Evet, evet yanlış okumadınız, gelip iş yerinden alındıktan sadece 36 saat sonra teee Amerika’ya ulaştı bizim kargo!
Ya Arçelik’ten gelecek parça? 10. gün oldu yok.
Ne bu şimdi Arçelik? Yok, yok, yok hiç olmadı bu!
Bizim için, "Arçelik arızalansa da hemen tamir edilir" tarzı bir hikâye yok artık hayatımızda.
Yaşadığımız süreci anlatmaya devam edeyim.
Söz verilen 3 gün geçti, ne gelen oldu ne arayan.
Bizde hilafsız her gün servisi aradık ve “Ne zaman yapılacak bizim makina?” diye sorduk.
Cevap hep aynı oldu:
"Parça siparişi verildi, ama henüz gelmedi, şimdi sorununuzu not alıyorum, en kısa sürede çözeceğiz" dediler.
Ama bu not almalar da bir işe yaramadı.
Beş farklı temsilci, beş farklı not aldı ama sonuç aynı oldu.
Bugün 10. gün ve bizim makine hala arızalı!
Değerli Arçelik yöneticileri; yaşadığımız bu süreç, sadık bir müşteriniz olarak güvenimizi sarsmanıza yol açtı.
Arçelik gibi büyük bir marka, tüketicilere hız ve güvenilirlik vaat ediyorsa, bu vaatleri yerine getirmelidir, başka türlü iş yürümez.
Günümüzde hızlı iletişim ve ulaşım çağında yaşıyoruz.
Sipariş verdiğimiz yemekler anında kapımıza geliyor, internetten alışverişlerimiz hızlı bir şekilde teslim ediliyor, dünyanın öbür ucuna 3 günde kargo gönderebiliyoruz.
İyi de, Arçelik gibi dev bir marka, bu hız çağında neden bu kadar yavaş hareket ediyor?
Eskiden Arçelik, sağlam ve dayanıklı beyaz eşyalarıyla bilinirdi.
Bu yüzden bizim evde başka bir marka hiç düşünülmedi.
Arçelik beyaz eşyalar, yıllarca sorunsuz bir şekilde çalışır ve hayatımızın bir parçası olurdu.
Ya şimdi ne oldu?
Arçelik, nerede o eski kaliten?
Nerede o hızlı servis çözümlerin?
Arçelik, bu hatayı düzeltmek için ciddi bir çaba harcamalı, yoksa itibarı tamamen suya düşer.
Benden söylemesi…