Bursa’da futbol son yıllarda tam ters yönde ilerliyor!
Zirvedekiler aşağıya, aşağıdakiler yukarı doğru hızla yol alıyorlar!
2010 yılı Süper Lig şampiyonu şehrimizin gururu Bursaspor bir alt lige düştü.
Maddi ve manevi çöküntü yaşayan Bursaspor içimizi sızlatıyor.
Diğer taraftan da, Karacabeyspor’un 2.lige, Yıldırımspor’un da3.Lig’e çıkması içimize su serpti.
Böylece şehrimizdeki profesyonel takım sayısı da 4’e çıkmış oldu.
Yazımın başında belirttiğim gibi, şehrimizin takımlarının üsttekilerin aşağıya, alttakilerin yukarıya çıkmasıyla Bursa futbolu altüst oldu.
***
Süper lig şampiyonu olan Bursaspor’da düşüşün başlamasıyla yöneticileri uyarmıştım.
Ne yazık ki bugünleri biz o gün fark etmiştik.
Ama Bursaspor’u yönetenler bu gerçeği göremediler ve korkarım Bursaspor, bu gidişle kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır.
Allah korusun bunun yaşanmaması için bir an önce kenetlenmeli ve Bursaspor’umuzu hakkı olan yere taşımalıyız.
Aksi halde bugünleri bile çok ararız.
***
Gelelim Yıldırım spora.
Yıldırım sporumuza çıktığı yolda başarılar diliyoruz.
İnşallah, hedefleri doğrultusunda emin adımlarla ilerlemelerini yakından takip edeceğiz.
Bu arada, Ekrem Senal gerçeğine de dikkat çekmek istiyorum.
Açıkçası ben, Ekrem Senal ve ekibinin bu takımı Süper Lig’e taşıyacağına yürekten inanıyorum.
Kulübün belli bir vizyona sahip olduğunu, bilimsel ve kurumsal bir şekilde planlandığını görüyorum. Oysa bu modeli yıllarca Bursaspor’u yönetenlere önermiştik.
Futbolun paralı iş adamlar tarafından değil, futbol bilgisiyle donanımlı ehil kişiler tarafından yönetilmesi gerektiğini söylerken dilimizde tüy bitti.
Dinleyen olmadı ve sonuç ortada.
Şüphesiz paralı iş adamları da yönetimlerde olmalıdır.
Ancak futbolun mutfağında futbolu bilen, ehil insanlar da olmalıdır.
Bu iki şeyi birbirinden ayırmak gerekir.
Gönül ister ki;
Bursa futbolu Süper Lig’de, PTT 1.Lig’de, 2.Lig’de ve 3.Lig’de en az 10 temsilcisiyle var olsun. Bursa’da bu potansiyel fazlasıyla var.
Özellikle son yıllarda Türkiye Şampiyonalarında derece alan amatör takımlarımızın sayısının çoğalması, altyapılarımızın kuvvetli ve yeterli olduğunun göstergesidir.
Futbolda altyapınız kötü ise aşağıya düşmek kaçınılmaz sondur.
***
Yazımım sonunda Zeki Çelik örneğini de hatırlatmak istiyorum.
Zeki Çelik Yavuz Selim spor alt yapısında yetişti.
Milli Takımın ilk 11 in de oynayan bu futbolcumuzu biz Bursa sporumuzda oynasın diye bedelsiz olarak verdik.
Ama Bursa sporun yöneticileri bu futbolcumuzu, 350 bin lira gibi gülünç bir paraya İstanbul spora sattılar. İstanbulspor da sadece 3 ay sonra 2,5 milyon avroya Fransa’nın Lille takımına sattı. Velhasıl İstanbul spor bugünkü kur ile 65 kat para kazanırken Bursa spor avucunu yaladı.
Birileri, Bursapor’un neden borç batağında olduğunu, neden başarısız olduğunu sorguluyorlar.
Suçu Bursa’daki siyasetçilere atanlar bile var.
Ne yani siyasetçiler mi yönetecek kulübü.
Böyle bir şey olur mu hiç.
Allah var Bursalı siyasetçiler kulübe ellerinden gelen desteği de bence fazlasıyla verdiler.
Ya kulübü yönetenler ne yaptı?
Üstelik işadamıydılar.
Suçu kimse başka yerde aramasın.
Yukarıda verdiğim Zeki Çelik örneği bile suçluyu bulmaya yetiyor.
Bursa sporu iş bilmez yöneticiler bu hale getirdiler ne yazık ki.
***
Şunları dada ekleyelim yazımızın sonuna.
Bursa’da amatör kulüplerden Hürriyetspor gerçeği de var. Kardelen Kestane Şekeri firmasının sahibi Mümin Akgün’ün gözü gibi baktığı bu kulübümüzde yıllardır büyük başarılara imza atıyor.
U19 takımı, nağmağlup olarak üst üste Türkiye şampiyonu olmuştu.
O güzelim kadrodaki çocuklara, Bursa sporu yönetenler dönüp bakmadı bile.
Böylece nice yetenekli gençler heba olup gitmişti.
İşte Bursasapor’un göremediğini Karacabey spor gördü ve bu kulüple alt yapı anlaşması yaptı.
Yine diğer bir başarılı amatör kulübümüz Arabayatağı spor ile Yıldırım spor alt yapı anlaşması yaptılar.
İşte bunlardır Bursa futbolunu ileriye taşıyacak olan.
Son söz.
Amerika’yı bir daha keşfetmeye gerek yok, Bursaspor kurtulmak istiyorsa özüne dönüp alt yapıdaki gençlerle yeniden zirveye çıkabilir.