Sen! Kendini gazeteci diye tanıtan, her platformda da aslında olmayan bu kimliğini milletin gözüne sokarcasına belirli nahiyelerini yırtan sen… Sensin bugün konum. Ya da senden kaç tane varsa…
Binmişsin birilerinin kayığına sözüm ona sağa sola ateş ediyorsun. Sen tek de değilsin ayrıca senden ve senin gibi En Kalemşör kılıklılardan epey var. Çap sıralamasında sıfırın altında -100 ile -10 arasında gidip geliyorsunuz. Aklınızca Başkanları indirip başkanları seçtiriyorsunuz. Ama bunların hiçbirinin senden ya da senin ağababalarından kaynaklı olmadığını, sen herkesten daha iyi biliyorsun. Olan bitenden belki en son senin haberin oluyor ama sen bunu “Ben yaptım, bana para veren, arkamda duran ağababalarım yaptırdı” imajını yaymak adına sallıyorsun işkembeden…
Aklın sıra bu zamana kadar olanları yönetmiş gibi takılıp, bundan sonra olabileceklere yön vereceğini düşünüyorsun. Belki de sana senin ağababaların bunu empoze ediyor ve zeka seviyen yüzünden bu işlerin onların sayesinde olduğuna gerçekten inanıyorsun. Sana acımıyorum çünkü sen bunu yıllardır yaptın. Devre, döneme göre binmediğin kayık, girmediğin kılık kalmadı. Seninle aynı mesleği yapıyor görünmekten de tiksiniyorum bu arada…
Son günlerde dozu epey artan ve kollektif bir hal alan Başkan Alinur Aktaş’a saldırılar oldukça dikkat çekici… Son saldırılarla birlikte öncesindeki saldırılar da geldi aklıma. Hepsinin ortak bir özelliği var. Daha doğrusu iki özelliği var.
Birincisi: ne zaman Alinur Aktaş ulusal anlamda ses getiren, ulusal basın ve kamuoyunun dikkatini çeken bir proje ortaya koysa bu zevat çıkıp saçma sapan bir ithamla linç ettirmeye çalıştılar başkanı. Çalıştılar kelimesini özellikle kullanıyorum çünkü başarabilmeleri söz konusu değil. Bunların çabalarının vatandaşta ya da parti genel merkezinde bir hükmü yok. Anca kendileri çalıp kendileri oynuyorlar. Yazdıklarını 200-300 kişi ya okuyor ya okumuyor. Ama haklarını teslim etmem gerek aldıkları emrin ve akçelerin de hakkını vermek adına kanının son damlasına kadar mücadele veriyorlar.
Saldırılara sebep ikinci ve benim açımdan en dikkat çekicisi ise; Alinur Başkan’ın geçmişten günümüze başta Nilüfer Belediyesi olmak üzere ayyuka çıkmış bazı konuları gündeme getirmesi. Hatırlayalım mesela Bozbey döneminde kendisinin ifadesiyle aile vakfımız diye belirttiği Nilvak konusu. Nilvak’ın nerelerden gelir elde ettiği ve bu geliri nerelere harcadığı konusunu Alinur Başkan seçim döneminde ve seçimden sonra mütemadiyen dillendirdiğinde saldırıların arttığına şahit olduk. Kadro da hazır zaten geçmiş dönemlerde o veya bu şekilde zarfla tahsilat yapan gazeteci bozuntuları salya saça saça saldırmaya çalıştı Başkan Aktaş’a…
Ya da Nilüfer Belediyesi Turgay Erdem ile ilintili Hasanağa’daki ihtişamlı kaçak villanın yıkımında karşımıza çıktı bu zevat. Özellikle Bozbey ile ilgili cümle kurduğunda Alinur Başkan, bu arkadaşlar gece de olsa yataklarından uyandırılıp geçiyorlar klavyenin başına. Benim merakım aslında bu vatandaşların hatırı sayılır bir bölümü AK Parti’ye yakın olmakla, hatta üye olmakla övünüyor. Peki AK Parti’ye yakınsa neden Alinur Aktaş’ı yıpratmaya çalışıyorlar? İşte burada devreye bir soru giriyor. Çünkü gerçek gazeteci sorgulayan kişidir. AK Parti’de görev almış, etkili kişiler mi bu sözüm ona gazetecilik oynayanları cepheye sürüyor? Zaman içinde göreceğiz neyin ne olduğunu…
Ama şunu belirtmeden geçemeyeceğim. Seçimlerde adayı parti, başkanı vatandaş belirler. Cumhurbaşkanı’nın da belirttiği gibi millet son sözü söyler. Bu gazeteci kılığında desteksiz atanların atladığı bir konu var. Vatandaş farkında, neyin mi?
Bursa’nın Cumhuriyet tarihinde ilk kez merkezi hükümetten şehir içi ulaşım için 1,6 milyar TL’lik ulaştırma yatırımı almasının farkında. Omuz Omuza projesi ile Türkiye’nin en kapsamlı sosyal destek paketini hayata geçirmesinin farkında. Hanlar Bölgesi’nde tarihin gün yüzüne yeniden çıkarılmasının farkında. Bursa’nın kronik problemi Tower Plaza ve Çelik Palas’ın arkasındaki yarım yamalak kalan garabet yapının yıkılmasının farkında. Kentsel dönüşüm projelerinin başladığının farkında. Akıllı kavşakların, gençlere yapılan yatırımların hatta ve hatta karantinadaki vatandaşlar için çok ince düşünülmüş vitamin paketinin farkında.
Ne demiştik? Seçimlerde adayı parti, başkanı vatandaş seçer diye… Vatandaş farkında. Başkan’ın partisi de farkında olacak ki merkezi hükümet marifetiyle Bursa’ya her anlamda destek vermeye devam ediyor. Ağababalarınıza da söyleyin Alinur Başkan bu kafayla sizi daha çok üzecek.