Kemal Kılıçdaroğlu, İngiltere’deki finans çevrelerinden 300 milyar getireceğine söz verdi önce.
Hatta paranın geldiği algısı oluşturuldu.
Bu vaadi duyunca, “Nasıl yani?” deyip “Bu para neyin karşılığı olacak?” sorusu takılmıştı aklıma.
Haliyle gülüp geçtim anında da unuttum.
Lakin Kılıçdaroğlu inatla paranın geleceğini savundu.
Birde Vietnam örneği verdi.
Konuştukça iş sarpa sardı.
Aldığı algısı oluşturduğu paranın, 5 yıl içinde nasıl geleceğini anlatmaya çalıştı.
Ama minik ortaklarından biri olan Ali Babacan,
“Bu para 10 yılda gelecek” deyince bütün algı allak bullak oldu.
Tam da, “Ölme eşeğim ölme bahar gelecek, yonca bitecek…” diye devam eden deyimimiz gibi bir durum çıktı ortaya.
Özetleyecek olursak durum şudur.
1 yıla yakın toplantı üstüne toplantı yapan Altılı Masa ülke sorunlarını konuşmak yerine çay kahve içip sohbet etmiş.
Birde cumhurbaşkanı adayının kim olacağı, olmaz ya seçimi kazanırlarsa bakanlıkları nasıl dağıtacaklarını, kimlerin nerden milletvekili olacağını konuşup dağılmış.