AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, 27 Mart 1889'da Kahire'de dünyaya gelen Karaosmanoğlu, öğreniminin bir bölümünü Mısır'da, bir bölümünü ise Manisa ve İzmir'de sürdürdü.İstanbul'da hukuk eğitimi alan Karaosmanoğlu, İsviçre'de 1916-1919'da tüberküloz tedavisi gördü.İstanbul'a döndüğünde İkdam gazetesi yazarı olarak Milli Mücadele'yi destekleyen yazılar kaleme alan Karaosmanoğlu, 1921'de Ankara hükümetinin çağrısıyla Anadolu'ya geçti.Savaştan sonra Tetkik-i Mezalim Heyeti'nde görevli olarak Kütahya, Simav, Gediz, Eskişehir, Sakarya civarını dolaşan Karaosmanoğlu, Mardin (1923-1931) ve Manisa (1931-1934) milletvekilliği yaptı.
Milletvekilliği süresince, Hakimiyet-i Milliye, Cumhuriyet ve Milliyet gazeteleri ile imtiyaz sahipliğini yaptığı Kadro dergisine edebi ve siyasi yazılar yazan Karaosmanoğlu, 1934'ün sonlarından itibaren Tiran, Prag (1935-1939), Lahey (1939-1940), Bern (1942-1949), Tahran (1949-1951) ve tekrar Bern (1951-1954) elçilik görevlerinde bulundu.Türkiye'ye emekli olduğu 1955'te dönen Karaosmanoğlu, 1961'de CHP Manisa Milletvekili seçildi. 1962'de Atatürk ilkelerinden uzaklaştığını öne sürerek partisinden ayrılan, 1965'te siyasi hayata tamamen veda eden Karaosmanoğlu'nun son resmi görevi Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanlığı oldu.Yakup Kadri Karaosmanoğlu, 13 Aralık 1974'te arkasında birçok edebiyat eseri bırakarak Ankara'da yaşama veda etti.
EserleriYazarlığa Ümit Servet-i Fünun, Resimli Kitap gibi dergilerde başladı. Fecr-i Âticiler'in "sanat şahsî ve muhteremdir" görüşünü paylaştığı ve "sanat için sanat" yaptığı bu ilk döneminde Nirvana adlı bir oyun, makaleler, denemeler, düzyazı şiirler ve öyküler yazdı.Balkan Savaşları ve 1. Dünya Savaşı sırasında ülkenin durumu, sanat anlayışını değiştirmesine yol açtı. Asıl ününü romanları ile sağlayan yazar; Türk toplumunun çeşitli dönemlerdeki gerçekliğini sergilemek istediği için bir ikisi dışında yapıtlarında belli tarihsel dönemleri ele aldı. Kiralık Konak 1. Dünya Savaşı öncesinin, Hüküm Gecesi 2. Meşrutiyet'in Sodom ve Gomore Mütareke döneminin, Yaban Kurtuluş Savaşı yıllarının, Bir Sürgün ise 2. Abdülhamit döneminin işlendiği romanlardır. Panorama 1923-1952 yıllarını kapsar.Romanlarında yarattığı karakterlerin gerçekçiliği nedeniyle "Türk romanında belki ilk defa tipleri toplumsal koşullara ve tarihsel sürece bağlamaya çalışırken, bu tiplere canlı ve gerçek bir kişilik kazandırma uğruna bilinçli bir çaba göstermiş bir yazar” olarak nitelendirildi. Yaban, Ankara, Panorama romanlarında Milli Mücadele ve Anadolu ile ilgili konuları işleyerek edebiyatın Anadolu’ya açılmasında önemli rol oynadı.
Milletvekilliği süresince, Hakimiyet-i Milliye, Cumhuriyet ve Milliyet gazeteleri ile imtiyaz sahipliğini yaptığı Kadro dergisine edebi ve siyasi yazılar yazan Karaosmanoğlu, 1934'ün sonlarından itibaren Tiran, Prag (1935-1939), Lahey (1939-1940), Bern (1942-1949), Tahran (1949-1951) ve tekrar Bern (1951-1954) elçilik görevlerinde bulundu.Türkiye'ye emekli olduğu 1955'te dönen Karaosmanoğlu, 1961'de CHP Manisa Milletvekili seçildi. 1962'de Atatürk ilkelerinden uzaklaştığını öne sürerek partisinden ayrılan, 1965'te siyasi hayata tamamen veda eden Karaosmanoğlu'nun son resmi görevi Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanlığı oldu.Yakup Kadri Karaosmanoğlu, 13 Aralık 1974'te arkasında birçok edebiyat eseri bırakarak Ankara'da yaşama veda etti.
EserleriYazarlığa Ümit Servet-i Fünun, Resimli Kitap gibi dergilerde başladı. Fecr-i Âticiler'in "sanat şahsî ve muhteremdir" görüşünü paylaştığı ve "sanat için sanat" yaptığı bu ilk döneminde Nirvana adlı bir oyun, makaleler, denemeler, düzyazı şiirler ve öyküler yazdı.Balkan Savaşları ve 1. Dünya Savaşı sırasında ülkenin durumu, sanat anlayışını değiştirmesine yol açtı. Asıl ününü romanları ile sağlayan yazar; Türk toplumunun çeşitli dönemlerdeki gerçekliğini sergilemek istediği için bir ikisi dışında yapıtlarında belli tarihsel dönemleri ele aldı. Kiralık Konak 1. Dünya Savaşı öncesinin, Hüküm Gecesi 2. Meşrutiyet'in Sodom ve Gomore Mütareke döneminin, Yaban Kurtuluş Savaşı yıllarının, Bir Sürgün ise 2. Abdülhamit döneminin işlendiği romanlardır. Panorama 1923-1952 yıllarını kapsar.Romanlarında yarattığı karakterlerin gerçekçiliği nedeniyle "Türk romanında belki ilk defa tipleri toplumsal koşullara ve tarihsel sürece bağlamaya çalışırken, bu tiplere canlı ve gerçek bir kişilik kazandırma uğruna bilinçli bir çaba göstermiş bir yazar” olarak nitelendirildi. Yaban, Ankara, Panorama romanlarında Milli Mücadele ve Anadolu ile ilgili konuları işleyerek edebiyatın Anadolu’ya açılmasında önemli rol oynadı.