Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye'nin ayağına tekrar prangalar vurmayı başaramayacaksınız

TAKİP ET

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İşte buradan Aydın'dan bir kez daha meydan okuyorum. Türkiye'nin ayağına tekrar prangalar vurmayı başaramayacaksınız" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Aydın'da toplu açılış töreninde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti;

Yaklaşık 1 yıllık aranın ardından bir kez daha Aydın'da olmaktan sizlerle hasret gidermekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daim etsin diyorum. Bin yıllık vatanımız, milli mücadelenin kahraman şehri rahmetli Menderes'in demokrasi bayrağını kaldırdığı Aydın'ın bizim gönlümüzde ayrı bir yeri var.

Aydın'a son gelişimizde yine bir toplu açılış töreninde sizlere rahmetli Menderes'in idamdan önce kendisini Yaslı Ada'ya kapatanlara ve ardından ipe götürenlere ithafen yazdığı son mektubu okumuştum. Şimdi rahmetlinin 1961'in eylülünde yazdığı bu mektubu bir kez daha hatırlayalım. Ne diyor rahmetli; Size dargın değilim. Sizin ve diğer zavallıların iplerinin hangi efendiler tarafından idare edildiğini biliyorum. Onlara da dargın değilim. Kellemi onlara götürdüğünüzde diyiniz ki, Adnan Menderes hürriyet uğruna ortaya koyduğu başını 17 sene içinde almadığınız için sizlere müteşekkirdir. İdam edilmek için ortada hiç bir sebep yok. Ölüme bu kadar metanetle gittiğimin, silahların gölgesinde yaşayan efendilerinize acaba söyleyebilecek misiniz? Şunu da söyleyiniz ki, milletçe bir gün mutlaka kazanılacak hürriyet mücadelesinde sizi, efendilerinizi yine ben 1950'de olduğu gibi kurtarabilirdim. Dirimizden korkmamalıydınız ama şimdi milletle ele ele vererek Adnan Menderes'in ölüsü ölünceye kadar sizleri takip edecek ve bir gün sizi silip süpürecektir. Buna rağmen merhametim sizinledir. Millet sağ olsun.

 

 

"Yargılamanın yapıldığı salonu müze haline dönüştürdük"

Menderes ile birlikte 592 kişinin aylar boyunca demokrasi ve adalet tarihimize yüz karası olarak geçecek bir nobranlıkla yargılandığı Yaslı Ada'yı biliyorsunuz. Biz milletimizin adını Yaslı Ada'ya çevirdiği bu yeri aldık Demokrasi ve Özgürlükler Adası haline getirdik. İşte AK Parti bu. Bizim CHP'den farkımız bu. Yandaşlarından farkımız bu. Yargılamanın yapıldığı salonu da müze haline dönüştürdük. Bu salonda yargılananlardan biri de öğrenciliğinde milli Türk Talebe Birliği Başkanı, Demokrak Parti Hükümetlerinde Milli Eğitim ve Bayındırlık Bakanlığı, Başbakan Yardımcılığı, Meclis Başkanvekilliği görevlerini yapan Milli Eğitim Bakanlığı döneminde Din derslerini müfredata alan, İmam Hatip okullarının ve İstanbul Yüksek İslam Enstitüsünün açılmasına öncülük eden hayatını ülkesine ve milletine hizmete adayan hemşehrim Ahmet Tevfik İleri'ydi. Yaslı Ada mahkemesi tarafından önce idama mahkum edilen ardından cezası ömür boyu hapse mahkum olan Ahmet Tevfik İleri yattığı Kayseri Cevzaevi'nde hastalanmış ve ardından vefat etmiştir. Merhum İleri vefatından önce ailesine yazdığı mektupta, size mal, mülk, servet bırakamadım. Yalnızca şerefli, namuslu, erkek bir ad bırakabildim diyor.

