Yanan sadece ormanlar değil, 2 gündür yüreğimiz yandı.
İlk yangın, Manavgat çevresinde 4 nokta birden başladı.
Devamında da aynı anda; Mersin, Adana, Osmaniye de de başladı yangınlar!
Ertesi güne kalmadan da Marmaris ve Bodrum ormanları alevlere teslim oldu!
Çıkan yangınlarda insanlar öldü, evcil hayvanlar, ormanda yaşayan diğer canlılar telef oldu, ekili alanlarda ürünler yok olup gitti.
Dahası da var.
Genç kızların çeyizleri, çiftçilerimizin hayalleri ve umutlar yandı gitti kül oldu…
***
Yangına müdahalede geç mi kalındı? Uçağımız, helikopterlerimiz neden yoktu? Olanlar neden havalanmadı?
Haliyle herkes bu sorulara cevap arıyor.
Elbette bu soruların cevaplanması, tartışılması çok önemlidir ve asla ihmal edilmemelidir.
Hatta sorgulamaya başlamışken;
Kolayca alev alabilen, alev aldığı anda da kozalakları metrelerce uzağa sıçrayıp başka alanları da tutuşturan sahil çamının neden tercih edildiğini de sorgulamalıyız.
Çam yerine Anadolu’nun iklim örtüsüne daha uygun olan sedir ağaçlarını tercih edip etmeme konusunu da masaya yatırmalıyız belki de.
Ama işe asıl şu soruların cevabını bulmakla başlamalıyız.
Bu yangılar neden aynı anda birkaç noktada başladı? !!!
En gözde turizm merkezlerinde üst üste çıkması normal mi? !!!
Manavgat yanarken eş zamanlı olarak Adana, Osmaniye, Mersin ormanlarında da neredeyse aynı anda ve birkaç noktada birden yangın başlaması ne kadar normal? !!!
Manavgat’ta yangın devam ederken Bodrum ve Marmaris’te de aynı anda ve yine birkaç noktada yangınlar çıkması normal mi? !!!
Yani özetle; bu planlı bir terör saldırısı mı? !!!!!!!!!!!!!!!
Eğer terör saldırısı ise (Ki; eldeki veriler ışığında bence kesin olarak böyledir), o halde bu işin altında hangi örgüt veya örgütle var? Bu örgütleri kimler, hangi ülkeler destekliyor?
İşte önce bu soruların cevabını mutlaka ama mutlaka bulmalıyız.
Diğer sorularımızı unutmayalım ama bu soruları da asla atlamayalım.
Anlatayım…
Bu işin arkasında olanları yani ağababalarını ortaya çıkarmak lazımdır.
Zira terör gayrı meşru bir harp çeşididir.
Terör eylemlerini planlayanları ve uygulayanların değer yargıları çarpıktır.
Gözlerini madde ve kazanç hırsı bürümüş planlayıcılar ve beyinleri yıkandığı için kendi canları dâhil hiçbir canlıya acımayan maşalar adeta öldürmeye programlanmış robotlardır.
Veya mankurtlaşmış, bir o kadar zavallı ama iyice canileşmiş canavar kölelerdir.
Kâh kalabalıkların içinde canlı bomba olarak patlatılırlar kendilerini!!!… Kâh kalabalıklarda bombalar patlatırlar!!!..., kâh canım ormanları ataşe verirler!!!....
Bunların yaptıklarına şeytan bile cesaret edemez aslında…
Demem o dur ki;
Anlamadan, dinlemeden boş yere birilerini suçlamak yerine, önce işin aslını anlamak lazımdır.
Önce ne olup bittiğini anlamalıyız.
Sonrası sonra…
Şimdi ne olur, serinkanlı olalım, birlik ve beraberliğimiz koruyalım…
Terör planlayıcılarının ekmeğine yağ sürmeyelim…
Türkiye tam da Karadeniz’de bulduğu gazı yaktıktan bir gün sonra Akdeniz’in ataşe verilmesi normal olamaz.