Zeki Müren vedasının 25. yılı Bursa'da anıldı
Zeki Müren'in yeğeni Özlem Güner, törende yaptığı konuşmada, "Bugün vedasının 25. yılı ve halen büyük bir sevgi, saygı devam ediyor Zeki Müren'e. O, herkesin sanat güneşiydi, bizim güneşimizdi, dayımız, canımız, kanımızdı. Onun ailesi olmaktan son derece gururlu ve onurluyuz. Evrensel ve efsane bir sanatçıydı. Her zaman zirvede, bu hiç değişmedi." dedi.
Müren'in Türk Eğitim Vakfı (TEV) ve Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Mehmetçik Vakfına bağışları aracılığıyla gençlere ışık tuttuğunu belirten Güner, "Okuma imkanı olmayan gençlere ufak da olsa bir katkımız oldu. Bunun için de çok mutlu ve gururluyuz." diye konuştu.
Zeki Müren Kültür ve Sanat Derneği Başkanı İsmail Eren de "Türkiye'nin yegane Türk Sanat Müziği icracısı, şarkıları halen dillerde ve 300'ü aşkın bestesi, güftesiyle Türk Sanat Müziği'ne renk veren büyük bir sanatçı. Biz de onun hatıralarını tekrarlamak, tanıtmak ve devamını sağlamak için çalışıyoruz. Ailesiyle, akrabalarıyla bugün onu yad ettik. Ne mutlu bize, ne mutlu Zeki Müren'i sevenlere."
Zeki Müren'in yeğenleri 25 yıl önce verilen bir sözün hala gerçekleşmemesinden derin üzüntü yaşadıklarını belirttiler. 25 yıl önce zeki müren adına bir anıt mezar yapılması sözü verildiğini ne yazık ki bu sözün tutulmadığını belirtiler.
Bodrum'da müzeye çevrilen evinde anma töreniTüm mal varlığını Türk Silahlı Kuvvetleri Mehmetçik Vakfı ve Türk Eğitim Vakfı’na bağışlayan Sanat Güneşi Zeki Müren anısına Bodrum’da uzun yıllar yaşadığı ve vefatından sonra da Kültür Bakanlığı tarafından müzeye dönüştürülen evinde bir anma programı gerçekleştirildi.
Zeki Müren Müzesi’nde gerçekleştirilen programda merhum sanatçının anısına mevlit okutuldu, Sanat Güneşi için dualar edildi. Mevlit programı esnasında sanatçının müzeye dönüştürülen evi Covid-19 tedbirleri kapsamında ziyarete kapatıldı.
Zeki Müren Sanat Müzesi’nde ise her sene halka açık olarak okutulan mevlit, bu sene halka kapalı olarak, Bodrum Belediyesi, TSK Mehmetçik Vakfı ve Türk Eğitim Vakfının web sitelerinden ve sosyal medya hesaplarından paylaşılan link üzerinden canlı olarak yayımlandı. Müzenin kapısının önünde ise bazı vatandaşlar dua okurken, halka, lokma ikramında bulunuldu.
Öte yandan Zeki Müren’in eşyaları ise evin her köşesinde sergileniyor. Giydiği kıyafetlerden, taktığı takılara, mücevherlerinden, kullandığı özel eşyaları, plakları, fotoğrafları, mektupları ve arabası da Zeki Müren müzesinde sergileniyor.
Zeki Müren Kimdir?
6 Aralık 1931 yılında Bursa'nın Hisar semtinde, Ortapazar Caddesi'ndeki 30 numaralı ahşap evde Kaya ve Hayriye Müren çiftinin tek çocuğu olarak dünyaya geldi. Ailesi Üsküp'ten Bursa'ya göç etmişti. Babası kereste tüccarıydı. İlkokulu Bursa Osmangazi İlkokulunda (sonradan Tophane İlkokulu ve Alkıncı İlkokulu) okudu. Henüz ilkokuldayken yeteneği öğretmenleri tarafından keşfedildi ve müzikli okul müsamerelerinde baş rolleri oynamaya başladı. Hayatındaki ilk rolü, çoban rolüdür.Ortaokulu yine Bursa'da, Tahtakale'deki 2. Ortaokulda tamamladı. Ortaokulu bitirdikten sonra babasına İstanbul'a gitme arzusunda olduğunu açıkladı ve onun da onayıyla İstanbul Boğaziçi Lisesine yazıldı ve birincilikle mezun oldu. Eğitimine İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisine şimdiki adıyla Mimar Sinan Üniversitesine girdi. Yüksek Süsleme Bölümü Sabih Gözen atölyesinden mezun oldu. Desen çalışmalarını öğrencilik yıllarından başlayarak pek çok kez sergiledi.
