Rahmetlik olmuş hocalarımdan birisi, bir araştırma konusuna her takıldığımda, sonuca doğru gidemediğim olayda derdi ki
"parayı izle, o seni sahibine götürür."
Allah rahmet eylesin.
Aslında yakın zamanda yaşadığımız her olay parayla ilgili.
Misal;
Amerikan Çıkarları,
Rus Çıkarları,
İngiliz Çıkarları,
Alman Çıkarları,
Fransız Çıkarları
Ve tabi ki
Türk Çıkarları,
aslında,
ne dîni,
ne siyasi,
ne ahlâki,
ne demokratik vb...
meselelerle alâkalı değildir.
Tüm bunlar;
Ana meseleyi gizlemek, toplumu algılar ile yönlendirmek için dolgu malzemesi olarak kullanılır.
Bu konular örtü, perde, sütte ve gözlerden saklanmak için sisleme malzemedir.
Peki, ana mesele nedir o zaman?!
Güce hakim olmak!
Bunun içinde, ticareti ve onun sonucunu kontrol etmek gerekir.
Yâni parayı!
Para nedir peki?
İnsan zihnin ürettiği, düşüncelerin ve emeğinin, genel kabul görmüş toplumsal örgütlenmeler tarafından;
Zorla veya gönüllü olarak kabul edilen, ettirilen, varsayımlı, tanımlanmış ölçü birimleridir.
Yoksa;
Yüz dolarlık Amerikan Doları'nın gerçek maliyeti bir cent'tir.
Ve basit bir kağıt parçasıdır.
Bütün bu açıklamalar çok hızla
Dünya'da gelişen olayları anlamak içindi.
Başkan Trump
"Amerikan Devletinin Türk Coğrafyasında ki çıkarlarını",
buna eski Osmanlı ve Selçuklu Coğrafyası bölgeleri de dahildir.
Bu bölgelerde ve Dünya genelinde
Amerika ve Batı gücünü korumak için hangi devlet ve devletçikleri korur kollar:
Her Bölgede kullanacak bir devlet bulur.
Orta Doğu olarak adlandırdığı bölgede:
1. İsrail,
2. Yunanistan,
3. Kıbrıs Rum kesimi,
4. BAE,
5. Suudi Arabistan,
6. Mısır,
7. Ermenistan,
8. Muhtelif terör örgütleri..
Bunları ve esas olarak da " İsrail'i" ne pahasına olursa olsun korur mu?
Evet ve kesinlikle ve her neye mal olursa olsun korur!
Çünkü İsrail bölgenin bölünüp, parçalanıp, yer altı ve yer üstü ve insan kaynaklarının sömürülmesine,
GÜCE, PARAYA
ulaşılmasını ve Amerikan Rüyasının ve/veya
Batı Medeniyetinin sürdürülebilmesi için gerekli PARA akışını sağlayan
"Algıyı veya Öğrenilmiş Çaresizliği" oluşturuyor.
Bir çesit, Amerika'nın ve Batı'nın ve İngiltere'nin bölgemizde,iliştirilmiş "Akıncı" güçleri gibiler.
Olan, bitene bir de bu pencereden bakın istedim.
Başkan Trump, yeni ziyaretinde
"Soy Kırımcı Netanyahu'yu" biraz sıkıştırdı mı?
Evet!
Fakat bu; Netanyahu'ya ve İsrail'in katillerine biraz zaman kazandırmak ve özellikle de Türkiye'ye çok kıymetli ZAMANI, katil siyonistler lehine KAYBETTİRMEK için oynanan
"Kuşa Bak" oyunu olabilir.
İsrail'li, eski bir İstihbaratçının Türkiye'de ki Ana Muhalefet Partisinin birtakım ayak oyunları ve algı oluşturma çalıstığı, faaliyetleri ile yürüttüğü iç ÇATIŞMA veya SAVAŞ demeleri için, daha yeni sarfettiği:
"Türkler bunu anlatırsa, kimsenin onlara gücü yetmez"
açıklaması doğrusu;
" Kulaklara Küpe edilmeli, Zihinlere Nakış..."
Hey koca Türkiye, büyük Türk Milleti, devletine omuz ver!
Bu da geçecek.
Sen kazanacaksın. Onlar KAYBEDECEK!
Gelelim Türk Devletlerinin
"on iki milyar Euro" için sattıkları
"Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine"
ve doğmadan, diri diri kabre attıkları, gömdükleri, Mâsum "Türk Devletleri Birliği'nin"
sırtına "HIRSLA SAPLADIKLARI HANÇERE..."
BU; eski bir Arap geleneğiydi değil mi?
Çocuklari diri diri gömmek!
Yazık ettiler. Mankurtların bile şerefi var.
Bu yaptıklarının yanında.
Bize atılan bu kazık konusunda;
Türkiye Devleti'nin izlediği
demokratik,
yumuşak, çiçekli-böcekli
Dış Politika uygulamasının ölümünü izledik.
Türkistan'da at koşturacaksan, havada kılıç ıslığı ve ok vınıltısı olacak!
Fakat her şey bitmiş değil.
Gelişecek olayları izleyerek ve değerlendirerek sonunun nereye ulaşacağını anlayacağız.
Bakalım;
El mi yaman, bey mi?!