CHP’li Gemlik ve Mudanya Belediyeleri çok istedikleri sahillere hizmet veremediler. Büyükşehir Beldesi’ne oluşan mağduriyeti gidermek için sahilleri geri aldı.
Olan biteni anlatacağız. Ama önce Bursa’ya yapılan devasa turizm yatırmalarını anlatalım.
Anlatalım ki, Bursa’da 40 yıldır konuşulduğu halde bir türlü yapılamayan bu dev hizmetleri görmezden gelip, üstüne birde itibarsızlaştıramaya çalışanların yürüttüğü algı operasyonları ortaya çıksın… Gerçi Güneş balçıkla sıvanmıyor, yapılan devasa hizmetler kendini açıkça gösteriyor…
***
Alinur Aktaş ile Bursa birçok alanda olduğu gibi turizm alanında da çağ atlıyor.
İddialı bir cümle kurduğumuza göre altını doldurmak gerekiyor.
Dolduralım o halde.
Alinur Aktaş, Ankara ile güçlü bir bağ kurarak Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı’nın tam desteğini arkasına alıp Hanlar Bölgesi’nde 40 yıldır konuşulan ama tek bir adım dahi atılamayan devasa projeye başladı. Böylece milyonlarca liralık kamulaştırmalar yapılarak tarihi yapıların çevresini habis bir ur gibi saran derme çatma binalar yerle bir edildi.
O yapılar gidince ecdat yadigârı olan Ulucami ve hanlar gün yüzüne çıktı.
Yine Bursa’da 40 yıla yakın süredir sürüncemede olan Çelik Palas binasının üzerindeki yarım kalan inşaat yıkıldı ve Çekirge Teras projesine başlandı.
Bu iki proje bile Bursa’ya turizm vizyonu katmaya yetiyor ve bunlara Zindan kapı, yapılan devasa parklar, Millet bahçeleri de eklenince Bursa’da yaşanan değişim, kör gözlere bile hitap ediyor…
Gerçi at gözlüğü takan kimi siyasetçiler, ısrarla yapılanları görmemeye, hizmetleri itibarsızlaştırmaya çalışmaya devam ediyor.
Daha da ilginci her fırsatta “Ben AK Partiliyim” diyen ama artık kimlerin değirmenine su taşıyorlarsa yapılanları itibarsızlaştıranlara koro halinde eşlik edenlerde var.
Lakin Güneş balçıkla sıvanmıyor.
Ne çok istedikleri sahillere bile 2 yıl çivi bile çakamayıp yüzlerine gözlerine bulaştıranlar ve onların il ilçe başkanları, nede az önce bahsettiğim yancılarının kurduğu koro yapılanları gölgeleyemiyor…
***
Bursa turizm konusunda çok sayıda değere sahip… Tarihi yapıları yanı sıra; kaplıca ve sahilleri de var. Kaplıca konusunu başka bir yazıda anlatırız. Bugün sahillerden bahsedeyim. Gerçi Bursa sahilleri Ege ve Akdeniz kadar cazip değil. Çünkü bizim sahillerimiz bir iç deniz olan ve çevresi sanayi tesisleri ile dolan Marmara Denizi’nde. Ama yine de 135 kilometre uzunluğunda sahil şeridine sahibiz.
Bilindiği gibi Bursa sahilleri Büyükşehir Belediyesi tarafından yaklaşık 2 yıl önce ilçe belediyelerine devredildi. Lakin ilçe belediyeleri çok istedikleri sahillere 2 yıl boyunca çivi bile çakamadılar. Oysa sahilleri yürekten istemişler her yeri çiçek gibi yapacaklarını iddia etmişlerdi.
Önce süreci birlikte hatırlayalım
Gemlik Belediyesi, Hazineye yazı yazarak Büyükşehir Belediyesi’nin kontrolünde olan sahilleri istemişti… Bu talep üzerine Büyükşehir Belediyesi Genel sekteri Ulaş Akhan sahili olan diğer diğer ilçelerin belediye başkanlarını da arayıp, “Sizde sahilleri ister misiniz?” diye sordu. Karacabey ve İznik belediyeleri istemediler. CHP’li Mudanya belediyesi istedi. Bunun üzerine Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin 23 Mayıs 20202 tarihli oturumunda sahiller, isteyen ilçe belediyelerine oy birliği ile alınan kararla devredildi.
Peki, sonra ne mi oldu?
Bunu da anlatalım.
Geçen 2 yılda sahilleri isteyen Gemlik ve Mudanya Belediyeleri, hiçbir şey yapamadıkları gibi geçmişte Bursa Büyükşehir Belediyesi’nce yapılan güzelim tesisleri bile koruyamadılar, bakımlarını yapamadılar. Ne kumsallar temizlendi ne de kordon boyları. Hatta kanunda ilçe belediyelerince yapılması gerektiği açıkça belirtilen çöp toplama işini bile yapmadılar.
