Sarı Boğa hikâyesini hepiniz bilirsiniz...
Yeşil ve sulak bir arazide mutlu mesut yaşayan boğalar varmış...
Bunlar birlikte yer, içer, birlikte uyur, birlikte hareket ederlermiş...
Civarda ki Bozkurt sürüsünün gençleri de bunları avlamaya çalışırmış...
Adı üstünde sürü....
Saldırıya uğradıklarında yuvarlak biçimde dışarıya doğru, boynuz boynuza dizilir ve savunmaya geçerler miş...
Tabi bu yıkılmaz kaleyi geçemezmiş bizim kurt sürüsü...
Hem aç hem, yaralı bereli ve çaresiz ne yapacaklarını bilemez halde toplanmışlar...
Ne yapalım ne edelim ki bunlardan birini yiyelim... Yoksa öleceğiz demiş birisi.. Bir tartışmadır giderken sürü lideri demiş ki:
Şu dağda yaşlı,
Bilge Bozkurt yaşar ona danışalım...
Bu işin çaresini bize ancak o anlatır, o bilir demişler....
Düşmüşler yola.....
Sonunda ulaşmışlar yüce dağdaki Bilge Bozkurt'a ...
Anlatmışlar , böyle iken böyle....
Bize bir çare demişler ...
Bilge Bozkurt.... ;
Düşünmüş, taşınmış, kaşınmış.... Bir çare var fakat aranızda en kurnaz kim ise bu işi ancak o yapar demiş....
Tamam demişler sürünün en kurnazını öne itmişler...
Bilge Bozkurt başlamış ona anlatmaya....
Sonra pes peşe düşüp geri dönmüşler çayıra...
Bir sonraki sabah kurnaz Kurt yaklaşmış sürüye...,
Sürü hemen savaş nizamı almış ...
Kurnaz Kurt demiş ki :
"Sürü başı ile konuşmak istiyorum..."
Sürü kendi arasında kısa bir süre konuşmuş... Sonra sürü lideri öne çıkmış...:
Ne konuşacaksan çabuk söyle demiş...
Kurnaz Kurt: "Az yaklaş” demiş... Ötekilerin duymaması lazım... !
Aslında bizim sizinle bir derdimiz yok...
Şu iri boynuzlu Sarı Boğa var ya onun rengini sevmiyoruz...
Ondan dolayı size saldırıyoruz...
Onu bize verirseniz sizi rahat bırakırız....
Sürünün diğer üyeleri ile konuş .. Yarın geleceğiz...
Onu verin kurtulun bizden."
Demiş ....
Dönüp gitmiş ....
Sürü lideri diğerleri ile konuşmuş tek tek ..
Sarı Boğayı vermeye karar vermişler...
Sonunda barış var...
Rahat edecekler....!
Ötekisi sabah Bozkurt sürüsü gelmiş ...
Bunlara saldırmış.... Boğalar da Sarı Boğayı dışarı atıp, Bozkurt sürüsüne karşı korumamışlar...
Bozkurt Sürüsü;
Sarı Boğayı bağırta bağırta biz güzel yemiş ...
Kalan etlerini de bir hafta boyunca afiyetle tüketip güçlenmişler , dinlemişler ..
Sürü de sevinmiş bizi rahat bıraktılar diye...
Bir hafta sonra son kemikte yendikten sonra...
Kurnaz Kurt bir defa daha uğramış sürüye... "Şu uzun boynuzları olan kara şey bize ters ters baktı... Gıcık olduk… Onu verirseniz size bir şey yapmayacağız..." Demiş.....
Ötekisi sabah onu da almışlar ....
Bir hafta daha.... Sürü rahat etmiş......
Koca sürü bu taktikle tek tek yenmiş....
Derken sürü lideri bunlar bizi yiyip yok edecek savaşalım demiş...
Kalanlar omuz omuza gelmişler...
Fakat ne mümkün besili, iyileşmiş ve irileşmiş Bozkurt Sürüsü istediği birini daha almış...
Bir hafta daha ilişmemişler ..
Bir hafta sonra kalan dörtlü Boğa omuz omuza vermiş ..Fakat nafile...
Biri daha gitmiş.....
Sürü lideri arkadaşları Bozkurtlar tarafından parçalanırken bakmış, gözleri dolu dolu manzaraya ve demiş ki:
"Sarı Boğayı vermeyecektik... Vermeyecektik.....!"
***
Bu hikayeyi neden anlattım biliyor musunuz...?!
İslam âleminin lideri , Türklük âleminin lideri ve Tüm mazlum ülkelerin koruyucusu Türkiye'dir....!
Bunlar Türkiye'yi yüz yıl önce Sarı Boğa gibi hırslarına, bencilliklerine ve korkaklıklarına kurban ettiler...
Bedelini de hala canları, malları ve namusları ile ödüyorlar...
Günümüzde aynı oyun;
bu defa Gazne Türkeri’nin meskun olduğu Gazze'ye bir kere daha oynanmaya kalkılıyor .....
Gazze'yi düşürmemeliyiz...
Evet, Haniye'yi İran pusuya düşürdü... Şehit ettiler... Allah makamını yüce etsin...
İsrail planladı, Amerikan Sihaları Irak'dan kalkıp vurdu...
Bize düşen ise;
İsrailli bir yetkilinin açıkladığı gibi;
'Bu savaşta;
"Kuduz Köpek gibi saldırmalı, dehşet ve korku oluşturmalıyız...” Demişti ..
Bu "Kuduz Köpeğe"
Gazne Türkleri'ni kurban etmemeli...
Gazze'ye gerekirse
"Kuduz Köpek" itlaf gücü göndermeliyiz...
Bu gün bunu seyredersek; bu "Kuduz Köpek" hepimizi tek tek yiyecek....
Kuduz Köpek İsrail bakın ne demiş:
"Beyrut ve Tahran'dan sonra tehditler duyduk.
Her türlü senaryo için hazırız.
Her saldırıya güçlü bir şekilde misilleme yapacağız... Saldıramayacağımız ve saldıramayacağımız çok uzak yer yok."
Şimdi: Sarı Boğayı bu "Kuduz Köpeğe" verecek miyiz ...??!!
Yoksa bu alçaklara karşı güç kullanıp gereğini mi yapacağız ....
Sarı Boğayı vermemeliydik...
demek zorunda kalmadan tedbir almalıyız .....
"Kuduz Köpek" saldırmaya devam edecek....
Arkasında;
Amerika,
İngiltere ve onların güdümünde ki
Avrupa ile birlikte....
Savaşmamız gerekiyor... Zaman ve imkan varken;
Gazze'de onları durdurmalıyız....!
Yoksa;
Hatay'da,
Adana'da, Mersin'de ..... Ağrı'da, Van'da, Rize'de, İzmir'de.....
En sonunda da Edirne'de savaşmak zorunda kalacağız...
Haberiniz olsun....!