Bir süredir yazmıyordum. Gelen ısrarlı teklifler üzerine tekrar başladım.
Baştan söyleyeyim, benim kim olduğumun değil, ne yazdığımın önemi var.
Merak etmeyin kanlı canlıyım.
Sadece gereksiz polemikleri sevmiyorum, bu nedenle de mahlas kullanıyorum.
Merak edilmesin, yazdıklarımın arkasındayım, ola ki mahkemelik olursam gider ifademi veririm.
Ama buna ihtiyaç duyulacağını hiç zannetmiyorum, zira kişilerin haklarına son derece saygılıyım.
Yorum yaparım, fikrimi açıklarım ama asla kimseye hakaret etmem.
Kendime de hakaret ettirmem elbette.
O zaman bu bahsi kapatalım, sonuçta mahlas kullanan ilk yazar da ben değilim.
Önce biraz kendimden bahsedeyim.
Mektepli gazeteciyim, meslekte 33 yılı geride bıraktım, mesleğin her kademesinde çalıştım, bir dönem sevgili Özlem Yağmur’un Lodoshaber sitesinde yazıp, bu işe bir süre ara verdim…
Lakin bizim meslekte emeklilik olmadığından şimdi de buradayım.
Ağırlıklı olarak Bursa’yı yazacağım.
Siyasetinden sporuna, ekonomisinden sanatına velhasıl gündemde ne varsa sizler için yorumlayacağım.
O halde başlayalım.
Vira Bismillah…
***
Malum Bursa’nın şu sıralarda en önemli gündemi Bursaspor.
O halde Bursaspor ile başlayalım.
Ne yazık ki, Süper Lig şampiyonu şehrimizin güzide kulübü, 2 yıl önce küme düştü.
Olan oldu, olmasaydı iyiydi ama “Neden düştü, nasıl düştü?” diye ağlanmanın hiçbirimize faydası yok…. Şimdi yapmamız gereken tek şey var, o da el birliği ile şampiyon timsahımızı hak ettiği Süper Lige döndürmektir.
Yeni sezon için çok önemli olan ve günlerce beklenen transfer tahtası nihayet açıldı… İnşallah güzel transferler yapılır da Bursaspor bu sezon başarıdan başarıya koşup, hepimizin göğsünü kabartır.
Devam edelim…
Bursapor’u ayağa kaldırma konusunda en büyük sorumluluk yönetimindir… Çünkü bunu vaat edip öyle yola çıktılar…. Bunu söylerken, yönetimi yalnız bırakmamak da hepimizin asli görevidir.
Çünkü Bursaspor hepimizin ortak değeridir.
Bursaspor’a yönetimden sonra da kulübe sahip çıkması gereken ilk kurum da şüphesiz Büyükşehir Belediyesi’dir.
Başa yazalım… Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş tam bir Bursaspor aşığıdır.
Şahidiyim, ilk gençlik yıllarından beri tuttuğu tek takım Bursaspor’dur.
Bursaspor yendiğinde sevinçle havalara zıplar… Bırakın yenilmesini, berabere kalsa suratı asılır.
Yani o derece Bursporludur Alinur başkan…
Peki, koyu taraftarı olduğu Bursapor’a gereken desteği veriyor mu?
Elbette veriyor… Hem de, fazlasıyla…
Göreve geldiği günden beri, tüm yönetimler ile uyumlu çalıştı… Haliyle mevcut yönetimle de çalışacaktır.
Bu arada hatırlatmakta yarar var, Bursaspor’da resmi başkan Hayrettin Gülgüler olsa da, kongre üyeliği süresi yetmediği için bu göreve talip olamayan Emin Adanur fiili olarak kulübün başkanıdır. Muhtemelen Emin Adanur’un kongre üyeliği süresi dolunca, Gülgüler istifa edecek yerine de Emin Adanur geçecek.
Neyse biz yine devam edelim…
Bursaspor'un fiili başkanı Emin Adanur, geçenlerde sosyal medya hesabından bir dizi paylaşım yaptı.
