Bursa Büyükşehi'in eski başkanı Recep Altepe İYİ Parti adaylığı için ne cevap verdi?
Recep Altepe ile karşılaştığım düğünde yaptığımız ayaküstü sohbette, “İYİ Parti’den Büyükşehir’e aday mısınız?” diye sordum.
Verdiği cevabı da yazının son kısmına bıraktım.
***
Muhibbî mahlasıyla şiirler yazan Kanuni Sultan Süleyman'ın, “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi; olmaya cihanda devlet, bir nefes sıhhat gibi” mısralarıyla başlayan gazelini bilmeyen yoktur.
Şu bir gerçek ki, Osmanlı İmparatorluğu’nun en görkemli döneminin sultanıydı Kanuni. Yaşadığı devirde dünyanın en güçlü sultanıydı. Koca sultan hastalanıp yatağa düşünce işte bu meşhur gazelini yazmıştı. Gazelin devamında da, ibretlik sözleri vardır. Bu nedenle, hem Osmanlıcasını hem de günümüz Türkçesi ile yazılmış halini, eski Başkan Recep Altepe’nin cevabından hemen sonraya hepimize ibret olsun diye ekleyeceğim.
***
Efendim, Cuma günü aşırı terleyip, ardından da klimalı ortama girince sırt kaslarım tutuldu. Ama ne tutulma. Yengeç gibi yürümeye başladım ve dayanılmaz ağrılar içinde kıvrandım. Hamd olsun bugün nispeten iyiyim.
Sağlığım kötü olsa da; yakında inşallah evlendireceğim oğlumun sünnet düğününde de, anamın babamın cenazesinde de yanı başımda gördüğüm Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın biricik oğlunun ve gelininin düğününe gitmemek olmazdı.
Hal böyle olunca, Ankara temsilcimiz sevgili dostum Sadullah Özcan ve sevgili eşim aynı zamanda bu haber portalının sahibi olan Münire hanımla birlikte tören alanının yolunu tuttuk.
GUHEM’in bahçesine ulaştığımızda nikâh merasimi başlamak üzereydi. Alan sade ama oldukça güzel düzenlenmişti. Nikâhtan birkaç dakika öncesinde elektrik kesintisi olsa da, jeneratör hemen devreye girdiği için pek anlaşılmadı.
Alinur Aktaş’ın bizzat kıydığı nikâha oldukça yoğun bir katılım vardı. Başkan Aktaş’ın 20 yıla yaklaşan Belediye Başkanlığı süresinde muhtemelen en duygulandığı nikâh merasimi oldu. Eskiler, “Siz insanlara ışık tutarsanız insanlar da ayna gibi geri yansıtır” demişler. Başkan Aktaş da, bugüne kadar hasta bile olsa yurt dışı-şehir dışında olmak gibi mücbir sebepler dışında yapılan tüm davetlere katılır. Mümkünse nikâh kıyar. Sadece iyi günde değil, kötü günlerinde de yanlarında olur Bursalıların. Yüzü de her zaman güler.
Hal böyle olunca da oğlunun nikâhına gösterilen ilgi de çok yoğun oldu ve GUHEM’in dev bahçesi davetlileri almakta zorlandı.
AK Parti’de aktif siyaset yapanların yanı sıra, geçmiş dönemlere damgasını vuran Bakanlar, tüm AK Partili Büyükşehir Belediye Başkanları, Bursa Milletvekilleri, AK Parti ve Cumhur İttifakının İl, ilçe başkanları ve yöneticileri, Bursa’daki ilçe belediye başkanları tam kadro düğündeydi. Bursa’da görev yapan eski valiler de başta olmak üzere kentteki tüm bürokratlar tam kadro katıldılar. İş dünyasından çok önemli isimler ve temsilcileri de oradaydı.
Açıkçası çok düğün gördüm ama bu kadar geniş katılım olanına ilk kez rastladım. Nitekim Ankara Temsilcimiz Sadullah Özcan, “İbrahim bu düğün değil seçim startı olmuş, Alinur Başkan’a her kesimden verilen desteğin yansıması bu” dedi. Eski bir parlamento muhabirinin yaptığı bu tespit önemli bence. Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı arayan gözler de oldu. Ancak unutulmasın ki, Cumhurbaşkanı’nın bugün Soçi’de Rusya Devlet Başkanı Putin ile yaptığı önemli görüşme öncesinde böyle bir şey imkânsızdı.
