Şu sıralarda Kemal Kılıçdaroğlu ve Temel Karamollaoğlu'nun arasından su sızmıyor.
Temel Karamollaoğlu’nun tek hedefi var.
O hedefi, Kemal Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanı yapmak.
Böylece Türkiye rahata kavuşacakmış, Milli Görüş iktidara gelecekmiş!…
Rahmetli Erbakan geldi aklıma.
“Hadi ordan” derdi kafasına yatmayan şeyler olduğunda…
Öyle ya, Karamollaoğlu’nun oturduğu o koltuk; Milli Nizam, Milli Selamet, Refah ve Fazilet Partileri’nin de lideri olan Necmettin Erbakan’ın koltuğudur.
Erbakan, Milli Görüş hareketinin kurucusuydu.
Ömrü faiz lobisiyle mücadeleyle geçti.
Milli motor, milli araba, milli uçak, milli savunma sanayii için uğraştı.
28 Haziran 1996’da 54. Hükümeti kuran Erbakan, sadece 6 ay gibi kısa sürede cumhuriyet tarihinin ilk defa denk bütçesini yaptı.
Faizin önüne adeta set çeken Erbakan, asgari ücrete yüzde 102, Bağ-Kur emeklilerine de yüzde 221 zam yaptı, memurlar için her ay enflasyon artı milli gelir payı oranında otomatik zammı uygulamaya soktu, havuz sistemini kurdu, esnafa kredi dağıttı.
Bu başarıları yüzünden 28 Şubat post modern darbesi yapıldı.
Gerekçe irticaydı.
Suçu, Meclise başörtülü Milletvekili sokmak, kamu kadrolarında ve Refah Partili belediyelerde başörtülü, sakallı memur çalıştırmaktı.
Bitti mi?
Bitmedi.
Erbakan, siyasi hayatı boyunca Ayasofya’yı ibadete açmak ve Taksim’e büyük bir Cami yapmak istedi.
Rahmetli, Taksim'e cami yapılmasıyla ilişkin sorulara şu şekilde cevap vermişti;
"Sivas'ın bir köyüne gidelim, diyelim ki İstanbul Büyükşehir Belediyesi Taksim'de bir cami yapacakmış. Ne diyecek bu köydeki adam; Allah razı olsun ya ne güzel diyecek. Peki bre fosil kafa, halk böyle söylerken sana ne oluyor? Sen niye Taksim'e cami yapılacak diye kuduruyorsun, isterik nöbetler geçiriyorsun?"
Yine Ayasofya için de şöyle konuşmuştu:
“Eğer Ayasofya kırmızıya boyanmışsa... Kiliseye benzetilmişse... Ezan okunmuyor, içinde namaz kılınmıyorsa... BİLİNİZ Kİ; TÜRKİYE'Yİ TAKLİTÇİLER HAKİMDİR! BİLİNİZ Kİ; YERYÜZÜNDE SADECE ZULÜM DÜZENİ YÜRÜMEKTEDİR.
Yok, eğer Ayasofya'da gümbür gümbür Ezanlar okunuyor, Hakk'ın sesi bütün dünyaya ilan ediliyorsa, o zaman da biliniz ki; TÜRKİYE'DE MİLLİ GÖRÜŞÇÜLER HAKİMDİR, İNANANLAR HAKİMDİR, YERYÜZÜNDE ADİL DÜZEN SAADET NİZAMI HAKİMDİR!”
Bitti mi?
Efendim az kaldı.
Taksim’e cami yapıldı, Ayasofya ibadete açıldı, başörtüsüne özgürlük geldi, milli savunma sanayii kuruldu, yerli otomobil yapıldı, doğalgazımızı her şeye rağmen çıkarttık….
Söylenecek çok şey var da, Erbakan hocanın sözlerinin üzerine ben ne diyeyim şimdi?