Masayı hepimiz biliriz. Türlü değişik , farklı amaçlar için çok farklı kullanım yerleri vardır.
Bu gün bahis konusu edeceğim masa Sayın Putin'in kullandığı gibi , sembolik anlamlarda yüklenen barışta, savaşta, paylaşımda kullanılan ; insanların var edilip, yok edildiği, coğrafyaların, ülkelerin kaderini belirleyen "O" efsane masalar.
Bu bizim M.Tarık El Şara ve onun kurmaya çalıştığı masa mesela.
Yunan'ı, Amerika'lıyı ve Avrupalı emperyalleri dehşete düşüren ve ellerini ayaklarına dolaştıran "Suriye Hükümeti ile Münhasır Ekonomik Bölge" belirleme anlaşması,
Türkiye Cumhuriyeti yönetimi eli ile Türk silahlı kuvvetleri adına yapılacak üs ve eğitim anlaşmaları, teknoloji transferi anlaşmaları,
Siyasi, ekonomik, ticari ve eğitimi kapsayan anlaşmalar,
Denizcilik alanı ile alakalı anlaşmalar,
Enerji ile ilgili anlaşmalar.
Suriye'de ki Türkleri muhafaza için yapılacak antlaşmalar (anlaşma değil bu konuda antlaşma yapılmalı). vs...vs...
Tüm bu konular için bir masa kurulacak ya da kuruldu.
İşte "bu masa" 'nın ayakları birilerinin bir yerlerine şimdiden girmiş durumda.
Değerli kardeşlerim;
Bu Şara ile ilgili itirazlarımı, bunun "İngiliz ekolü" yetiştirildiğini bu konuları *ucundan-bucağından* bilen birisi olarak yazdım.
Irak'ta bu M. Tarık El Şara, mahlası ile GOLANÎ Amerikan ve İngiliz ve dolayısı ile İsrail tezgahından geçti.
Bu kesin bilgiyi; Şahsın sessiz kaldığım sürede; İzlediğim tüm görsel malzemelerinde, kullandığı vücut dili, jest, mimik ve söylemlerini dikkatle izleyerek de gözlemledim.
Arkadaş görevli.
Ancak bu esnada Türk'ler tarafından da bağlantılandığı 'bence' kesin.
Bu zevâtın söylemlerine ve eylemlerine baktığımızda:
"İsrail'le savaşmayacağız. Yılların savaş yorgunuyuz...
Hedefimizde Hizbullah var.
Rusya ile anlaşmayı seçtik.
Saldırıda bilirdik.
vb.."
Her devrimci liderden gördüğümüz, dikkatli, her türlü güç odağı ile anlaşmaya hazır. Çok alıp , az verme niyetinde. Güce ve güçlüye göre konum belirleyen ve bizim bölgenin kurnazlıklarını iliklerine kadar indirmiş ...
Genç, hırslı, eğitimli, kurnaz ve Türkiye'ye kazık atma potansiyeline sahip bir lider adayı görüyorum.
Mesela Türkiye Şii milislerin Irak'dan girişini Irak hükümetine garanti vererek durdurmuş. Şiiler'ce kutsal sayılan Türbe ve Mekanların korunacağı, buralara dokonulmayacağı sözü vererek
Adam dese ki :
Tüm gruplar silah bıraksın.
Suriye milli Ordusu da dahil silahlarını teslim etsin. Sonrasında Savunma Bakanlığı altında durumu değerlendireceğim."
Ki buna benzer bir şeyi açıkladı.
Ne yapacağız!Silah bıraksan ayrı , bırakmasan ayrı sıkıntı.
Türkmenler bizden; az beklesin hakları için dese ki "böyle bir durum yaşandı. Türkmenleri unuttuk dedi."
Ne yapacağız!
Tabi ki; Dış Politika Uzmanı değilim.
Şurada eli biraz kalem tutan, okuma yazma bilir bir Türk vatandaşı olarak, SESLİ düşünüp, okuyucularım ile paylaşıyorum.
Bu masa ve ayakları işi ince iş.
Allah devleti idare eden zevâta yardım eylesin.
Âmiiin...