Bu paylaşımlarında; neden Bursaspor’dan Timsah Arena için kira alındığını sordu, birde Büyükşehir Belediye Spor’un Burak Kapacak’a talip olduğunu iddia etti!
Oysa gerçekler böyle değildi.
Bir kere, prosedür gereği Bursaspor için belirlenen bir stat kirası yıllardır var. Yani Adanur yönetimine mahsus bir durum söz konusu değil... Zaten yılardır bu kira tahsil de edilmiyor.
Diğer iddiaya gelelim…
Bursa Büyükşehir Belediye Spor’un futbol şubesi yok ki. Bu durumda da, Burak Kapacak’ı ne yapacaklar?
Yani Emin Adanur tarafından ortaya atılan iddialar gerçek değil…
Ayrıca şunu da unutmamak gerekiyor…. Alinur Aktaş göreve geldiği ilk günden beri Bursaspor’a hem maddi hem de manevi destek oldu ve olmayı da sürdürecektir kuşkusuz.
Ama Emin Adanur artık kimin dolduruşuna geldiyse, hiç hak etmediği halde Alinur Aktaş’a deyim yerindeyse saldırdı.
İnsaf yahu… Bursapor’a onca maddi ve manevi destek veren Başkan’a bu yapılır mı?
Dahas,ı Emin Adanur’un sahip olduğu internet haber sitesinden de neredeyse her gün bir dizi ağır eleştiri yapılıyor Alinur Aktaş’a… Yanlış anlaşılmasın, “Alinur Aktaş eleştirilmesin” falan demiyorum. Yanlış yapan herkes eleştirilir. Ama yapılan eleştirinin dayanağı olması gerekir... Yoksa ‘vur abalıya’ misali her gün hakarete varan yazılar yazmak ne ola ki?
Neyse.
Şükür ki, Emin Adanur hatasını anladı ve sosyal medya hesabından paylaşım yaparak diyalog çağrısı yaptı…. Alinur Aktaş’ta sosyal medya hesabından gayet sıcak bir cevap verdi kendisine. Tabi ki anlayana, daha doğrusu anlamak isteyene.
Başkan Aktaş’ın cevabı şöyle oldu:
“Ben bu şehrin taşına toprağına, yeşil beyaz renklerine sevdalıyım. Bursaspor benim kırmızıçizgimdir. Kişisel hataların bedeli asla Bursaspor’a ödettirilemez. Her ne kadar asılsız bilgilerle şahsım ile ilgili kamuoyu olumsuz yönlendirilmeye çalışılsa da Bursaspor’un muvaffak olması en büyük arzumdur.
Belediye Başkanlığı, ne yaşanırsa yaşansın kırgınlıkları değil, kucaklamayı gerektirir.
Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da şehrimizin en önemli değerlerinden biri olan Bursaspor’umuzun yanındayız.”
O zaman bizde sözü fazla uzatmayıp sonuca gelelim.
Bu mesaj sonrasında Emin Adanur’un yapması gereken tek şey var…. O da, Alinur Aktaş’ı ziyarete gidip yönetimi ile birlikte bir fincan kahve içip yanında da kestane şekeri yemek ve o ziyaret de herkesin önünde; Bursaspor ve Bursa aşığı Alinur Aktaş’tan özür dilemektir.
Gerisi çorap söküğü gibi gelir zaten…
Haa, birde Alinur Aktaş’ı asker arkadaşı zannedip yazılarında adı ile hitap eden kendisine ait internet sitesindeki yazar arkadaşı da güzelce uyarması lazım… Şimdi buradan o arkadaşa gazetecilik dersi vermeyeyim… Verirdim de, nefesim boşa gitmesin diye susmayı tercih edeceğim.
Zaten konumuz da Bursaspor olduğu için uzatmanın kimseye faydası yok.
“Kazanan Bursaspor olsun” diyelim ve ilkyazımıza noktayı koyalım.