Kıymetli okurlarım,
Daha önce bu köşede “haritalar sadece yön göstermez, zihne kazınan stratejidir” demiştim. O günlerde belki iddialı bir cümle gibi görünmüştü. Fakat bugün, Afrika Birliği’nin başlattığı “Haritayı Düzeltin” kampanyası, bu sözlerin bir kez daha doğrulandığını gösteriyor.
Yıllardır dünyanın dört bir yanında sınıf duvarlarını, resmi kurumların panolarını süsleyen o tanıdık dünya haritası… Görüntüde yalnızca bir çizimden ibaret gibi dursa da, aslında koca bir bilinç inşasıydı. Bugün Afrika, işte bu çizime itiraz ediyor.
Merkatör Projeksiyonu ve Algının Gücü
Bu tartışmanın merkezinde, 1569’da Gerardus Mercator tarafından geliştirilen Merkatör Projeksiyonu yer alıyor. O dönem için denizciler açısından devrim niteliğindeydi. Çünkü pusula doğrultusunda çizilen düz bir çizgi, denizde sabit bir rota anlamına geliyordu. Bu yüzden yüzyıllar boyunca navigasyonun vazgeçilmez aracı oldu.
Ama işin görünmeyen bir yanı vardı: Bu projeksiyon, alanları orantısız gösteriyordu.
Ekvatora yakın ülkeler olduğundan küçük çiziliyor, kutuplara yakın olanlar ise şişiriliyordu.
Grönland haritada Afrika kadar görünürken, gerçekte Afrika ondan 14 kat büyüktür.
Bu durum yalnızca teknik bir hata değil; zihinlerde Afrika’yı önemsizleştiren, Avrupa’yı büyüten bir algı mühendisliği anlamına geliyordu!
Bir Zamanlar Merkez Bizdik
Oysa biz biliyoruz ki, bir zamanlar dünyanın sıfır noktası İstanbul’du. Dikilitaş’ın yanında hâlâ duran “sıfır taşı” bu gerçeğin sessiz tanığıdır. Bugün Greenwich’ten başlayan meridyen, aslında bir tercih, bir stratejidir!
Haritayı çizenler, zamanı da belirlediler. Saatin başlangıcını kendi şehirlerinden başlattılar. Paranın rotasını da kendi merkezlerine bağladılar. Biz ise kendi çocuklarımızın göz hizasına kendi merkezimizi koymak yerine, başkalarının çizdiği dünyaları ezberlettik.
Afrika’nın Mesajı
Şimdi Afrika yüksek sesle “haritayı düzeltelim” diyor. Çünkü çok iyi biliyorlar: Haritada küçülmek, dünya sahnesinde küçülmek demektir. Haritada görünmez olmak, algıda da görünmez olmak demektir.
Bu kampanya sadece Afrika’nın hakkını araması değil; aynı zamanda küresel adaletin yeniden tanımlanmasıdır. Haritalar sömürünün araçlarından biri olmaktan çıkarılmadıkça, eşitlik de eksik kalacaktır.
Gözümüzün Önündeki Ders
Bizim için de alınacak ders çok açıktır: Çocuklarımızın karşısına kendi ülkesinin merkezde olduğu haritalar koymalıyız. Çünkü harita yalnızca coğrafya değil, aynı zamanda bilinçtir.
Milli haritalar, milli eğitimin ayrılmaz bir parçası olmalıdır. İstanbul’un, Ankara’nın, Van’ın, Edirne’nin hak ettiği ölçülerle yer aldığı bir Türkiye haritası, evlatlarımızın göz hizasında durmalıdır.
Haritanın Anlattığı Gerçek
Afrika’nın başlattığı bu hareket, yıllar önce yaptığımız uyarıların artık uluslararası ölçekte karşılık bulduğunu gösteriyor. Haritalar basit bir çizim değil; kimliğimizi, gücümüzü ve geleceğimizi yansıtan stratejik araçlardır.
Bugün Afrika uyanıyor.
Yarın sıra bizde olmalı.

















Harika ve çok önemli bir yazi. Kaleminize sağlik. Bati kendi merkezine sadece haritaya koymadi. Medeniyeti tarihi, bilimide kendisinden başkattı. Sinsice bir algi operasyonu. İnsanlik tarihini köksüzleştirdi.