Bitinya İmparatorluğu, Roma İmparatorluğu, Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu ve Anadolu Selçuklu Devleti’ne ev sahipliği yapan, Osmanlı Devleti’nin ilk başkenti, ulu şehir Bursa’yı anlatmak için kelimeler kifayetsiz olsa da bu şehre olan sevdamı dimağımdaki bilgelerle harmanlayarak doğru bir tasvirde bulunmaya çalışacağım sizlere. Şu anda kurucu padişah Osmangazi ve Bursa’nın fatihi Orhangazi’nin ebedi istirahatgâhı Tophane’deyim ve Bursa’yı yaşıyorum.
İbn-i Haldun; ‘‘Şehirlerinde bir ruhu vardır, bir şehirde yaşayan insanlar zamanla yaşadığı şehrin ruhuyla özdeşleşirler’’ demiş. Tarih boyunca beş farklı medeniyeti sinesinde barındıran Bursa, bu medeniyetlerin izlerini de günümüze taşımayı başarmış ruhaniyetli bir şehirdir. Bu derinliğiyle beraber ülkemizin en büyük sanayi, endüstri ve ihracat şehirlerinden biri olmayı da başarmıştır. Ekonomideki başarısı da tarihinin zenginliğine dayanır. Zira Bursa’da hanlar Bölgesi olarak adlandırılan Osmanlı’da ticaretin kalbinin attığı bölgede 14 tarihi han ve 24 tarihi çarşı bulunmaktadır. Bu hanlardan biri olan Koza Han, Uzak Asya’dan, Avrupa’ya uzanan dünyanın en eski ve en uzun ticaret yolu olan İpek Yolu’nun Asya’dan Avrupa’ya açılan kapısı olmakla beraber Amerika kıtası keşfedilmeden bir yıl önce faaliyete başlamıştır. Tarihi söyleseydim unutacaktınız ama eminin artık aklınızdan hiç çıkmayacak J Yani Bursa’da ticaret, bir kültürdür.
Bursa’nın coğrafi konumu, Bursa’yı hemen her alanda öncelikli hale getiren önemli bir unsur olarak karşımıza çıkar. Ülkemizin en büyük 4. Şehri olan Bursa, nüfus ve ekonomileriyle Türkiye’nin en büyük 5 şehrine karayolu ile birkaç saat uzaklıktadır. Sanayi ve endüstrideki iddiasını tarımda da ortaya koyan Bursa’yı Evliya Çelebi seyahatnamesinde; ‘‘Velhasıl Bursa Sudan İbarettir’’ diyerek tanımlar. 115 km deniz sahili, 180 km göl sahili, termal suları, zengin içme suyu kaynakları, şelaleleri ve kanyonlarını bir cümlede ne güzel anlatmış. Bursa’daki bereketin hakkını veren verimli topraklarda yetişen tarımsal ürünler, dünyanın dört bir yanına Bursa lezzetlerinin ulaşmasını, damaklarda ve hafızalarda eşsiz bir tada dönüşmesini sağlar. Kestane şekeri, cantık, tahinli pide, cevizli lokum, Bursa kebabı, Gedelek turşusu, pideli köfte, İnegöl köfte, Mustafakemalpaşa tatlısı, süt helvası kentin mutfak zenginliklerinden sadece birkaçıdır.
