Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Nöroloji Kliniği İdari Sorumlusu ve Eğitim Koordinatörü Prof. Dr. İhsan Kafadar, epilepsi hastalarının aşı olması konusunda yaptığı değerlendirmede, epilepsi hastalarının bir kısmının tedavi nedeniyle immunsupresif ilaçlar kullandığını ve bu ilaçların aşıya karşı vücutta oluşacak yanıtı baskılayacağından dolayı hastaların doktorlarına danışarak aşı olmaları gerektiğini belirtti.Öte yandan hastaların hem BioNTech, hem de, Sinovac aşısı olmasında herhangi bir sakıncanın olmadığını ifade etti.“Epileptik hastalar risk grubunda kabul edilmiyor”Epilepsi hastalarının Covid-19 aşısı olmasıyla ilgili önemli açıklamalarda bulunan Prof. Dr. İhsan Kafadar, “Türkiye'de aşağı yukarı 800 bin ile 1 milyon arası bir epileptik hasta olduğunu düşünürsek, bunların ailesi, akrabaları ve yakınlarıyla birlikte aşağı yukarı 4-5 milyonu ilgilendiren bir bilgi. Şuandaki bilgilerimize baktığımızda epileptik hastalar açısından şanslı olduğumuzu söyleyebiliriz. Bunlardan ilki şu, epileptik hastalar risk grubunda kabul edilmiyor. Bazı hasta grupları var ki bu hasta gruplarında Covid-19 enfeksiyonu geçirdiğinde bunların ağır hasta olabilme ihtimali daha yüksek. Bu hastalıklar; kronik karaciğer hastalığı, kalp rahatsızlığı, aritmi, hiper tansiyon, koroner arter hastalığı, kanser, astım, ağır obez hastalarında olabiliyor. Bunlar hep ağır hastalık geçirme riski olan hasta grupları. Fakat epileptik hastalar bu hasta gruplarından yani riskli gruplardan sayılmıyor. Şu anda kullanılmakta olan aşıları ki, biz şanslıyız ülkemiz olarak iki farklı aşıyı aynı anda yapabilme ihtimalimiz var. Birçok dünya ülkesinde böyle bir imkan yok” dedi.
“Epileptik ilaç kullanan hastalarımız dahil aşı olmalarında herhangi bir sorun gözükmüyor”İmmunsupresif ilaçlar kullanan kişilerin doktoru ile iletişime geçtikten sonra aşı olması gerektiğini vurgulayan Kafadar, “Bizim şu andaki bilgilerimize göre anti epileptik ilaç kullanan hastalarımız dahil aşı olmalarında herhangi bir sorun gözükmüyor. Fakat birkaç istisnası var. Burada birincisi epileptik hastalarla sadece epileptik olanları kastediyorum. Epileptik hastalığı dışında başka bir hastalığı olanları kastetmiyorum. İstisnalarımız şu, hastalarımızın bir kısmı tedavi nedeniyle immunsupresif ilaçlar kullanabiliyorlar. Doktorlarına danışmaları lazım, bu ilaçları kullandıklarında bunların aşı olması için bir engel değil. Fakat bu ilaçlar aşıya karşı vücudun oluşturacağı yanıtı baskılayacağı için aşı yapalım mı? yapmayalım mı? veya aşıyı ne zaman yapalım? diye hasta ile doktorun iyi bir iletişime geçmesi gerekir” diye konuştu.
“Her iki aşı epilepsi hastalarında uygulanabilir”Aşıdan sonra geçirilen geçici nöbetin epilepsi nöbeti olmadığını söyleyen Kafadar, “Aşı yapıldıktan sonra nöbet geçirir miyim, geçirmez miyim? Şimdi buradaki konu bazı insanların aşı yapıldıktan sonra ateşlenme ve ateş sonrası geçici bir nöbet geçirebilme riski olabiliyor. Ama bu epilepsi değil de sadece geçici bir nöbet. Böyle bir riski olan hasta gruplar doktoruna gittiğinde veya aşı olmaya gittiğinde ben daha önceki dönemlerde aşı olduğumda arkasından ateşlendim veya nöbet geçirdim diyebilir ve doktor ile konuşarak buna karşı önlemlerini alabilir.Her iki aşı epilepsi hastalarında uygulanabilir” ifadelerini kullandı.
Epilepsi nedir?
