Daha önce yâni yakın zamanda bu konu ile ilgili daha özet bir yazı yazmıştım, bu ikinci ve genişletilmiş sunum..
Süreç içinde, konu ile alakalı bir bilgi geldi. Gelen bilgi notlarının arasına;
Evanjelistlerin
"Başkanı Trump'ın mâlikânesinde Hiristiyan ve Yahudi Siyonistler, İsrail ve yürüttüğü işgale ve nasıl destek verilecek ve Kudüs İsrail'in başkenti olarak nasıl tanınacak!" İçerikli ve her iki tarafın
'Eş Başkanları' yönetiminde bir toplantı yaptılar.
Sevgili Başkan Trump geçen süre içinde gerçek yüzünü gösterdi. Bu gün itibarı ile bir açıklama daha yaptı. Böylece seçildiği gün yukarıda yaptığı toplantının içeriğini öğrendik.
Beyefendi hazretleri: "Filistin'de yâni önce Kahraman ve Gazi Gazze'de yarım kalan katliamın tamamlanması için tam destek" açıklaması yapmış.
Selam olsun Trump'ın göreve başlamasını beklemek için askeri harekatlarımızı basından haber ve yorumları ve televizyondan programları, bürokrasiden aldatıcı bilgilere kullanarak tavsatanlara...
Evancalist Başkanın atadığı kabinesinden ne ,yapacağı açıkça belli idi.
işin tamamlanması için iki yüzlü davrandıkları çok net ortadaydı.
Her neyse; Güneş balçıkla sıvanamıyormuş.
Benim bir temel ilkem var.
Yazılarımda sıkça bahsettiğim bu ilke:
Rakip ya da düşman güçler nasıl inanır, nasıl düşünür anlamaya çalışmak. Beyinlerine nüfüz etmek. Bunu bilimsel olarak yapamazsak, mutlak surette kaybederiz!
Temel yaklaşımı şeklinde özetlenecek bir düşünce biçimi.
Doğrusu dünyada yürütülmeye çalışılan "ŞER" ittifakını anlamak için, basit tanımlamaları bilmek gerektiğini düşünüyorum.
O bakımdan da günümüzde;
Dünya hakimiyeti peşinde koşan inanç sistemlerininden ikisini ve iki de yan tarikatını masaya yatırdım.
Konunun dipnotlarına birlikte bakalım, buyrun:
Bir Hıristiyan siyonist, Tanrı'nın Hz. İbrahim'le yaptığı "ahit" neticesinde Filistin coğrafyasını Yahudi halkına verdiğine ve Yahudilerin seçilmiş ırk olduğuna inanır.
Hıristiyanların tamamı değil. Siyonist olanlar yani evancelistler.
Hıristiyan Siyonistlere göre İsrail'i koşulsuz şekilde ekonomik, siyasi ve dinsel açıdan desteklemek Tanrı buyruğudur.
Hristiyan Siyonizmi, Hristiyan bağlamında Yahudi halkının Kutsal Topraklara dönüşünü savunan bir ideolojidir.
Bu ideolojilere karşı devletimizin resmi bir operasyonu yok, bildiğim kadarı ile.
Bunlar madem bizi hedefe oturttular;
Biz de onlara harekat düzenlemeliyiz.
Ne yapabiliriz ki diye? Soracak olanlara cevabım: Sultan Abdülhamit Han dönemi siyasetine bakmalarıdır.
Bu konu; "Abdülhamit Siyaseti" Amerika'da siyasal bilgiler alanında çalışanlara Akademik ders olarak okutulmaktadır. Seçkin Dış İşleri personeli de bunlar arasındadır. Ayrıca belirlenen muhtemel başkan adayları da bu eğitimi alır.
Gelelim tüm bu Hiristiyanları parayla-pulla, makamla-mevki ile, kadın ve erkekle hizaya sokan ve kendisinden başkasını "Gerçek İnsan" olarak görmeyen Siyonizm ideolojisine:
Yahudi kutsal kitabı Tanah'ı bir tarih kitabı olarak da değerlendirirler. Öyle ki Tanah, kutsal bir kitap olmasının yanı sıra Yahudilerin antik dönemdeki tarihlerini de anlatan bir özelliğe sahiptir.
Siyonizm, Yahudi halkının kendi bağımsız devletlerini kurma hedefini taşırken, bu "Yahudilik bir dini inanç sistemidir." Siyonizm, İsrail'i Yahudi halkının evi olarak kabul ederken,
Yahudilik tarih boyunca farklı ülkelerde yaşayan bir topluluğun, ırkın inançlarını ifade eder.
