İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, tutuklanmasının ardından İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu ve 99 şüpheli hakkında "suç örgütü yöneticisi olmak", "suç örgütüne üye olmak", "irtikap", "rüşvet", "nitelikli dolandırıcılık", "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek" ve "ihaleye fesat karıştırmak" suçlarından yürütülen yolsuzluk soruşturması sürüyor.Soruşturma kapsamında tanık olarak ifade veren A.T, reklam şirketi sahibi olduğunu, piyasadaki hemen hemen bütün şirketleri tanıdığını, İBB açık hava reklam alanlarının kiralanması işinin Kültür AŞ üzerinden yürütüldüğünü söyledi.İhalelerdeki usulsüzlükleri anlattı
Kültür AŞ'nin bu alanların kiralanmasını bazen konsinye yöntemi bazen de ihaleyle üçüncü özel şirketlere vererek gerçekleştirdiğini ifade eden A.T, "Özellikle 2019'dan sonra Ekrem İmamoğlu döneminde Kültür AŞ tarafından yapılan ihalelerin kime verileceği önceden tespit edilip, şartnamenin ihalenin verileceği şirkete göre düzenlendiğini, bizzat benim şirketimin de bu tip ihalelere katıldığı ve kazanamadığından dolayı bilmekteyim. Bu ihalelerde eğer kendi istedikleri firmalar dışında katılım geldiyse bunları elemek için şartnameye ek yapmak suretiyle bu firmaları sistem dışı bırakmaktadırlar. Geriye kalan şirketler de yan teklif vermek suretiyle zaten ihaleyi alan şirketle önceden anlaştığı için ihale bedelinin altında teklif vererek önceden belirlenen şirketin ihaleyi kazanmasını sağlamaktadırlar." dedi.Tanık A.T. ifadesinin devamında şunları kaydetti:"Misal vermek gerekirse 50 adet billboard işi için verilen ihalede ihaleyi alan şirket 10 adet iş yapıyor ama 50 adetlik üretim, montaj ve söküm ücreti alıyor. Geriye kalan 40 tanenin ücreti de hiçbir işlem yapılmadan aracı kişilerle paylaşılıyor. Bu suretle büyük miktarda yolsuzluk yapılıyor. Benim anlattığım, üretim ile ilgili en basit olan kısmıdır. Asıl büyük yolsuzluk kiralama ve organizasyon kısmında mevcuttur. Burada da Kültür AŞ yine önceden belirlediği kişilere veya şirketlere bu işleri vererek, kendi avantalarını da almak suretiyle yolsuzluklar yapılmaktadır. Bu işin en üst kısmında Ekrem İmamoğlu ve Murat Ongun, İ. Holding, Subaşı ailesi ve şu an hatırlamadığım birkaç şirket daha vardır. Bu büyük şirketler daha sonra işleri alt şirketlere vererek birkaç aşamada yolsuzluk yapılmaktadır. Alt şirketlerde de naylon fatura, hesaptan çekip elden para teslimi gibi birçok kanuna aykırı işlemler yapılmaktadır. Ben gerek İBB'de gerekse Kültür AŞ'de ve bu çarkın içinde olan diğer şirketleri ve yetkililerini, aracı kişilerin adlarını ve bilgilerini bir dosya hazırlayarak Sayın Başsavcılığınıza yaklaşık 1 hafta gibi bir süre içerisinde teslim edeceğim."Şüphelilerden Kabil Taşçı'nın geçmişte kısa bir zaman yanında çırak olarak çalıştığını, Taşçı'nın son 4 yıldır Kültür AŞ veya belediyeden ihale alan ya da sözleşme imzalayan şirketlere, ajanslara naylon fatura keserek sadece KDV bedelinden lüks araçlar ve evler edindiğini öne süren tanık A.T, Taşçı gibi naylon fatura kesenlerin isimlerini hazırlayarak savcılığa sunacağını dile getirdi.Tanık A.T, savcılığa ek olarak verdiği ikinci ifadesinde, İBB'de çalışan zabıtaların zaman zaman şehrin genelinde izinli ya da izinsiz reklam panolarını kesip söktüğünü, bu yolla yeni ihaleler veya sözleşmeler imzalamaya zemin hazırlandığını iddia etti.Bu şekilde rant sağlandığını savunan tanık A.T, "Murat Kapki, E** Reklam ve E**** Advercity gibi reklam firmalarıyla ilişkili bir isimdir. Yanında çalışan B.