Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da meydana gelen 6.3 büyüklüğündeki deprem, bir kez daha acı bir gerçeği yüzümüze çarptı:
Bu coğrafyada yaşamanın yolu, depreme her an hazırlıklı olmaktır.
Deprem gerçeği bir kez daha kapımızı çalmışken, kentsel dönüşümün önemi tartışmasız bir şekilde önümüze geldi.
İşte bu yüzden bugün, Bursa’da doğru adımlarla yürüyen bir dönüşüm hikâyesine dikkat çekmek istiyorum.
Zira zaman zaman Bursa gündemine ilişkin değerlendirmeler yaparken, doğru örnekleri de öne çıkarmayı görev biliyorum.
Yıldırım’da Başkan Oktay Yılmaz’ın liderliğinde yürütülen kentsel dönüşüm hamlesi, bugüne kadar alıştığımız “sadece laf üretme” geleneğinden çok farklı bir yerde duruyor.
Şu anda Yıldırım genelinde 30’a yakın noktada kentsel dönüşüm çalışmaları devam ediyor.
Üstelik bunların önemli bir bölümü, belediyenin doğrudan kamulaştırmaları ve sağladığı desteklerle ilerliyor.
Dahası var:
Yıldırım Belediyesi’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi nezdinde yürüttüğü girişimler sonucunda çıkarılan kanuni düzenlemelerle, sadece kamu eliyle değil, özel sektörün de — yani müteahhitlerin de — sürece güçlü bir şekilde dâhil olması sağlandı.
Böylece kentsel dönüşüm, yalnızca belediyenin omuzlarında bir yük olmaktan çıktı; dinamik bir iş birliği modeli ortaya kondu.
Oktay Yılmaz’ın bu süreçteki gayretiyle, çok sayıda hak sahibine tapuları teslim edildi.
Bu gelişme, Yıldırım’da ilk düğmenin doğru iliklendiğinin en somut göstergesi.
***
Bursa’nın geçmişine bakarsak, ne yazık ki plansız ve günü kurtarmaya dönük dönüşüm projelerinin izlerini bugün hâlâ görmek mümkün.
Yarım kalan işler, bitmeyen şantiyeler, mağdur olan vatandaşlar…
İşte bu kötü tecrübenin ardından Yıldırım’da doğru adımların atılması, kentin geleceği için umut verici bir gelişme.
***
Burada, geçmiş dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ı da anmak gerekir.
Özellikle Ulu Cami çevresinde yürütülen ve bölgeyi turizme kazandıran kentsel dönüşüm çalışmaları, doğru planlamanın önemini bir kez daha göstermişti.
Ne var ki, bugün o bölgede yeni gelen yönetim henüz bir otoparkı bile bitirebilmiş değil!
Turizmin kalbi olan bir bölgede, yarım kalan projeler adeta zamanla yarışmak yerine zamanla inatlaşmanın göstergesi gibi duruyor.
Yine Alinur Aktaş’ın Burkent ile başlattığı doğru kentsel dönüşüm çalışmaları bıraktığı yerde duruyor.
***
Bursa genelinde de tablo pek farklı değil.
Geçen gün yapılan Büyükşehir Belediyesi’nin bir yıllık değerlendirme toplantısında da görüldü ki;
Başkan Mustafa Bozbey, bir yıldır yapmadığı işleri örtmek için geçmiş döneme eleştiriler yöneltme kolaylığına kaçmış.
Üstelik buna Bursaspor’un 3. Lig’deki şampiyonluğunu da eklemeye çalışarak, şehrin takımının başarısını kendi hanesine yazdırma gayreti içine girdiği dikkatlerden kaçmadı.
Oysa Bursaspor’un başarısının asıl mimarı, kulüp başkanı Enes Çelik ve sahada alın teri döken futbolculardır.
Şehir takımlarına verilen manevi destek elbette önemlidir. Ne var ki, Mustafa Bozbey maddi destek verdi mi o bile belli değil. Ancak başarıyı hak edenlere teslim etmek ve rol çalmamak her şeyden daha değerlidir.
Kısacası, taş üzerine taş koymadan, sadece söz ve hamasi mesajlarla kentsel dönüşüm ya da şehir yönetimi yapılmıyor.
Allah var, Osmangazi BelediyeBaşkanı Erkan Aydın hizmet üretme konusunda bir gayretli çaba içinde.
Ancak Nilüfer Belediyesi’ne bakınca tablo çok kötü. Şadi Özdemir, Altı ay önce açılan bir taksi durağını bugün hâlâ yeni bir hizmet gibi sunmaktan öteye geçen bir çalışma göremiyoruz.
Malsef Bursa'da yeni yönetimler sahada gerçek üretim yerine, makyajlı vitrin çalışmaları ile dikkat çekiyor!
***
İşte bu karmaşanın içinde Yıldırım Belediyesi ayrı bir yere konulmayı fazlasıyla hak ediyor.
Bugün Bursa’da ve belki de Türkiye’de kentsel dönüşümü en doğru yapan belediye Yıldırım Belediyesi’dir.
Ve bu başarıda en büyük pay, kararlı duruşu, çözüm odaklı yaklaşımı ve doğru adımlarıyla Başkan Oktay Yılmaz’a aittir.
Bursa’nın geleceği için doğru işler yapanları kutluyoruz.
Gerçekten çalışanları alkışlıyor, lafla vakit geçirenleri de tarihe not düşüyoruz