ABD’nin bu zamana kadar para kazanma sanatını nasıl icra ettiğini hepimiz biliyoruz. Bozulan ekonomilerini ayağa kaldırmak için dünyanın belli bölgelerinde hayali düşman yaratarak, bu düşmana karşı savaşacak milisler yahut devletlerle silah anlaşmaları yapmak en büyük marifetleridir.
11 Eylül İkiz Kuleler saldırılarından sonra, dünyada terörizme karşı nasıl topyekûn savaş başlattıklarını hepimiz görmüş olduk! ABD tarihinde bu gibi örnekleri sıralamak mümkündür. Bugünde Ortadoğu’da gelişen olaylara baktığımızda bölge içi düşman yaratılıp, daha sonra bu düşmanın alt etmek için bölge ülkelerinden oluşan kutuplar yaratmak ve söylemlerle tansiyonu yükseltmek her zaman başvurulan yöntemdir. Bugün Arap dünyasını İran’a karşı kutuplaştıran ABD, İsrail üzerinden ittifak oluşturmaktadır. Arap dünyası ve İsrail için ikinci tehdit ise Türkiye olarak yansıtılmaktadır.
ABD seçimlerini şimdilik kazanmış görünen Biden’ın Türkiye ile ilişkileri hangi ölçüde tutacağı şu an için belirsizliğini korurken, Orta doğu da yeni Çin etkisi, Türkiye’yi mevcut konumundan kendi tarafına çekebilir.
***
Çin’in kendi bölgesinde 15 Kasımda imzaladığı RCEP (Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık) antlaşması ASEAN ülkelerinin yanında Japonya, Güney Kore ve Avustralya da bulunuyor. Dünyanın en büyük serbest ticaret bölgesi olarak adlandırılan RCEP, Trump’ın Çin’e karşı yenilgisi olarak açıklanabilir. Çin’in 2013 yılında kamuoyu ile paylaştığı ‘Kuşak Yol Projesi’ hız kesmeden devam ederken, hem ekonomik hem de siyasi paydalarla Türkiye’yi Çin’e karşı yakınlaştırabilir. Bu yakınlaşmanın derecesini elbette Biden’ın Türkiye üzerine tutumları belirleyecektir. Libya’da 18 ay içinde yapılacak seçimler, Suriye’de oluşturulması planlanan ABD güdümlü Kürt Devleti ve İsrail’in bölgede takip ettiği politikalar, Çin rüzgârını etkileyebilecek faktörlerdir.
***
Geçtiğimiz günlerde Ermenistan Cumhurbaşkanı Armen Sarkisyan ve ardından Yunanistan Başbakanı Miçotakis, Birleşik Arap Emirlikleri’ni (BAE) ziyaret ettiler. Ziyarette Ermenistan- Azerbaycan arasında yapılan ateşkes ve bölgedeki diğer konuların görüşüldüğü belirtildi. Yunanistan ise BAE ile stratejik ortaklık beyanında bulundu. Yunanistan’ın ABD’den almak istediği 18 ila 24 arasında değişebilecek F-35 savaş uçağı talebinden sonra BAE ile görüşmesi ve ortaklık antlaşması imzalaması oldukça manidardır. Ortak dış politika yapımı, savunma sanayi gibi pek çok önemli konular üzerinde yapılan antlaşmanın metni ise gizli tutuldu. Yunanistan’ın bu hamlesi, Türkiye’nin son yıllarda gelişen savunma sanayisini dengelemek için atılan adımlar olarak nitelendirilebilir. Ürdün Kralı 2. Abdullah, Bahreyn kralı Hamed Bin İsa ve Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayid Al Nahyan bölgesel konuları görüşmek için bir araya geldiler. Biranda yükselen BAE ve İsrail yakınlaşmasından doğan stratejik hamleler, Türkiye üzerinde politik baskının artmasına neden olmaktadır.
***
Yunanistan’ın AB’yi, Türkiye’ye karşı yaptırım çağrısında bulunması ve AB’nin Türkiye’ye yaptırım tehdidinde bulunmasının ardından Mevlüt Çavuşoğlu’nun İngiltere ziyareti gerçekleşti. Bu önemli ziyaretin akabinde Konya’da İngiliz hava kuvvetleri ile ortak tatbikatlar yapıldı. Brexit sonrası İngiltere’den Kıbrıs ve Doğu Akdeniz konularında destek sağlanması Türkiye’nin avantajına olacaktır. AB’den gelen ekonomik yaptırımların engellenmesi için İspanya ve İtalya’nın desteğinin alınması da bu süreç içinde çok önemlidir.