Ö. ve İ.Y. gibi kişilerle birlikte reklam alanında faaliyet göstermektedir. Murat Kapki, İBB Başkanlığına Ekrem İmamoğlu seçildikten sonra büyük bir servet sahibi olmuştur. Şehir merkezindeki üst geçitler ve stratejik noktalardaki reklam alanlarını pazarlaması dikkati çekicidir. Normalde bu tür yerler için yüksek kiralar ödenmesi gerekirken çok daha az bedellerle Murat Kapki bu işleri alarak, hayatın olağan akışına aykırı bir şekilde karlar elde etmiştir. Ben 1986'dan beri bu sektörde bulunan biri olarak, bu tür ani yükselişlerin ve bir anda servet sahibi olmanın genellikle yasa dışı işlemlerle ilişkili olduğunu gözlemledim. Sektörde vergi kaçırma, naylon fatura işlemi ve benzer yöntemlerle kazanç sağlama eğilimi yaygındır. Hüseyin Koksal, Beylikdüzü'nde tekstil sektöründe faaliyet gösteren bir iş insanıdır. İmamoğlu'nun seçim sponsorluğunu yapmasıyla birlikte U***** M**** gibi firmalarla ilişkileri gelişmiştir ve bu kirli ilişkiler içinde rüşvet döngüsü ile işlerini yürütmektedir." diye konuştu.Tanık A.T, Subaşı ailesinin İmamoğlu'na yakınlığı olduğunu, şirketlerinin son 5 yılda büyük kazançlar elde ettiğini anlatarak, ''Bu şirketlerin Sev Medya yetkilileri olan Alper Aydın ve Alihan Aydın ile yakın ilişkileri bulunmaktadır. Eyüp Subaşı, oğlu M. S. açık hava reklam sektöründe etkin rol almaktadır. Bu kişilerin Taşçı ailesinden Kabil Taşçı gibi küçük üreticilerle yakın ilişkileri mevcuttur. Kabil Taşçı'ya naylon fatura kestirerek gayriresmi para kazanmaktadırlar. Bildiğim kadarıyla gayriresmi kazanılan bu paraların bir kısmı ile bir fon oluşturularak seçim döneminde Ekrem İmamoğlu'nun afişleri, miting organizasyonları, seçim otobüslerinin temini ve giydirme işlemleri finanse edilmektedir. Hatta seçim döneminde harçlık adı altında sokakta vatandaşlara bu paralar verilerek oy kazandırılmaya çalışılmaktadır." ifadelerini kullandı.
Kültür AŞ'nin bu alanların kiralanmasını bazen konsinye yöntemi bazen de ihaleyle üçüncü özel şirketlere vererek gerçekleştirdiğini ifade eden A.T, "Özellikle 2019'dan sonra Ekrem İmamoğlu döneminde Kültür AŞ tarafından yapılan ihalelerin kime verileceği önceden tespit edilip, şartnamenin ihalenin verileceği şirkete göre düzenlendiğini, bizzat benim şirketimin de bu tip ihalelere katıldığı ve kazanamadığından dolayı bilmekteyim. Bu ihalelerde eğer kendi istedikleri firmalar dışında katılım geldiyse bunları elemek için şartnameye ek yapmak suretiyle bu firmaları sistem dışı bırakmaktadırlar. Geriye kalan şirketler de yan teklif vermek suretiyle zaten ihaleyi alan şirketle önceden anlaştığı için ihale bedelinin altında teklif vererek önceden belirlenen şirketin ihaleyi kazanmasını sağlamaktadırlar." dedi.Tanık A.T. ifadesinin devamında şunları kaydetti:"Misal vermek gerekirse 50 adet billboard işi için verilen ihalede ihaleyi alan şirket 10 adet iş yapıyor ama 50 adetlik üretim, montaj ve söküm ücreti alıyor. Geriye kalan 40 tanenin ücreti de hiçbir işlem yapılmadan aracı kişilerle paylaşılıyor. Bu suretle büyük miktarda yolsuzluk yapılıyor. Benim anlattığım, üretim ile ilgili en basit olan kısmıdır. Asıl büyük yolsuzluk kiralama ve organizasyon kısmında mevcuttur. Burada da Kültür AŞ yine önceden belirlediği kişilere