"Gürsel telefonda İnönü'ye emirleriniz bizim için daima peygamber buyruğudur paşam diyor"

Darbeciler ülke yönetimini ele geçirince başa getirdikleri Cemal Gürsel'in ilk işi CHP'nin ebedi şefi İnönü'yü telefonla aramak oldu. Gürsel, telefonda İnönü'ye emirleriniz bizim için daima peygamber buyruğudur paşam diyor. İşte CHP bu. Bunları iyi tanıyın. Aydın, 14 Mayıs'ta CHP'ye en ideal dersi vermeye hazır mı? İnönü'de Gürsel'e büyük iş başardınız diyerek mukabelede bulunuyor. Tek parti faşistleri ve darbeciler Menderes'i devirmenin ve ardından idam etmenin sevincini böyle yaşarken hesap etmedikleri bir şey vardı. Milletimiz Menderes'i de mücadelesini de daima kalbinin en mutena köşesinde yaşatmış, fırsatını bulduğu her anda onun mirasını yeniden ayağa kaldırmıştır. Nitekim rahmetli Özal'ın gayretleri ile Menderes'in ve aynı şekilde idam edilen bakanları Zorlu ve Polatkan'ın naaşları 1990 yılında İstanbul'daki anıt mezara nakledilmiştir.

Bizim ne Cumhuriyetimizi kurmamız kolay oldu, ne demokrasiye geçişimiz kolay oldu, ne kalkınma hamlelerimizi gerçekleştirmemiz kolay oldu. Her adımını büyük mücadeleler ve büyük fedakarlıklarla yürüttüğümüz bu sürecin şahikası AK Parti'nin 20 yılda ülkemize kazandırdığı eser ve hizmetler dönemidir. Türkiye Yüzyılı'nı Cumhuriyetimizin ilk asrında yaşadığımız tüm bu tecrübelerin ve elde ettiğimiz kazanımların üzerine inşa etmek için 14 Mayıs'ta bir kez daha hep beraber sizlerle sandığa gidip sandıkları patlatmaya var mıyız? Desteğiniz çok önemli. Durmak yok yola devam.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Aydın'da toplu açılış töreninde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti;

Yaklaşık 1 yıllık aranın ardından bir kez daha Aydın'da olmaktan sizlerle hasret gidermekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daim etsin diyorum. Bin yıllık vatanımız, milli mücadelenin kahraman şehri rahmetli Menderes'in demokrasi bayrağını kaldırdığı Aydın'ın bizim gönlümüzde ayrı bir yeri var.

Aydın'a son gelişimizde yine bir toplu açılış töreninde sizlere rahmetli Menderes'in idamdan önce kendisini Yaslı Ada'ya kapatanlara ve ardından ipe götürenlere ithafen yazdığı son mektubu okumuştum. Şimdi rahmetlinin 1961'in eylülünde yazdığı bu mektubu bir kez daha hatırlayalım. Ne diyor rahmetli; Size dargın değilim. Sizin ve diğer zavallıların iplerinin hangi efendiler tarafından idare edildiğini biliyorum. Onlara da dargın değilim. Kellemi onlara götürdüğünüzde diyiniz ki, Adnan Menderes hürriyet uğruna ortaya koyduğu başını 17 sene içinde almadığınız için sizlere müteşekkirdir. İdam edilmek için ortada hiç bir sebep yok. Ölüme bu kadar metanetle gittiğimin, silahların gölgesinde yaşayan efendilerinize acaba söyleyebilecek misiniz? Şunu da söyleyiniz ki, milletçe bir gün mutlaka kazanılacak hürriyet mücadelesinde sizi, efendilerinizi yine ben 1950'de olduğu gibi kurtarabilirdim. Dirimizden korkmamalıydınız ama şimdi milletle ele ele vererek Adnan Menderes'in ölüsü ölünceye kadar sizleri takip edecek ve bir gün sizi silip süpürecektir. Buna rağmen merhametim sizinledir. Millet sağ olsun.