Haliyle sahillerin kordonlarına deniz havası almak için veya plajlarında serinlemek için gidenler isyan etmeye başladılar…
Bunun üzerine Bursa Büyükşehir Belediyesi sahilleri yeniden geri aldı ve ilçe belediyelerin 2 yıldır vermediği/veremediği hizmetler tekrar sunmaya başladı.
***
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, önceki gün Eşkel’de basın toplantısı düzenleyerek Bursa sahillerdeki son durumu anlattı.
Aktaş’ın verdiği bilgiye göre, Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan işler şöyle:
Büyükşehir Belediyesi Bursa’nın toplam 135 kilometre uzunluğundaki sahillerinde yer alan 24 halk plajında 25 idari personel, 135 temizlik personeli ve 30 araçlık filoyla hizmet veriyor… Her gün rutin olarak 30 hektarlık sert zemin ve 76 hektarlık kumluk alanın temizleniyor, gerekli yerlere kum takviyesi yapıyor… Buna ilave olarak plajlarda soyunma kabinleri, duşlar, şezlonglar ücretsiz olarak sunuluyor tatilcilerin hizmetine… Büyükşehir ekipleri sabah erkenden harekete geçerek kıyılarda ve plajlarda biriken çöpleri, yosunları, taşları toplayıp çiçek gibi yapıyor…
Görünen o ki, Gemlik ve Mudanya Belediyeleri Bursa’ya 2 yıl kaybettirdi. Bursa sahilleri 2 yıl öksüz ve yetim kaldı… Büyükşehir Belediyesi tekrar devreye girdi de, Bursa sahillerinin 2 yıldır yaşadığı sahipsizlik sona erdi…
Yeri gelmişken şu bilgiyi de paylaşalım.
İznik Gölü’nde bulunan İnciraltı Halk Plajı bu yıl ilk kez Mavi Bayrak ödülü alırken, çok yakında Mudanya’nın 3 plajına daha Mavi Bayrak ödülü gelecek.
Devam edelim.
Yukarıda Gemlik Belediyesi’nin, “Sahillerin sorumluluğu Büyükşehir Belediyesi’nde, biz karışmayız” diyerek asli görevi olan çöpleri bile toplamadığından bahsettim… Hâlbuki sahillerde dâhil çöp temizliği ilçe belediyesinin sorumluluğundadır. Büyükşehir Belediyelerinin görevi ise çöplerin bertaraf edilmesidir… Kaldı ki, Bursa Büyükşehir Belediyesi çöpleri bertaraf etme konusunda Bursa’ya çağ atlattı. Bursa’nın doğusunda yapılan Katı Atık Depolama Entegre Tesisi uzay üssünü andırıyor. Bursa’nın çöpleri burada ekonomiye yeniden kazandırılırken, çıkan kirli suları bile arıtılıp, üstüne birde elektrik üretiliyor. Alinur Aktaş şimdi de, aynı tesisi Bursa’nın Batısına kazandırmak için kolları sıvadı. CHP İl Başkanı İsmet Karaca ve Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’in engelleme çabalarına rağmen başkan Aktaş bu tesisi Bursa’ya kazandırmaya ve Hamitler’deki 400 bin insana rahat bir nefes aldırmaya kararlı.
***
Bu arada yapılan toplantıda Eşkel sakinleri içme ve kullanma suyu konusunda yaşadıkları sorunu anlattılar Başkan Aktaş’a. Başkan Aktaş da, bu sorunu çözmek için bölgeye ilave kaynak getirdiklerini ve yatırımın bu yıl içinde tamamlanacağı müjdesini verdi…
Bunu söyledikten sonra şu bir bilgileri vermekte fayda var.
Öncelikle Eşkel bir köy. Malum Bütünşehir kanunu sonrasında köylere kırsal mahalle denilmeye başladı. Ve Eşkel’de gerek köy sakinleri gerek yazlıkçılar bahçelerinde sebze yetiştiriyor.
Bu güzel bir şey…
Fakat şöyle bir sorun var.
Kırsal mahallelerde şebeke suyu merkeze göre beşte bir daha ucuz… Su ucuz olunca da sebzeler şebeke suyu ile sulanıyor!
Kışın yaklaşık 1000 (BİN) kişinin yaşadığı Eşkel’de yazlık nüfus 15 hatta 20 bini buluyor.
Haliyle bir yandan bahçe sulanması diğer yandan da 15/20 kata çıkan nüfusa şebeke suyu yetmiyor…
Dediğimiz gibi, BUSKİ Eşkel’e ilave kaynak getirecek. Lakin Eşkel sakinleri bahçelerini açacakları artezyen kuyularından elde edecekleri su yerine yerine, çok ucuz olduğu için şebeke suyu kullanarak sulama devam ederse sorun yine devam eder.
Benden söylemesi…
Burada birde naçizane önerim olacak.
Bahçelerde hiç olmasa damlama sulamaya geçilsin. Buna ilave olarak bahçe sulamasının açılacak artezyenlerden elde edilen su ile yapılması nihai çözümdür.