Seçim yenilgisinin ardından beklendiği gibi CHP’de iç hesaplaşma başladı.
Peki, süreç nereye varacak?
Veya daha açık soralım, Kılıçdaroğlu koltuğunu koruyabilecek mi?
En başa yazayım.
Kılıçdaroğlu yerel seçimden önce koltuğundan kalkmaz.
Kimse böyle bir şey beklemesin.
13 Haziran’da, “Milletçe alkışlıyoruz çünkü Kılıçdaroğlu tarihe geçti!” başlıklı yazımda da bunu ifade etmiştim, zira son gelişmeler bu tezimi doğruluyor.
Neden mi?
Anlatayım.
6 Haziran’da yapılan CHP MKYK toplantısında Kurultay süreci resmen başlatılınca olağan üstüm büyük kurultay rafa kalktı.
Böylece, Ekrem İmamoğlu ve bugün kesin ihraç talebiyle disipline sevk edilen Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın umutları da suya düştü.
İlgi duyan herkes bilse de, CHP’deki süreci şöyle bir özetleyelim.
7 Haziran’da resmen başlayan üye güncellemeleri, 27 Haziran’a kadar sürecek, 3-30 Temmuz tarihleri arasında delege seçimleri, 5 Ağustos 10 Eylül tarihleri arasında ilçe, 16 Eylül 15 Ekim tarihleri arasında da il kongreleri yapılacak.
Bu arada tüzük gereğince İl kongrelerine 1 haftalık itiraz hakkı var.
Bu süreç tamamlandığında, tüm yetki CHP Parti Meclisi’nde olacak.
Parti Meclisi, dilerse hemen bir tarih belirleyip Büyük Kurultayı yapmaya da, yerel seçimleri gerekçe gösterip 2024 Mayıs ayına kadar ertelemeye de yetkili.
Ama ekim ayının 3. haftasına gelindiğinde, yani yerel seçime 5 ay kala kimse CHP’de büyük kurultay yapılmasını falan beklemesin.
Mümkün mü?
Yasal olarak mümkün olsa da uygulanması neredeyse imkânsız.
Tezimi doğrulayan bir gelişme de bugün yaşandı.
Kemal Kılıçdaroğlu Başkanlığında dün bir araya gelen CHP İl Başkanlarının tavrını İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu bugün sosyal medya hesabından açıkladı.
Kaftancıoğlu cümleye, “Değişim, albenisi olan sihirli bir sözcüktür.” diye başlayıp, “Ancak kalıcı bir değişimi, dönüşümü sağlayacak olan KİŞİLERDEN ZİYADE FİKİRLER VE İLKELERDİR.” diyerek bence il başkanlarının Kılıçdaroğlu’na verdikleri açık desteğini açıkça ilan etti.
“Genel Başkan'ımızı İTİBARSIZLAŞTIRMAYA yönelik yaklaşımları TASVİP ETMEDİĞİMİZİN de bilinmesini isteriz.” diye cümlesini tamamlayarak da, noktayı koydu.
Bu son cümleden hareketle diyorum ki;
Yerel seçimden önce kimse CHP’de Genel Başkan değişikliği beklemesin.
Peki sonra?
Süreç çok şeye gebe olacak.
Şöyle bir özet geçeyim.
İmamoğlu yeniden aday yapılmaz.
Yerine Kaftancıoğlu aday olur.
İmamoğlu CHP’ye küser ve İYİ Parti’ye gider.
Kılıçdaroğlu’dan sonra koltuğa Mustafa Sarıgül oturmak ister.
Bu arada bir bilgi daha vereyim.
Bu hafta sonu yapılacak olan İYİ Parti Büyük Kurultay’ında yeniden genel başkan seçilmesi beklenen Meral Akşener’in MİLLET İTTİFAKI’NDAN AYRILDIĞINI İLAN ETMESİNE de kesin gözüyle bakılıyor.
Neyse yazıyı bugünlük burada bitirelim.
Birkaç gün sonra da, Bursa’da yerel seçimde nasıl bir süreç beklediğini anlatmaya başlayalım.