Başörtüsü İslam dininin, tesettür anlayışının, mahremiyetin sembolüdür.
O örtü, bir kimlik beyanıdır.
“Ben bu değerlere inanıyorum, bu kurallara göre yaşıyorum” demektir.
Peki, neden bu konuyu açıyoruz?
Anlatayım.
Güney Koreli ünlü oyuncu ve şarkıcı Lee Min Ho, Türkiye’de bir etkinlikte hayranlarıyla buluşuyor.
Her zamanki etkinliklerinden biri.
Hayranlarıyla balon patlatma oyunu oynayacak.
Bu oyunun ahlaki değerlendirmesi ayrı bir konu. O tarafa hiç girmiyorum.
Ama sahneye çıkan Türk hayranı başörtülü!
Min Ho, Başörtülü kızı görünce hassasiyet gösterip soruyor:
“Bu uyunu oynamanda sakınca var mı?”
Genç kız dünden razı ve anında cevap veriyor:
“Hayır, sorun yok!”
Veee oyun başlıyor.
Lee Min Ho, beline denk gelecek şekilde bir balonla genç kıza sarılıyor.
Balon patlayana kadar bibirlerine sarılmaya ve balonu patlatmak için basınç ugulamaya devam ediyorlar!!!
Bu oyunun cinsellik çağrıştırması, ahlaki erozyon kısmı başka mesele.
Ama başını inancı gereği örten bir genç kızın,sahneye çıkıp bu oyunu oynaması!!!
Toplumun gözü önünde bambaşka bir kimlik sergilemesi…
işte asıl mesele bu.
***
Bu ülkede başörtüsü yıllarca tartışma konusu oldu.
Yasaklar kondu, mücadeleler verildi.
Üniversite kapılarında genç kızlar ağladı.
“İnancımız gereği başörtüsü takıyoruz, yaşam biçimimiz bu” diyenler, 28 Şubat cuntacılarının gazabına uğradılar!!!
E,şimdi ne oldu?!!!
Baş örtülü bir genç kızımız, taşdığı sorumluğun bile farkına varmadan sahnede bana gör oldukça rezil bir oyun oynadı.
Peki başörtüsü kullanmanın bir sorumluluğu yok mu?
Başı örtmek, o kimliği taşımak, temsil etmek demek değil mi?
O zaman başörtüsüyle sahnede balon patlatma oyunu oynarken kahkahalar atan o genç kız, neyi temsil ediyor?
İslam’ın tesettür anlayışını mı?!!!
Yoksa sahnedeki eğlence kültürünü mü?
Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusudur böyle?
Evet, başörtüsü bir tercih olabilir... Ama o tercihin bir ağırlığı da vardır.
Başı örtmek demek, “Ben bu değerlere göre yaşıyorum” demektir.
Bu yüzden o sembolü taşıyan genç kızın balon patlatma oyunu çelişkisi, herkesin gözüne batıyor.
En azından vicdanı olanların gözüne battı.
Benimse içimi sızlattı.
Başı örtülü olduğu için okuluna alınmayan ablaları, oğlunun yemin törenine alınmayan asker anaları geldi gözümün önüne
İnanç, sadece bir kıyafet meselesi değildir.
Başörtüsü, bir inancı temsil ediyorsa, yaşam biçimi de ona uygun olmalıdır.
Yoksa başörtüsü bir aksesuar olmaktan öteye geçmez.
Son söz:
Başörtüsü bir semboldür.
Ama onu hakkıyla taşıyarak anlam kazanır.
Ya inancını temsil ettiğin gibi yaşarsın, ya da temsil etmeye çalıştığın inancı anlamsızlaştırırsın.