Zeki Müren, Bursa'da tamburi İzzet Gerçeker'den aldığı solfej ve usul dersleriyle musiki bilgileri öğrenmeye başladı. 1949'da, Boğaziçi Lisesi'nde okurken Agopos Efendi ile birbaşka hocası Udi Krikor'dan aldığı derslerle de musiki eğitimini sürdürdü. Daha sonra fasıl musikisini iyi bilen ve geniş bir repertuvarı olan Şerif İçli'den çeşitli eserler meşk etti.1950 yılında henüz üniversite öğrencisiykenTRT İstanbul Radyosunun solist sınavında 186 aday içinde birinci oldu. 1 Ocak 1951'de, İstanbul Radyosunda canlı olarak yayımlanan bir programda ilk radyo konserini verdi ve bu konseri çok beğenildi.Zeki Müren 600'ü aşkın plak ve kaset doldurdu. Plağa okuduğu ilk şarkı "Bir Muhabbet Kuşu" güfteli şarkısıdır. Müren 1955'te "Manolyam" adlı şarkısıyla Türkiye'de ilk kez verilen Altın Plak ödülünü kazandı. 1991 yılında Devlet Sanatçısı seçildi.300 dolayında şarkı besteledi. On yedi yaşındayken bestelediği "Zehretme hayatı bana cânânım" ilk bestesidir. Şimdi Uzaklardasın, Bir Demet Yasemen, Gözlerinin İçine Başka Hayal Girmesin, Elbet Bir Gün Buluşacağız en sevilen şarkılarıdır. Zeki Müren bu şarkıları plaklara da okumuştur.
Zeki Müren'in yeğeni Özlem Güner, törende yaptığı konuşmada, "Bugün vedasının 25. yılı ve halen büyük bir sevgi, saygı devam ediyor Zeki Müren'e. O, herkesin sanat güneşiydi, bizim güneşimizdi, dayımız, canımız, kanımızdı. Onun ailesi olmaktan son derece gururlu ve onurluyuz. Evrensel ve efsane bir sanatçıydı. Her zaman zirvede, bu hiç değişmedi." dedi.
Müren'in Türk Eğitim Vakfı (TEV) ve Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Mehmetçik Vakfına bağışları aracılığıyla gençlere ışık tuttuğunu belirten Güner, "Okuma imkanı olmayan gençlere ufak da olsa bir katkımız oldu. Bunun için de çok mutlu ve gururluyuz." diye konuştu.
Zeki Müren Kültür ve Sanat Derneği Başkanı İsmail Eren de "Türkiye'nin yegane Türk Sanat Müziği icracısı, şarkıları halen dillerde ve 300'ü aşkın bestesi, güftesiyle Türk Sanat Müziği'ne renk veren büyük bir sanatçı. Biz de onun hatıralarını tekrarlamak, tanıtmak ve devamını sağlamak için çalışıyoruz. Ailesiyle, akrabalarıyla bugün onu yad ettik. Ne mutlu bize, ne mutlu Zeki Müren'i sevenlere."
Zeki Müren'in yeğenleri 25 yıl önce verilen bir sözün hala gerçekleşmemesinden derin üzüntü yaşadıklarını belirttiler. 25 yıl önce zeki müren adına bir anıt mezar yapılması sözü verildiğini ne yazık ki bu sözün tutulmadığını belirtiler.
Bodrum'da müzeye çevrilen evinde anma töreniTüm mal varlığını Türk Silahlı Kuvvetleri Mehmetçik Vakfı ve Türk Eğitim Vakfı’na bağışlayan Sanat Güneşi Zeki Müren anısına Bodrum’da uzun yıllar yaşadığı ve vefatından sonra da Kültür Bakanlığı tarafından müzeye dönüştürülen evinde bir anma programı gerçekleştirildi.
