Endüstri 4.0 ile ucuz işgücüne dayalı rekabet yerine, yüksek katma değerli üretime geçilmesi hedeflenmektedir.
Bilim ve teknolojide hızla ilerliyoruz.
Fakat çocuklarımız;
Bu hızlı gelişmeye yeterince adapte olabilecek mi?
Bu gelişimi ileriye taşıyabilecekler mi?
Bunları, düşünmeden edemiyorum.
*
Eğitim sistemimiz üst üste yapılan hatalar nedeniyle sınıfta kaldı!
Bu cümlemi fazla mı iddialı buldunuz?
Neden böyle düşündüğümü mü soruyorsunuz?
O zaman PISA testine bakalım.
Ama önce bilmeyenler için PISA’yı açıklayalım.
PISA (Programme for International Student Assessment) yani Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı anlamına geliyor.
Organisation for Economic Co-operation and Development (OECD) diye bir kurum var.
Türkçesi “Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü” veya “İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı” demektir.
OECD tarafından, üç yılda bir 15 yaş grubundaki öğrencilerin kazanmış oldukları bilgi ve becerileri değerlendiren PISA testi yapılıyor.
PISA 2018 yılı sonuçlarına göre, Türkiye’nin durumu içler acısı.
Çünkü 37 OECD ülkesi arasında 31.sıradayız.
*
Bu vahim tablo nasıl sona erecek?
İşte cevabını bulmamız gereken asıl soru budur.
Sahi, yıllardır sorgulanan ve farklı çözüm yolları denenerek geliştirmeye çalışılan eğitim sistemimizde, neden istediğimiz noktaya gelemiyoruz?
Daha doğrusu, ilerleyeceğimize neden sürekli geriye gidiyoruz?
*
Sezar’ın hakkını Sezar’a verelim
Milli Eğitim Bakanı Sayın Prof. Dr. Ziya Selçuk gayretli biri.
Koltuğa oturduğu andan itibaren, yıllardır biriken sorunlara neşter atmaya başladı.
Bunlara çözüm bulmak için var gücü ile çalışıyor.
Sayın Bakanın çözüm odaklı çabaları, eğitim camiasında büyük heyecana yol açıyor.
Ama yıllardır devam eden tahribatın, kısa sürede onarılması mümkün mü?
*
Şu bir gerçek ki;
Aile, öğretmen, eğitim sistemi saç ayağındaki sorunların çözümü için önce çok ciddi araştırmalar yapılması gerekiyor.
Neler mi?
Anlatacağız.
Ama bugünlük virgül koyalım.
*
Bodoslama konuya girdim ama kendimden hiç söz etmedim.
Eş kontenjanından 25 yıllık gazeteciyim.
Bugüne kadar hep izledim ama hiç yazmadım.
Bundan sonra ağırlıklı olarak eğitim olmak üzere, toplumsal sorunlara kendi penceremden yaklaşıp sizlerle paylaşacağım.
O zaman merhaba.
Harikasın, eğitim sistemi va yaşanılanlar oldukça karmaşık ele alıp senin pencerenden yazdıklarını okumak bizede farklı pencereler açacak. Kalemine yüreğine sağlık.
Başarılar dilerim.
Başlangıç için “çok iyisiniz” diyebilirim. Çok güzel ve en temel konuya değinmişsiniz.Hayırlı uğurlu olsun. Yeni yazılarınızı bekliyoruz:)
Merhaba Münire Anar Çoban.. Merhaba arkadaşım, can dostum. Ne güzel bir karar vermişsin. Zira olaylara objektif bakış açınla bizimle paylaşacağın her yazın, bizlere, hemfikir olsak da olmasak da farklı bakış açıları sunacak. Eğitim konusunda ise yıllardır tanık olduğum gönüllü verdiğin emek, bilgi birikimin saygı duymaya değer... Yazıların Düşünmeye, değişmeye, saygı duymaya yöneltecek bizleri. Kararını kutlarım. Değerli eşinle çıktığınız bu yolda tekrar başarılar dilerim.