veya şirketlere bu işleri vererek, kendi avantalarını da almak suretiyle yolsuzluklar yapılmaktadır. Bu işin en üst kısmında Ekrem İmamoğlu ve Murat Ongun, İ. Holding, Subaşı ailesi ve şu an hatırlamadığım birkaç şirket daha vardır. Bu büyük şirketler daha sonra işleri alt şirketlere vererek birkaç aşamada yolsuzluk yapılmaktadır. Alt şirketlerde de naylon fatura, hesaptan çekip elden para teslimi gibi birçok kanuna aykırı işlemler yapılmaktadır. Ben gerek İBB'de gerekse Kültür AŞ'de ve bu çarkın içinde olan diğer şirketleri ve yetkililerini, aracı kişilerin adlarını ve bilgilerini bir dosya hazırlayarak Sayın Başsavcılığınıza yaklaşık 1 hafta gibi bir süre içerisinde teslim edeceğim."Şüphelilerden Kabil Taşçı'nın geçmişte kısa bir zaman yanında çırak olarak çalıştığını, Taşçı'nın son 4 yıldır Kültür AŞ veya belediyeden ihale alan ya da sözleşme imzalayan şirketlere, ajanslara naylon fatura keserek sadece KDV bedelinden lüks araçlar ve evler edindiğini öne süren tanık A.T, Taşçı gibi naylon fatura kesenlerin isimlerini hazırlayarak savcılığa sunacağını dile getirdi.Tanık A.T, savcılığa ek olarak verdiği ikinci ifadesinde, İBB'de çalışan zabıtaların zaman zaman şehrin genelinde izinli ya da izinsiz reklam panolarını kesip söktüğünü, bu yolla yeni ihaleler veya sözleşmeler imzalamaya zemin hazırlandığını iddia etti.Bu şekilde rant sağlandığını savunan tanık A.T, "Murat Kapki, E** Reklam ve E**** Advercity gibi reklam firmalarıyla ilişkili bir isimdir. Yanında çalışan B.Ö. ve İ.Y. gibi kişilerle birlikte reklam alanında faaliyet göstermektedir. Murat Kapki, İBB Başkanlığına Ekrem İmamoğlu seçildikten sonra büyük bir servet sahibi olmuştur. Şehir merkezindeki üst geçitler ve stratejik noktalardaki reklam alanlarını pazarlaması dikkati çekicidir. Normalde bu tür yerler için yüksek kiralar ödenmesi gerekirken çok daha az bedellerle Murat Kapki bu işleri alarak, hayatın olağan akışına aykırı bir şekilde karlar elde etmiştir. Ben 1986'dan beri bu sektörde bulunan biri olarak, bu tür ani yükselişlerin ve bir anda servet sahibi olmanın genellikle yasa dışı işlemlerle ilişkili olduğunu gözlemledim. Sektörde vergi kaçırma, naylon fatura işlemi ve benzer yöntemlerle kazanç sağlama eğilimi yaygındır. Hüseyin Koksal, Beylikdüzü'nde tekstil sektöründe faaliyet gösteren bir iş insanıdır. İmamoğlu'nun seçim sponsorluğunu yapmasıyla birlikte U***** M**** gibi firmalarla ilişkileri gelişmiştir ve bu kirli ilişkiler içinde rüşvet döngüsü ile işlerini yürütmektedir." diye konuştu.Tanık A.T, Subaşı ailesinin İmamoğlu'na yakınlığı olduğunu, şirketlerinin son 5 yılda büyük kazançlar elde ettiğini anlatarak, ''Bu şirketlerin Sev Medya yetkilileri olan Alper Aydın ve Alihan Aydın ile yakın ilişkileri bulunmaktadır. Eyüp Subaşı, oğlu M. S. açık hava reklam sektöründe etkin rol almaktadır. Bu kişilerin Taşçı ailesinden Kabil Taşçı gibi küçük üreticilerle yakın ilişkileri mevcuttur. Kabil Taşçı'ya naylon fatura kestirerek gayriresmi para kazanmaktadırlar. Bildiğim kadarıyla gayriresmi kazanılan bu paraların bir kısmı ile bir fon oluşturularak seçim döneminde Ekrem İmamoğlu'nun afişleri, miting organizasyonları, seçim otobüslerinin temini ve giydirme işlemleri finanse edilmektedir. Hatta seçim döneminde harçlık adı altında sokakta vatandaşlara bu paralar verilerek oy kazandırılmaya çalışılmaktadır." ifadelerini kullandı.