 

 

"Yargılamanın yapıldığı salonu müze haline dönüştürdük"

Menderes ile birlikte 592 kişinin aylar boyunca demokrasi ve adalet tarihimize yüz karası olarak geçecek bir nobranlıkla yargılandığı Yaslı Ada'yı biliyorsunuz. Biz milletimizin adını Yaslı Ada'ya çevirdiği bu yeri aldık Demokrasi ve Özgürlükler Adası haline getirdik. İşte AK Parti bu. Bizim CHP'den farkımız bu. Yandaşlarından farkımız bu. Yargılamanın yapıldığı salonu da müze haline dönüştürdük. Bu salonda yargılananlardan biri de öğrenciliğinde milli Türk Talebe Birliği Başkanı, Demokrak Parti Hükümetlerinde Milli Eğitim ve Bayındırlık Bakanlığı, Başbakan Yardımcılığı, Meclis Başkanvekilliği görevlerini yapan Milli Eğitim Bakanlığı döneminde Din derslerini müfredata alan, İmam Hatip okullarının ve İstanbul Yüksek İslam Enstitüsünün açılmasına öncülük eden hayatını ülkesine ve milletine hizmete adayan hemşehrim Ahmet Tevfik İleri'ydi. Yaslı Ada mahkemesi tarafından önce idama mahkum edilen ardından cezası ömür boyu hapse mahkum olan Ahmet Tevfik İleri yattığı Kayseri Cevzaevi'nde hastalanmış ve ardından vefat etmiştir. Merhum İleri vefatından önce ailesine yazdığı mektupta, size mal, mülk, servet bırakamadım. Yalnızca şerefli, namuslu, erkek bir ad bırakabildim diyor.

"Gürsel telefonda İnönü'ye emirleriniz bizim için daima peygamber buyruğudur paşam diyor"

Darbeciler ülke yönetimini ele geçirince başa getirdikleri Cemal Gürsel'in ilk işi CHP'nin ebedi şefi İnönü'yü telefonla aramak oldu. Gürsel, telefonda İnönü'ye emirleriniz bizim için daima peygamber buyruğudur paşam diyor. İşte CHP bu. Bunları iyi tanıyın. Aydın, 14 Mayıs'ta CHP'ye en ideal dersi vermeye hazır mı? İnönü'de Gürsel'e büyük iş başardınız diyerek mukabelede bulunuyor. Tek parti faşistleri ve darbeciler Menderes'i devirmenin ve ardından idam etmenin sevincini böyle yaşarken hesap etmedikleri bir şey vardı. Milletimiz Menderes'i de mücadelesini de daima kalbinin en mutena köşesinde yaşatmış, fırsatını bulduğu her anda onun mirasını yeniden ayağa kaldırmıştır. Nitekim rahmetli Özal'ın gayretleri ile Menderes'in ve aynı şekilde idam edilen bakanları Zorlu ve Polatkan'ın naaşları 1990 yılında İstanbul'daki anıt mezara nakledilmiştir.

Bizim ne Cumhuriyetimizi kurmamız kolay oldu, ne demokrasiye geçişimiz kolay oldu, ne kalkınma hamlelerimizi gerçekleştirmemiz kolay oldu. Her adımını büyük mücadeleler ve büyük fedakarlıklarla yürüttüğümüz bu sürecin şahikası AK Parti'nin 20 yılda ülkemize kazandırdığı eser ve hizmetler dönemidir. Türkiye Yüzyılı'nı Cumhuriyetimizin ilk asrında yaşadığımız tüm bu tecrübelerin ve elde ettiğimiz kazanımların üzerine inşa etmek için 14 Mayıs'ta bir kez daha hep beraber sizlerle sandığa gidip sandıkları patlatmaya var mıyız? Desteğiniz çok önemli. Durmak yok yola devam.

