CHP Genel Başkanı olmaya çalışan İBB Başkanı İmamoğlu’nun lakabının “Uçan Çuval” olduğunu biliyor muydunuz?... Bilmeyenler öğrendi… Ne zaman bu lakabı aldığını merak edenler için açıklamayı yazının sonuna bıraktım.
***
Seçim yenilgisi yüzünden CHP’de cadı kazanı kaynıyor… Parti içi muhalefet Kılıçdaroğlu’nun çekilmesini istiyor… Kılıçdaroğlu ise koltuğunu bırakmaya niyetli değil
Şunu başa yazalım.
Güçlü bir muhalefet olsa bu seçimi ilk turda alırdı.
Bu yüzden de, CHP’nin başını çektiği Millet İttifakı hep birlikte imkânsızı başardılar.
Fakat şunu da ifade edeyim ki, seçim yenilgisinin tek suçlusu Kemal Kılıçdaroğlu değildir.
Başarısız belediye başkanlıkları ile Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş da dâhil Millet İttifakı’nın tüm bileşenlerinin en az Kılıçdaroğlu kadar payı var bu sonuçta.
Bu konuda ayrıntılı bir analiz yazısı yazacağımı belirtip, bugünkü konumuza geleyim.
Ekrem İmamoğlu sanki İstanbul’u çok iyi yönetmiş gibi şimdi de CHP Genel Başkanı olmak istiyor.
Sonra da Cumhurbaşkanı seçileceğini zannediyor.
Çünkü İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a özeniyor!
Zannediyor ki, İBB Başkanı olunca tüm kapılar açılacak.
Oysa kazın ayağı öyle değil.
İmamoğlu’na İBB Başkanlığı bir anlamda altın tepside sunuldu… Erdoğan ise koltuğa manşetlerle savaşarak oturdu… 4 yıl sonra da, okul kitaplarında bile yazılı olan bir şiiri okudu diye koltuğundan kaldırılıp hapse atıldı… Siyasi yasak getirildiği için Başbakanlığı engellendi… Bu engeli aştı, bu kez de iktidardayken partisi kapatılmak istendi… Bu engeli de aşınca darbe yapılmak istendi…. Yani Erdoğan bu aşamaya insanüstü bir mücadele ile geldi.
Ayrıca Erdoğan İstanbul’da görev yaptığı 4 yılda, karşısına çıkarılan tüm engellere rağmen, İstanbul’da belediyecilik tarihi yazdı… Mesela, pislik içindeki Haliç’i yüzülecek hale getirdi… Günlerce akmayan sular O’nun döneminde aktı… Toplu ulaşımdan, yeni yollar açılmasına kadar İstanbul’un kangrenleşen sorunlarını çözdü.
Peki, İmamoğlu 4.5 yıldır ne yaptı?
Anlatalım.
İstanbul’u her açıdan küme düşürdü…. Ulaşım filosu pert oldu…. İETT otobüsleri ve metrobüsler yollarda kalıyor… Metro ve tramvaylar da öyle… İstanbul’un barajları kurudu, susuzluk kapıda… Çünkü artan nüfusa yetecek yeni barajlar yapılmadı… Merkezi hükümet yatırımları da olmasa İstanbul daha da perişan olurdu…. Unutmadan yenileyeceği gerekçesi ile göreve gelir gelmez kapattığı İstanbul’un kalbindeki Beyazıt’taki otopark bile hala açılmadı…. Bitmedi, felaket kapıya dayandığı halde, kentsel dönüşüm konusunda attığı tek adım yok… Oysa planlama yapsa bile bile bir adım olacaktı… Ayrıca ilginçtir, İstanbul’da ne zaman bir felaket olsa İmamoğlu tatildeydi…. Diğer zamanlar da farklı değil, kah Ankara, kah Anadolu’da bir kentte seçim çalışmasında….
***
İşte karnesi bu kadar kötü olan İmamoğlu şimdilerde CHP’de değişim hareketi başlatıyormuş gibi yapıyor…. Aslında genel Başkanlığa talip ama bunu bile açıkça söyleyemiyor...
Peki, İmamoğlu CHP Genel Başkanı olabilecek mi?
Neredeyse imkânsız…. Çünkü siyaset iddia işidir…. Bu yüzden o koltuğu istiyorsa Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıkıp, “çekil” demesi lazım…. Ancak bunu da yapacak cesareti de yok oysa korkaklara zafer vaat edilmemiştir…
Gelelim benim öngörüme.
Daha önce de yazdım. İmamoğlu CHP Genel Başkanı olamaz. CHP’de tekrar İBB Başkan adayı da gösterilmez… Yeni bir parti de kuramaz. Küser ve doğruca İYİ Parti’ye gider… Oradan İBB Adayı olup seçimi kaybeder ve niceleri gibi unutulur gider.
***
“Uçan Çuval” İmamoğlu
Evet, yazı yukarıda bitti. Ancak henüz bilmeyenler için İmamoğlu’nun öz geçmişini de alta yazayım ki merak eden bir göz atsın.
Küçükken Kur’an kursuna giden İmamoğlu, Trabzon Lisesi’nden mezun olduktan sonra Kıbrıs’ta parayı verenin düdüğü çaldığı özel bir Üniversite olan Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde İnşaat bölümüne kayıt yaptırmış… Ancak sadece 2 gün sonra bir başka özel Üniversite olan Girne Amerikan Üniversitesi’nin İletişim Fakültesi’ne geçiş yapmış… 2 yıl sonra da bu okulu yarım bırakıp, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İngilizce Bölümüne yatay geçiş yapmış…. Fakülteyi 6 yılda tamamlayabilmiş. Sonra da, aynı Üniversite’de Yüksek Lisansa başlamış. Onu da yarım bırakmış ama Beylikdüzü Belediye Başkanı seçilince çıkan öğrenci affını fırsat bilip Yüksek Lisansını tamamlamış.
Bu arada, Kıbrıs’ta eğitim görürken Türk Ocağı Limasol Spor Kulübü’nde kalecilik yapmış ve ilginçtir lakabı da “Uçan Çuval”mış… İmamoğlu çok gol yediğinden mi, iyi top çıkardığından mı bu lakabı aldı bilmiyorum. Ancak bildiğim bir şey var, o da İmamoğlu’nun daldan dala uçmayı sevdiği… Sadece eğitim hayatı değil, iş hayatı da öyle çünkü… Beylikdüzü’nün ilk müteahhitlerinden olan babasının şirketinde çalışırken, Akçaabat köftecisi de açmış, ilave şubeler bile açsa da sonra kapatmış hepsini.