Zeki Müren Müzesi’nde gerçekleştirilen programda merhum sanatçının anısına mevlit okutuldu, Sanat Güneşi için dualar edildi. Mevlit programı esnasında sanatçının müzeye dönüştürülen evi Covid-19 tedbirleri kapsamında ziyarete kapatıldı.
Zeki Müren Sanat Müzesi’nde ise her sene halka açık olarak okutulan mevlit, bu sene halka kapalı olarak, Bodrum Belediyesi, TSK Mehmetçik Vakfı ve Türk Eğitim Vakfının web sitelerinden ve sosyal medya hesaplarından paylaşılan link üzerinden canlı olarak yayımlandı. Müzenin kapısının önünde ise bazı vatandaşlar dua okurken, halka, lokma ikramında bulunuldu.
Öte yandan Zeki Müren’in eşyaları ise evin her köşesinde sergileniyor. Giydiği kıyafetlerden, taktığı takılara, mücevherlerinden, kullandığı özel eşyaları, plakları, fotoğrafları, mektupları ve arabası da Zeki Müren müzesinde sergileniyor.
Zeki Müren Kimdir?
6 Aralık 1931 yılında Bursa'nın Hisar semtinde, Ortapazar Caddesi'ndeki 30 numaralı ahşap evde Kaya ve Hayriye Müren çiftinin tek çocuğu olarak dünyaya geldi. Ailesi Üsküp'ten Bursa'ya göç etmişti. Babası kereste tüccarıydı. İlkokulu Bursa Osmangazi İlkokulunda (sonradan Tophane İlkokulu ve Alkıncı İlkokulu) okudu. Henüz ilkokuldayken yeteneği öğretmenleri tarafından keşfedildi ve müzikli okul müsamerelerinde baş rolleri oynamaya başladı. Hayatındaki ilk rolü, çoban rolüdür.Ortaokulu yine Bursa'da, Tahtakale'deki 2. Ortaokulda tamamladı. Ortaokulu bitirdikten sonra babasına İstanbul'a gitme arzusunda olduğunu açıkladı ve onun da onayıyla İstanbul Boğaziçi Lisesine yazıldı ve birincilikle mezun oldu. Eğitimine İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisine şimdiki adıyla Mimar Sinan Üniversitesine girdi. Yüksek Süsleme Bölümü Sabih Gözen atölyesinden mezun oldu. Desen çalışmalarını öğrencilik yıllarından başlayarak pek çok kez sergiledi.
Zeki Müren, Bursa'da tamburi İzzet Gerçeker'den aldığı solfej ve usul dersleriyle musiki bilgileri öğrenmeye başladı. 1949'da, Boğaziçi Lisesi'nde okurken Agopos Efendi ile birbaşka hocası Udi Krikor'dan aldığı derslerle de musiki eğitimini sürdürdü. Daha sonra fasıl musikisini iyi bilen ve geniş bir repertuvarı olan Şerif İçli'den çeşitli eserler meşk etti.1950 yılında henüz üniversite öğrencisiykenTRT İstanbul Radyosunun solist sınavında 186 aday içinde birinci oldu. 1 Ocak 1951'de, İstanbul Radyosunda canlı olarak yayımlanan bir programda ilk radyo konserini verdi ve bu konseri çok beğenildi.Zeki Müren 600'ü aşkın plak ve kaset doldurdu. Plağa okuduğu ilk şarkı "Bir Muhabbet Kuşu" güfteli şarkısıdır. Müren 1955'te "Manolyam" adlı şarkısıyla Türkiye'de ilk kez verilen Altın Plak ödülünü kazandı. 1991 yılında Devlet Sanatçısı seçildi.300 dolayında şarkı besteledi. On yedi yaşındayken bestelediği "Zehretme hayatı bana cânânım" ilk bestesidir. Şimdi Uzaklardasın, Bir Demet Yasemen, Gözlerinin İçine Başka Hayal Girmesin, Elbet Bir Gün Buluşacağız en sevilen şarkılarıdır. Zeki Müren bu şarkıları plaklara da okumuştur.