Milli mücadelenin resmen ilanının adı olarak gördüğümüz 23 Nisan 1920'den demokrat partinin iktidara geldiği 14 Mayıs 1950'ye oradan Türkiye Yüzyılı destanının sembolü olacağına inandığımız 14 Mayıs 2023'e varan bu uzun ve meşakatli süreçte ödediğimiz her bedelin karşılığını alacağımız bir döneme giriyoruz. İşte bu dönem doğru yol. Bu doğru yola var mıyız? Aziz vatan topraklarındaki bin yıllık varlığımızın geleceğini şekillendirecek kritik bir tercihin eşiğindeyiz. Ülkeyi tekrar vaktini ve enerjisini heba edecek, kaos günlerine geri döndürmeye, belirsizlik iklimine sürüklemeye heveslenenlerin karşısına biz Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla çıkıyoruz. Sizler de görüyorsunuz. Bırakın dirisine ölüsüne bile tahammül edemedikleri Menderes'in aziz hatırasını kirletecek bir yüzsüzlükle onun "yeter söz milletindir" sloganına çökmeye çalışanlar var. Kim bu? Bay bay Kemal. İşte 14 Mayıs Kemal'in bay bay Kemal olacağı gündür.

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Aydın'ın Nazilli ilçesinde halka hitap etti.

"Bizi Nazilli gayet iyi tanır"

Stattan buraya kadar cadde boyu Nazilli'yi ben bugün bir başka gördüm. Maşallah şu anda karşımdaki muhteşem katılımı görüyorum. Nazilli, 14 Mayıs'a farklı hazırlanıyor. Bugün burada Ege'mizin güzide merkezlerinden Nazilli'de sizlerle birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Biraz önce Aydın bir başka coşkuluydu. Aydın'da toplu açılış törenini yaptık. Oradaki kardeşlerimizle coşkulu bir buluşma gerçekleştirdik. Tabii Aydın'a gelmişken Nazilli'ye uğramadan gidilir mi? Dedik ki Kürşat, haydi bakalım Nazilli'yi hazırla. Şimdi de buradayız. Bu vesileyle eser ve hizmet siyasetini tercih ederek partimize katılan belediye başkanımızla birlikte şu anda muhteşem bu katılımla bir aradayız.

Geldiğimiz andan itibaren yol boyu o coşkulu kalabalıklar hakikaten bizi de farklı bir heyecana boğdu. Onun için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Gerçi bizi Nazilli gayet iyi tanır. Eğitimde, şehrimize kazandırdığımız 557 yeni derslikle, 2 kapalı spor salonuyla, 2 pansiyonla tanır. Gençlik ve sporda yaptığımız 4 yeni bina ile yatak kapasitesini 2107'ye çıkardığımız öğrenci yurtlarımızla tanır. İnşa ettiğimiz yarı olimpik yüzme havuzuyla, gençlik merkeziyle, 10 futbol sahasıyla, tenis kortuyla tanır.

Sağlıkta 400 yataklı Nazilli Devlet Hastanesi ile görüntüleme merkezi ile diş ünitesi ile diğer tesisleriyle bizi tanır. İlk Evim projemiz kapsamında yapacağımız 139 konutla hizmete açtığımız millet bahçesiyle tanır. Tarım ve ormanda İsabeyli Barajı ile Aşağı Yakacık Göleti ile yeraltı su depolamalarıyla, sulama tesisleriyle, ıslah ettiğimiz 13 dereyle bizi tanır. Şu anda inşa etmekte olduğumuz şehrin 2050 yılına kadarki içme suyu ihtiyacını giderecek olan tesisle tanır. Bitkisel üretim, hayvancılık ve afet zararı kapsamında buraya aktardığımız 50 milyon liralık kırsal kalkınma destekleriyle hayata geçirdiğimiz 61 projeyle bizi tanır.

Toprakla buluşturduğumuz 68 milyon fidanla, düzenlediğimiz şehir ve bal ormanlarıyla bizi tanır. Getirdiğimiz doğal gazla bizi tanır. Velhasıl biz Nazilli'ye Nazillili kardeşlerimle günün her saati zaten kalben beraberiz. İnşallah bu kalbi ve hasbi muhabbetimizi artırarak hep devam edeceğiz.

