Sedat Yalçın, Önder Tanır ve Ahmet Korkmaz nereye koşuyorlar?

Algı problemim yok.

Olaylara farklı pencerelerden bakmayı az buçuk beceriyorum.

Ama bu Sedat Yalçın olayı gerçekten kafamı çok karıştırdı.

Sedat Yalçın,  “Neyi hedefliyor? Amacı ne?” anlamadım gitti

Nasıl bir siyasi kariyer planı yapıyor ki?

Kendi düşen ağlamaz misali, göz göre göre nasıl bir felakete yelken açtığının farkında değil mi acaba?

Bakın, buna benzer gerçek bir olayı anlatayım size şimdi.

Rahmetli Hikmet Şahin, Bursa’ya neler neler kazandırmıştı.

Aday yapılmayıca partisine küsüp, üstelik görevdeyken aday oldu Demokrat Parti'den.

Oysa, yaptığı efsane hizmetlerle Bursalıların gönlünde taht kurmuştu.

Demokrat Parti’den aday olacağı söylentileri çıkınca dayanamayıp aradım.

"Sakın bir hata yapmayın, asla kazamazsınız. Sabredin ilk seçimde önce Milletvekili ardından da Bakan olursunuz. Böylece Bursa tarihine bir daha geçersiniz” dedim.

Ama o, "Anketlerim var elimde, kesin kazanıyorum" dedi.

Bende gülerek, “Siyasi tabloda gördüğümü söyleyeyim, Demokrat Parti’nin geçen seçimdeki oyunun bile altında oy alır, kendinize yazık edersiniz, siz bilirsiniz” diye cevap verdim.

Sonuçta, seçime girdiği partinin bile altında oy aldı!

Seçim bittiğinde arayıp, “Haklı çıktın Çoban, hata ettim ama olan oldu artık” dedi.

Hikmet Şahin'in yaşadıklarının canlı şahidi olan Sedat Yalçın'ın Yeniden Refah Partisi'nden aday olmasını anlamak mümkün değil.

Ne hedefliyor ki?

Oysa Mustafa Öztürk'ün istifası olayında ne demişti hatırlar mısınız?

"Haksızlığa uğradığınızı düşünseniz bile onurlu duruşunuzu bozmamalısınız." Demişti.

Durun tamamını yazayım cümlelerinin.

“Sorunlarımız olabilir ancak sorunların tartışılacağı gün, bugün değildir. Bu yakıcı gündemler gün gibi ortadayken hayatı boyunca sahip olduğu tüm unvanları AK Parti sayesinde elde etmiş olanların, ülkemizin bu zor günlerinde AK Parti ile yollarını ayırma kolaycılığı doğru ve kabul edilebilir bir şey değildir. Bunun değerlendirmemizde de bir yeri, karşılığı yoktur. Haksızlığa uğradığınızı, emeğinizin dikkate alınmadığını, mağdur edildiğinizi düşünseniz bile onurlu duruşunuzu bozmamalısınız.”

İnsanız işte, nefsimize yenik düşebiliyoruz.

Ama Yalçın'ın düzmece anketlere inanarak bu hatayı yapacağını beklemiyordum doğrusu.

Adaylığı açıklandığında O'nu da arayacaktım, Hikmet Şahin ile konuştuklarım aklıma gelince vaz geçtim.

Bakın, Bursa'da Yeniden Refah Partisi'nin aldığı oy oranı bile belli.

İttifak içinde bile sadece, %3,8

Sedat Yalçın'ın oyları bu rakamın da altında kalacak, buna eminim.

Milli Görüş seçmeni zaten ona pek sıcak bakmıyor, diğer muhalif seçmenler de ona oy vermeye yanaşmaz.

Seçim sonuçlandığında adı, "diğerleri" kategorisinde geçecek.

Kaldı ki, tekrar aday gösterilmediği için AK Parti’ye küsüp Yeniden Refah Partisi’nden aday olan Kestel’de Önder Tanır, Büyükorhan’da Ahmet Korkmaz’ın da hala görevde oldukları halde dahi seçilme şansları yok.

İşte böyle, geçmişteki dersleri unutmamak lazım.

Sedat Yalçın da, veAhmet Korkmaz da bu seçimde  kazanamazlar, sadece AK Parti’nin rakiplerine biraz umut dağıtırlar. Önder Tanır Kestel'e güzel hizmetler yaptı bu karşılık bulursa seçimi zorlar.

Hepsi bu kadar.

Sonra da siyasetin tozlu raflarında yerlerini alırlar, birer hatıra olarak kalırlar.

Hikmet Şahin gibi, “Keşke” demek istemiyorlarsa, tekrar düşünsünler derim.

Yazı bitti aslında ama Necati Şahin de geldi aklıma.

O da, AK Parti’den aday yapılmayınca CHP’ye gitmişti.

CHP’liler bağrına basıp oy verdi.

Ama kazanamadı.

“Tüh” dedi, bu kez de CHP’nin kalesi Nilüfer’de AK Parti’den aday oldu.

Beceriksiz bulunduğu için bu seçimde CHP tarafından tekrar aday yapılmayan Turgay Erdem silindir gibi ezdi geçti.