Sanayi kimliği ile tanınan Bursa’nın turizm potansiyeli de oldukça yüksek. Ama bu potansiyeli bir türlü harekete geçiremiyoruz.
Yanlış anlaşılmasın sanayi elbette olacak ama bacasız sanayi olan turizmi neden ihmal ediyoruz ki?
Öyle ya, elimizde Uludağ ve termal kaynaklar gibi bir nimetlerimiz var.
İkisinin de hakkını tam olarak veremiyoruz maalesef.
Uludağ, Türkiye'nin ilk kış turizmi merkezi olarak bilinir.
Fakat diğer iller yaptıkları yatırımlarla Bursa'yı fersah fersah geride bıraktılar.
Şu an Uludağ’da 8 bin civarında turistik yatak kapasitesi bulunuyor ve kar sezonu iyi geçtiğinde yılda 80-90 bin turist ağırlanabiliyor.
Uludağ 4 ay turist ağırlıyor diğer 8 ay kapasite atıl kalıyor.
Öte yandan Bursa, şifalı kaplıcaları ile de önemli bir termal turizm merkeziydi.
Ne yazık ki, bu potansiyel de gerektiği gibi değerlendirilemedi.
Örneğin, Afyon bu alanda Bursa’yı çok geride bıraktı.
Afyon’da 25 bin turistik yatak var 1 milyondan fazla konaklamalı turist ağırlıyor.
Bursa’da ise Uludağ dâhil toplam yatak sayısı 15 bin civarında.
Uludağ’da sezonda 80-90 bin konaklama var.
Çünkü Uludağ’daki 8 bin yatak 4 ay kullanıyor, 8 ay tesisler kapalı.
İşte ben çok fazla yatırım yapmadan Uludağ’da 12 ay turist çekecek bir proje öneriyorum.
Nasıl mı?
Eşsiz doğası olan Uludağ ile şifalı termal sularımızı buluşturmayı öneriyorum!
Hemen dudak bükmeyin çünkü hayal satmıyorum.
Dünyada başka örnekleri olan, uygulanabilir, bilimsel ve çok ekonomik bir proje bu.
İşim gereği dünyanın pek çok turizm bölgesini görüp bunları yerinde inceleme fırsatım oldu.
Gördüklerimi bildiklerimi Bursa’yı yönetenlere her fırsatta anlatıyorum ancak ne yazık ki bugüne kadar can kulağı ile dinleyen olmadı.
Şimdi, yerel yönetimler değiştiği için bir daha anlatacağım.
Lütfen dikkatli okuyun.
Bursa’da yapılan sondajlar sayesinde termal kaynak zengini olduk.
Ancak bu kaynağı gerektiği gibi değerlendiremiyoruz.
Oysa gelişen teknoloji sayesinde termal suları kilometrelerce uzağa hem de çok fazla ısı kaybı olmadan taşımak artık mümkün.
Üstelik maliyetler de eskiye göre daha uygun hale geldi.
Önerim, mevcut teleferik hattının güzergâhı kullanılarak, Uludağ’daki oteller bölgesine termal su götürülmesidir.
Bunun için mühendis arkadaşlarımızla güncel maliyetlerle kabaca bir hesap yaptık.
Bu işi yatırım bedeli sadece 10 milyon dolar.
Bu yatırım yapılarsa, Uludağ’daki tesislerin ihtiyacı olan termal su zirveye ulaşır.
Bu proje, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Turizm Bakanlığı'nın ortak çalışmasıyla mümkün olabilir. Bölgedeki işletmeciler de bu yatırıma katkı verirler.
Zaten hepsinin SPA merkezleri var.
Bu tesislere yapılacak küçük yatırımlarla tüm oteller termal otel haline gelir.
Uludağ’daki 1. ve 2. Bölge arasında tam teşekküllü ortak bir SPA merkezi de kurulursa Uludağ, yılın 12 ayı turist ağırlar.
Şu anda 8 bin yatak kapasitesi ile yılda 80-90 bin turist ağırlayan Uludağ, bu proje hayata geçirilirse potansiyel 500 bine çıkar.
Üstelik bunun için ilave yatağa da gerek yok!
Çünkü Uludağ’da sezon en fazla 4 ay sürüyor kalan 8 ayda tesisler kapatılıyor.
Termal suları Uludağ’a çıkardığımızda aynı yataklar kullanılacak.
Yani Uludağ’ın atıl potansiyeli harekete geçecek.
Ayrıca bölgedeki doğal dokuya zarar vermeyecek şekilde yatırımlar da teşvik edilirse, yatak kapasitesi artırılarak konaklayan turist sayısı daha da yükselebilir.
Dünyanın her yerinden insanlar akın akın Uludağ’a gelirler.
Bu potansiyelden Bursa’nın Kent Merkezi de yararlanır
Uludağ’a gelen turistler, günübirlik turlar ile Bursa’ya taşınabilir ve doğru bir gezi programı oluşturulduğunda Bursa’nın kent merkezi de turizm pastasından daha fazla pay alır.
Peki, proje nasıl yapılacak?
Bunu da anlatayım.
Proje karmaşık değil.
Birkaç aktarma istasyonu ile bölgenin ihtiyacı olan termal su, hem de termal havuzlarda kullanılabilecek ısının bile üzerinde bir dereceyle zirveye çıkar.
Bahsettiğim projeye gerçekten ilgi duyulursa, başta Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mustafa Bozbey, Uludağ Alan Başkanı Bülent Çınar ve BTSO Başkanı İbrahim Burkay’a tüm teknik detayları vermeye hazırım.
Benzer uygulamalar dünyada var.
Un, yağ, şeker var, o halde sıra geldi helva yapmaya.
Vakit Bursa’nın turizm potansiyelini harekete geçirme vaktidir.