Asla yapmam.
Çünkü inancıma da kültürüme de uymaz.
Ama diyelim aklımı yitirdim ve İsveç Kralı Carl Gustaf veya Norveç Kralı 5. Harald’ın kuklasını yapıp bu iki ülkenin başkentinde yakmaya kalksam bana hoş görü ile yaklaşılır mı?
Hatta yine asla tasvip etmem ve yapmam ama aklımı yitirip aynı eylemin ardından bir elime incil alıp diğer elime de Tevrat alıp onları yakmaya kalsam ne olur?
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg televizyonlara çıkıp, “Bu konu ifade ve düşünde özgürlüğü kapsamında değerlendirilmeli, İfade özgürlüğü, düşünce özgürlüğü İsveç ve diğer NATO üyesi ülkelerde kıymetli bir değer. Bu tür uygunsuz hareketlerin otomatik olarak yasa dışı ilan edilmemesi de bu yüzden” der mi?
Demez elbette.
Ama Jens Stoltenberg ikiyüzlü batının ikiyüzlü siyasetçisi.
Bu yüzden de, İsveç’teki PKK’nın provakosyonu ve hemen arkasından da Rasmus Paludan şarlatanın provaksonundan sonra koşa koşa Almanya'da yayın yapan Die Welt televizyonuna çıkmış.
Demiş ki, "İfade özgürlüğü, düşünce özgürlüğü İsveç ve diğer NATO üyesi ülkelerde kıymetli bir değerdir. Bu tür uygunsuz hareketlerin otomatik olarak yasa dışı ilan edilmemesi de bu yüzden".
Vay beeee.
Lafa bak.
Rahmetli Erbakan sağ olsaydı bu adam için, “Hadi ordan” derdi.
Rahmetlinin koltuğunda oturan Sayın Temel Karamolaoğlu’dan ses çıkmadı nedense.
Neyse Karamollaoğlu sussa da, ben susmayacağım.
Hadi ordan…
***
Şimdi de ola ki takip etmeyenler için son günlerde olan biteni bir özetleyeyim.
İsveç'in, aşırı sağcı görüşleriyle bilinen, Danimarka merkezli ırkçı Sıkı Yön Partisi (Stram Kurs) lideri Rasmus Paludan adlı bir şarlatan, Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği yakınlarında Kuran yaktı.
Allah müstahakkını versin…
Olay şöyle oldu.
Paludan isimli şarlatan, eylem için İsveç’teki Türkiye büyükelçiliği yakınına polis koruması eşliğinde gitti. Önce elinde Kur'an-ı Kerim'le açıklama yaptı. Ardından Hz. Muhammed'e yönelik hakaret içeren bir karikatür açtı. Daha sonra da elindeki Kur'an-ı Kerim'i yaktı.
Bu şarlatan, provokasyonunu gerçekleştirdiği sırada etrafı polis tarafından koruma altına alınmıştı.
Maalesef ki, NATO üyeliği için Türkiye’nin tavassutunu bekleyen İsveç’teki skandallar bununla da sınırlı kalmadı.
Ertesi gün de, PKK terör örgütü skandal bir eylem yaptı.
İsveç’in başkentinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kuklasını asan ve daha sonra posterini yere serip çiğneyen terör örgütü PKK yandaşları, sonra da, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın maketten yapılan kafasını parçalayarak pinata oynadılar.
İsveç polisi de, olan biteni seyretmekle ve bu provakatörleri korumakla meşgul oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’da, bu provokasyonlar sonrasında şöyle bir açıklama yaptı.
"Türkiye Cumhuriyeti'nin veyahut Müslümanların dini inancına saygı göstermiyorsanız, bizden de NATO konusunda herhangi bir destek göremeyeceksiniz."
İşte bu sözlere Jens Stoltenberg efendi alınmış ve yukarıda yazdığım açıklamaları yapmış.
Jens Stoltenberg kim mi?
Onu da anlatayım.
Bu adam, İsveç’in Doğu komşusu olan Danimarkalı bir siyasetçi ve şu anda da NATO Genel Sekreteri’dir.
Alman Die Welt televizyonuna çıkıp, Türkiye’ye ayar vermiş kendince.
Yapılanları hoşgörü ile karşılamak gerektiğini falan gevelemiş.
Neymiş efendim, ifade özgürlüğü NATO ülkesi üyelerde kıymetli bir değermiş.
Tekrar edeyim.
Hadi ordan.
Söylediğine kendi inanıyor mu acaba?