Nikâh merasimi sonrası genç çifti tebrik etmek için uzun bir kuyruk bekledik, Allah’tan Alinur Başkanı da kutlamak için sıraya girmek üzereyken eline tutuşturulan telefona cevap vermek için arkasına dönünce yüz yüze gelip, ikinci uzun kuyruğa girmemiş olduk. Vesileyle kısa süre önce Aydın’a atanan eski Valimiz Yakup Canbolat ile de sohbet etme fırsatı bulduk. Neşesi oldukça yerindeydi Vali beyin bu arada.
Biz tören alanından ayrılırken Bursalı sanatçı Fettah Can sahneye çıkmak üzereydi. Bu arada, Fettah Can’ın amcası Cevat Can’ı da bilmeyen yoktur. Ertesi gün Cevat Amcaya gidip şifalı ellerine teslim ettim ağrıyan sırtımı. Şüphesiz şifa Allah’tan ama Cevat amcanın şu anda sağlıklı olmamda payı çok büyük diye de bir not düşeyim.
***
Recep Altepe Bursa’ya ne mesaj verdi?
Tören alanından çıkarken, çok sayıda dostla görüşme, hasbihal etme fırsatımız da oldu. Ortadaki koridorda yürürken Recep Altepe ile karşılaştık. Kısa sohbetin ardından, “Başkanım hayırdır, İYİ Parti’den aday olacağınız yazılıp konuşuluyor, doğru mu duyduklarım?” diye sordum. Allah var, “Uyduruyorlar” demesini bekliyordum. Altepe ise derin bir nefes aldı önce. Vereceği cevabı düşündüğü belliydi. Neden sonra, beni şoke den cevap döküldü dudaklarından; “Konuşulur normal bunlar!” dedi Bu kadarla kalmadı ama hemen ardından da, “Her an her şey olabilir!” deyip göz kırptı. Sadullah ile birebirimize bakakaldık. Tam söylediklerini biraz daha açmasını isteyecekken araya başkaları girdi ve sormayı planladığım diğer sorular yarım kaldı. Belki de sıkıştıracağımı anlayıp kaçtı. Ben yine de bu yazıya başlamadan önce aradım Altepe’yi. Eğer telefonu açsaydı, “Sayın Başkan biraz daha net bilgi verir misiniz?” diye soracaktım. Sağlığım iyi olmadığı için düğünde yemek yemedim. Bu yüzden de, acaba menü de yürek mi vardı diye de merak ettim açıkçası!
İlk aramamın üzerinden 1 saat kadar geçince tekrar aradım, üstüne bir de mesaj attım ama yine de ulaşamadım Altepe’ye.
Umarım başına bir şey gelmemiştir. Bakalım geriye dönecek mi? Eğer ararsa, “Şaka mı yaptı, yoksa İYİ Parti’den teklif mi bekliyor?” diye sorup cevabını buradan yazacağım.
***
Söz verdiğimiz gibi şimdi de gelelim Kanuni Sultan Süleyman’ın Muhibbi mahlası ile yazdığı o meşhur gazeline:
Halk içinde mu'teber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi.
(Halkın gözünde devlet (iktidâr) gibi değerli bir şey yok.
Halbuki şu dünyada bir nefes sıhhat gibi devlet (güç) olamaz.)
Saltanat didükleri ancak cihân gavgasıdur
Olmaya baht u sa'âdet dünyede vahdet gibi.
(Saltanat dedikleri sadece bir dünya kavgasıdır.
Dünyada Allaha yakınlık gibi büyük saadet ve baht açıklığı olamaz.)
Ko bu iyş ü işreti çün kim fenâdur âkıbet
Yâr-ı bâkî ister isen olmaya tâ'at gibi.
(Bu eğlenceyi yeme içmeyi bırak, sonu kötüdür.
Eğer ebedî bir sevgili istiyorsan ibadet gibisi yoktur.)
Olsa kumlar sagışınca ömrüne hadd ü 'aded
Gelmeye bu şîşe-i çarh içre bir sa'ât gibi.
(Ömrün, kumlar sayısınca sınırsız ve hesapsız olsa bile,
Bu feleğin fanusunda bir saat gibi bile gelmez.)
Ger huzûr itmek dilersen iy Muhibbî fâriğ ol
Olmaya vahdet makâmı gûşe-i uzlet gibi.
(Ey Muhibbî, eğer huzur içinde olmak istersen, feragat sâhibi ol (vazgeç)
Dünyada yalnızlık köşesine çekilmek gibi Allaha yakınlaşma olamaz.)
***
Bu Gazel de hepimize nasihat olsun diyelim.