Şehrin sanayi, endüstri, tarım ve mutfak zenginliği, tarih ve kültürünün derinliğini betimlemektedir. İpek, İznik çinisi ve Bursa bıçağı ile zanaat ve halk sanatları alanında UNESCO akreditasyonuna sahip olan Bursa’da, Sultan Külliyeleri, Hanlar Bölgesi ve Cumalıkızık Köyü, 2014 yılında “Osmanlı İmparatorluğu’nun Doğuşu” beratıyla UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’nde yerini almıştır. Yıldırım Bayezid tarafından inşa ettirilen, Osmanlı Tarihi’nin en görkemli camisi, Ulucami ise Bursa’nın zengin tarihini ve ruhunu tüm ihtişamıyla sergilemektedir. Fetihten sonra inşa edilen diğer eserlerin tamamını anlatmak çok uzun sürecek olsa da; Emir Sultan, Yeşil, Muradiye, Hüdavendigar, Yıldırım Külliyeleri, Irgandı Köprüsü ve Üftade Tekkesi gibi öne çıkan değerleri hatırlatmış olayım. Bitinya İmparatorluğu sonrasında Roma ve Doğu Roma (Bizans) İmparatorluklarına da ev sahipliği yapan Bursa’da bu dönemlere ait medeniyet ve inanç tarihi eserleri restorasyonlarla korunmuştur. ‘‘Dört medeniyet Bir Başkent’’ unvanı ile müsemma İznik’in dünyanın en iddialı açık hava müzesi olduğuna inanıyorum. Roma Tiyatrosu, Ayasofya Orhan Camii, Aziz Neophytos Sualtı Bazilikası, İznik Yeşil Cami, Dikilitaş, İznik surları, Hipoje ilk aklıma gelen dünya mirasları.
Sayamadığım birçok değerlerini de küçük bir araştırmayla bulabileceğiniz Bursa’da, bütün bu hasletlerin şehre muazzam bir turizm potansiyeli kazandırdığını da söylemeliyim. Marmara Bölgesi’nin ilk ve tek rafting parkuru, Bursa’nın Orhaneli ilçesinde bulunan Kocasu deresinde 2 yıldır faaliyet göstermektedir. Adrenalin sporlarından doğa yürüyüşlerine, mağara gezilerinden dağ tırmanışına, yamaç paraşütünden kanyon geçişlerine, termalden sağlık turizmine şehirde birçok turizm alternatifi bulunmaktadır. Bursa turizminin en iddialı destinasyonu da hiç şüphesiz Uludağ… Türkiye’nin en iddialı kış turizm merkezi ve 48 Milli Parkından biri olan Uludağ’ın tarihteki yerini size aktarıp sonrasında güncel durumunu anlatmaya çalışacağım.
Antik çağın ilk tarihçilerinden Herodot (MÖ 490-420) yazdığı ‘‘Herodot Tarihi’’ isimli kitabında Uludağ’ı "Olympos" olarak adlandırır. Hristiyanlığın farklı mezheplerinin tamamı tarafından kabul gören tek konsül olan ilk konsülün İznik gölü suları altında bulunan Aziz Neophytos Bazilikası’nda gerçekleştiği arkeolojik çalışmalarla ortaya çıkarılmıştır. Doğu Roma İmparatoru 3. Leon zamanında en şiddetli dönemini yaşayan ve 787 yılında İznik’te toplanan 7. Konsül ile sulh olan İkona (Hazreti İsa, Meryem, Azizler, Havariler ve kutsal kitaptaki dini hikayelerin duvara ya da ahşaba, boyalarla yapılan sembolik tasvirlerine verilen isim) savaşları zamanında 5. - 8. Yüzyıllar arasında İstanbul’dan kaçan keşişleri bağrında barındıran, üzerinde onlarca Manastıra da ev sahipliği yapmış olan Uludağ, Hristiyanlık tarihi açısından Aziz Kiril gibi önemli isimlerin de barınağı olmuştur. Daha sonra Orhan Gazi’nin Bursa'yı uzun bir kuşatmadan sonra teslim alması ile Uludağ; Doğlu (Dolu) Baba, Geyikli Baba, Abdal Murat gibi Horosan Erenleri’nin müritleri ile beraber inziva yeri olmuştur. Helenistik dönem, Roma ve Doğu Roma Dönemleri’nde Olympos, Osmanlı zamanında ise Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde bahsettiği üzere “Cebel-i Ruban’’ (Ruhbanların Dağı) veya genel bilinen ismiyle Keşiş Dağı olarak adlandırılan dağ, 1925 yılında Bursa Vilayeti Coğrafya Cemiyeti'nin girişimleri ve Osman Şevki Bey’in önerisi ile günümüzdeki "Uludağ" adını almıştır. Uludağ’da yapılan araştırmalar sonucu bu manastırlardan 27 tanesinin kalıntılarına ulaşılmış ve konumları tespit edilmiştir. Hazırlık çalışmaları devam eden ‘‘Bursa Medeniyet ve İnanç tarihi Sempozyumu’nda” bu manastırlardan bazılarının restore edilerek ‘‘Bursa İnanç Turizmi Rotası’na” dahil edilmesi değerlendirilecektir.
Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren Uludağ’da inşa edilmeye başlayan turistik tesisler, Uludağ’ın bir kış turizmi merkezi haline gelmesinin temelini oluşturmuştur. Ulaşım açısından daha erişilebilir kılınması için oluşturulan yollara 1963 yılı itibariyle Türkiye’nin ilk teleferiği olan Bursa Teleferiği’nin de dahil olmasıyla süreç ivme kazanmıştır. 2014 yılında Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Teleferik A.Ş’nin girişimleriyle eski teleferik hattı yenilenerek daha modern, güvenli, teknolojik ve hızlı bir entegrasyon sağlanmıştır. Mevcut hat, kent merkezindeki Teferrüç İstasyonu’ndan başlayarak sırasıyla Kadıyayla, Sarıalan ve Uludağ 2. Turizm Bölgesi’ndeki Oteller Bölgesi’ne ulaşmaktadır. 9.5 km uzunluğundaki Bursa Teleferiği, tek bir hat üzerinde hizmet veren Avrupa’nın en uzun teleferik hattıdır. Hali hazırda Uludağ’a ulaşım, karayolu ve teleferik ile sağlanabilmektedir. Bursa kent merkezinden ortalama yarım saatte dağın turizm bölgesine ulaşılmaktadır. Uludağ, 2.543 metre yüksekliği ile Türkiye’nin ve dünyanın iddialı kış ve doğa sporları merkezlerinden biridir. Kuzeybatıdan güneydoğuya uzanan Uludağ, 136.480 hektarlık bir alana sahiptir. Dağın kuzey tarafında Sarıalan, Kirazlı, Kadı, Sobra yaylaları bulunmaktadır.
Uludağ’da bulunan 21 otelde 8.500 yatak, 30 km toplam uzunluğa sahip 28 kayak pisti, 28 telesiyej, teleski ve gondol ile 11 adet tanımlı trekking rotası bulunmaktadır. Bursa Büyükşehir Belediyesi marifetiyle hizmet veren bir kamp karavan alanı da mevcuttur. Uludağ’daki 137 farklı endemik bitkinin 30’u dünya üzerinde sadece Uludağ’da yetişmektedir. Kestane, kayın, meşe, göknar ve çam ağaçlarıyla kaplı görkemli ormanları, ziyaretçilerini Uludağ’a hayran bırakmaktadır. Yaz aylarında düzenlenen birçok açık hava organizasyonu, sıcaktan bunalanlara serinliğin keyfini yaşatır. Bakacak Seyir Terası’ndan Bursa’yı izlerken salebinizi yudumlayabilir, kamp-karavan, dağ bisikleti turu, doğa yürüyüşü, telesiyej turu, kar motoru ve tabii ki kayak yapabilirsiniz.
Son olarak Bursa’ya ve Uludağ’a gelen ziyaretçilerimizin seyahat planlarını yapmadan önce, Bursa Büyükşehir Belediyesi Dış İlişkiler ve Turizm Daire Başkanlığı’mız tarafından geliştirilen ve ziyaretçilerin doğru bilgiyi, doğru kaynaktan, farklı dillerde, görsel, işitsel ve yazılı olarak temin etmelerine imkan sağlayan ‘‘www.gotobursa.com.tr’’ web sitesi ile ‘‘gotobursa’’ cep telefonu uygulamasını indirmelerini şiddetle tavsiye ediyorum. Bursa seyahatinizde tarihi mekanları, lezzet duraklarını, termal tesisleri, müzeleri, gezi rotalarını ve kültür sanat faaliyetlerini tur programınıza ekleyerek Bursa seyahatinizi daha anlamlı ve keyifli hale getirebilirsiniz.
Bursa çok güzel, sen de gelsene!