Siyonizm ile Yahudilik arasındaki fark nedir?
Siyonizm, Yahudi halkının kendi bağımsız devletlerini kurma hedefini taşırken, Yahudilik ırka dayalı dini inanç sistemidir.
Kendilerini insan, diğer tüm Irkları "coin veya Türkçe söylersek koyun" olarak görürler. Bu koyunlar onlara hizmet ederse ikinci dereceden insan olarak kabul edilir.
Yarı insan ve hizmet ettikleri sürece nimetten artıklarla ödüllendirilirler.
Hizmet etmezse ölümle cezalalndırılırlar.
En modern şekli ise insanlara "ÇİP" takıp, sürüyü terkedenlerin anında çipinin katılarak elimine edilmesi veya yok edilmesi yöntemidir.
Bunu Çin'de başlattılar.
"Vatandaşlık Puanı" vererek insanları itaate zorluyorlar. İnanmayan araştırabilir.
Haydi gözümüz aydııın!
Hristiyanlar genellikle, biri insan olan
"Üçlü Bir Tanrı'ya inanırlar."
Siyonist Hıristiyanlarda aynı şekilde inanır.
Yahudilik, Tanrı'nın Birliğini vurgular ve Hristiyanlığın Tanrı fikrini İSA'nın bir insan olduğu gerekçesi ile reddeder. Bu temel ayrılıklara rağmen en kolay ikna edeceği topluluk olarak Hıristiyanları gördüğünden onlar üzerinde neredeyse 1889 yıldır çalışmaktalar.
Nasıl bir sabır görün. Üç bin
yıldır da "Siyonist" bir devlet için ter döküyorlar.
Kararlılık ve iradeye bakın!
Bu arada kendi büyüklerinin verdiği tarihler bunlar. İsteyen araştırabilir.
Yahudilik ve Hristiyanlık, teolojik farklılıklara sahiptir ve Hıristiyanlar Yahudileri "H.Z. İsa'nın Katili" olarak kabul ederler. Siyonist Hıristiyanlar bu gerçeği görmezden gelir.
Yahudilik hiçbir dönemde, Hıristiyanlığın İsa'ya izafe ettiği nitelikleri kabul etmemiştir.
Yahudiliğin temel inancı, Tanrı'nın tekliği ve kesin birliğidir.
Bu bakımdan İslam dinine benzer. Ancak İslam'ı ve müslümanları tek düşman kabul eder. Gazze'de yaptıkları bunun açık delilidir.
Yahudilik etnik bir gruba verilen addır. Musevilik ise dini bir inanışın mensubu olma durumudur.
Ne her Yahudi, Musevi'dir ne de her Musevi, Yahudi'dir. Ancak ortak ve tek düşman Müslümanlardır.
Belki de tek ortak noktaları bu ilkede buluşmalarıdır. Müslümanlar aşağılanma ve acımasızca katledilmelidir.
Yahudi olanların çoğu Musevi'dir, ama başka dinlere geçmiş veya dinsiz Yahudiler de vardır.
Yahudilik bir Irktır. Gerçek olan budur. Musevilik ise yalnızca bu Irka indirilmiş ancak Yahudiler tarafından bozulmuş, tahrif edilmiş ilâhî dindir.
Özet olarak dini durum budur.
Peki;
Beş benzemeze sahip iki inanç sistemi nasıl oluyor da koskoca dünyayı esir alıyor? Oraya, buraya saldırıp keyfine göre işgal ediyor, katliamlar yapıp, soy kırımlar icra ediyor?!!
Bunun cevabı bence basit;
Paranın gücü, menfaatler, hırs ve İslam dînine olan düşmanlığın ve kinin ve içten içe güdülen nefretin sonucu bu iş yürüyor diye düşünüyorum şahsen.
Bu başka türlü olamaz. Normal insan bu kadar canavarlaşamaz.
Umarım bu konuya kısa da olsa değerlendirme kıstası olur bu yazı.
Türk Milletine;
Karşımızda İşbirliği yapan bu iki ayrı ve çok farklı, bize karşı birlikte saldıran inancı tanıması için giriş olur bu basit araştırma yazısı.
Barış içinde bir Dünya dileği ile, mutlu ve savaşsız yarınlara ulaşmasını diliyorum Dünya'nın.
Tüm inançlar ve insanlık için bu gerekli.
Barışın değerini bilirsek, sanırım Dünya hepimize yeter