Epilepsi hastalığı, beyinin işlevlerinin bozulduğu, sinirlerden ani bir şekilde yük boşaldığı bir hastalıktır. Halk arasında ‘sara’ olarak adlandırılmaktadır. Epilepsi hastalığı doğru müdahele ve tedaviyle kontrol altında tutulabilir. Bu hastalık hakkında doğru bilinen yanlışlar oldukça fazladır. Belirtilerin korkutucu olabilmesi, çevredeki insanları çoğu zaman çaresiz bırakabilir. Ancak günümüzde bunu yaşayan insan popülasyonu hiç de az değildir. Epilepsi nöbetleri dediğimiz durum ise beyin sinirlerinin ani olarak anormalleşmesidir. Elektrik yükleri karışır ve beyinde sinirsel patlamalar gerçekleşir. Bunun sonucunda da nörolojik bir takım rahatsızlıklar meydana gelir. Her nöbet geçiren epilepsi hastası demek değildir. Nöbetler birçok hastalığın belirtisi olarak kendini gösterebilir. Epilepsi tanısı, nöbetlerinin epilepsiye özel olup olmadığı az çok anlaşıldıktan sonra kesin olarak EEG(Elektroensefalografi) yöntemi ile konur.Epilepsiye neden olan nedenler genelde doğumsal veya genetik kaynaklıdır. Ailede epilepsi varlığı risk faktörüdür. Doğumda meydana gelen kafa travmaları, oksijensiz kalma, doğum sonrasında geçirilen menenjitler, kafa çarpmaları, felçler, beyin tümörleri gibi beyin hasarına yol açan nedenler sonucu epilepsi meydana gelebilir. Bir kısım epilepsi hastalığının da temeli bulunamamaktadır.
“Epileptik ilaç kullanan hastalarımız dahil aşı olmalarında herhangi bir sorun gözükmüyor”İmmunsupresif ilaçlar kullanan kişilerin doktoru ile iletişime geçtikten sonra aşı olması gerektiğini vurgulayan Kafadar, “Bizim şu andaki bilgilerimize göre anti epileptik ilaç kullanan hastalarımız dahil aşı olmalarında herhangi bir sorun gözükmüyor. Fakat birkaç istisnası var. Burada birincisi epileptik hastalarla sadece epileptik olanları kastediyorum. Epileptik hastalığı dışında başka bir hastalığı olanları kastetmiyorum. İstisnalarımız şu, hastalarımızın bir kısmı tedavi nedeniyle immunsupresif ilaçlar kullanabiliyorlar. Doktorlarına danışmaları lazım, bu ilaçları kullandıklarında bunların aşı olması için bir engel değil. Fakat bu ilaçlar aşıya karşı vücudun oluşturacağı yanıtı baskılayacağı için aşı yapalım mı? yapmayalım mı? veya aşıyı ne zaman yapalım? diye hasta ile doktorun iyi bir iletişime geçmesi gerekir” diye konuştu.
“Her iki aşı epilepsi hastalarında uygulanabilir”Aşıdan sonra geçirilen geçici nöbetin epilepsi nöbeti olmadığını söyleyen Kafadar, “Aşı yapıldıktan sonra nöbet geçirir miyim, geçirmez miyim? Şimdi buradaki konu bazı insanların aşı yapıldıktan sonra ateşlenme ve ateş sonrası geçici bir nöbet geçirebilme riski olabiliyor. Ama bu epilepsi değil de sadece geçici bir nöbet. Böyle bir riski olan hasta gruplar doktoruna gittiğinde veya aşı olmaya gittiğinde ben daha önceki dönemlerde aşı olduğumda arkasından ateşlendim veya nöbet geçirdim diyebilir ve doktor ile konuşarak buna karşı önlemlerini alabilir.Her iki aşı epilepsi hastalarında uygulanabilir” ifadelerini kullandı.
Epilepsi nedir?
Epilepsi hastalığı, beyinin işlevlerinin bozulduğu, sinirlerden ani bir şekilde yük boşaldığı bir hastalıktır. Halk arasında ‘sara’ olarak adlandırılmaktadır. Epilepsi hastalığı doğru müdahele ve tedaviyle kontrol altında tutulabilir. Bu hastalık hakkında doğru bilinen yanlışlar oldukça fazladır. Belirtilerin korkutucu olabilmesi, çevredeki insanları çoğu zaman çaresiz bırakabilir. Ancak günümüzde bunu yaşayan insan popülasyonu hiç de az değildir. Epilepsi nöbetleri dediğimiz durum ise beyin sinirlerinin ani olarak anormalleşmesidir. Elektrik yükleri karışır ve beyinde sinirsel patlamalar gerçekleşir. Bunun sonucunda da nörolojik bir takım rahatsızlıklar meydana gelir. Her nöbet geçiren epilepsi hastası demek değildir. Nöbetler birçok hastalığın belirtisi olarak kendini gösterebilir. Epilepsi tanısı, nöbetlerinin epilepsiye özel olup olmadığı az çok anlaşıldıktan sonra kesin olarak EEG(Elektroensefalografi) yöntemi ile konur.Epilepsiye neden olan nedenler genelde doğumsal veya genetik kaynaklıdır. Ailede epilepsi varlığı risk faktörüdür. Doğumda meydana gelen kafa travmaları, oksijensiz kalma, doğum sonrasında geçirilen menenjitler, kafa çarpmaları, felçler, beyin tümörleri gibi beyin hasarına yol açan nedenler sonucu epilepsi meydana gelebilir. Bir kısım epilepsi hastalığının da temeli bulunamamaktadır.