"Bunlar sizin karşınıza her gelişlerinde Atatürk'ü istismar ederler"

Pamuğun, incirin şehri Nazilli, Milli Mücadele'de işgali de kurtuluşu da yaşamış, istiklalin kıymetini çok iyi bilen şehrimizdir. Nazilli aynı zamanda tarımı ve sanayisiyle üretimin şehridir. Bugün Adnan Menderes Üniversitemizce kullanılan Nazilli basma fabrikası 1995'teki özelleştirmenin ardından adeta kaderine terk edilmişti. Cumhuriyetimizin bu güzide yadigarına biz sahip çıktık ve koruma altına aldık. Üniversitemizle birlikte tarım, sanayi, ulaştırma ve kültür bakanlıklarımızla, belediyelerimizle, diğer kurumlarımızla inşallah burayı tarihine, potansiyeline, hatırasına yakışır bir yer haline getireceğiz. İlk etapta yakında burada bir teknopark açarak işe başlıyoruz. İnşallah diğer projeleri de ardı ardına hayata geçireceğiz.

Gazi Mustafa Kemal'in Nazilli'ye kazandırdığı şehirdeki her haneye dokunmuş bu esere 1995 yılında sahip çıkamayanların kimler olduğunu anlatmama gerek var mı? Sizler gayet iyi biliyorsunuz. Bunlar sizin karşınıza her gelişlerinde Atatürk'ü istismar ederler. Bundan başka bunlar hiçbir şey yapmazlar. Ama hazırladıkları programda hep istismarını yaptıkları Atatürk'ün mirası istiklal ve istikbal davasına yer vermezler. Ülkenin ve milletin düşmanlarını bunlar adıyla anamaz, tam tersine onlara yaranmak için kırk takla atarlar. İnsanımızın hak, özgürlük, refah taleplerine karşılık gelecek dişe dokunur hiçbir proje geliştiremez, tam tersine yapılanları yıkma, yok etme, tersine çevirme dışında bir söz söylemezler.

"Yol medeniyettir, su medeniyettir, doğal gaz medeniyettir"

İstanbul-İzmir kaç saatti? 7,5 saat… İstanbul-İzmir'i 3 saat 15 dakikaya kim indirdi? Biz yaparız, onlar laf üretir. Biz icratın partisiyiz. Bak geldik 26 havalimanı vardı, şimdi 58 havalimanı var. Milletimiz ne bekliyor? 6100 kilometre bölünmüş yol vardı, şimdi 30 bin kilometre bölünmüş yol oldu. Yol medeniyettir, su medeniyettir, doğal gaz medeniyettir.

"Ne yaparlarsa yapsınlar başaramayacaklar"

Biz baştan savma vaatlerle değil, geleceğine ışık tutacak programlara ihtiyaç duyuyoruz. Anlaşılan o ki masanın altında birbirlerinin ayaklarını tekmelemekten bunlar bu işlere fırsat bulamıyorlar. Cumhuriyetimizin ilk asrının en parlak 20 yılına imza atmış bir hükümet olarak cumhuriyetimizin yeni asrını Türkiye Yüzyılı ile karşılamaya hazırlanıyoruz. 76 üniversite şu anda 208 üniversite var. Üniversitesi olmayan ilimiz yok. Ülkemize bugüne kadar kazandırdığımız demokrasi ve kalkınma altyapısını başlangıç kabul ederek yeni ve daha büyük bir atılımın hazırlığı içindeyiz. Muhalefetten tek beklentimiz azıcık hakkaniyet, azıcık izan, azıcık idraktir. Maalesef ülkenin kazanımlarına düşmanlık etme hastalığı bunlarda eskiden beri mevcut. Ne yaparlarsa yapsınlar başaramayacaklar.

Rahmetli Menderes'i kabrinde inanıyorum ki siz çok daha rahat uyumasına vesile olacaksınız. 14 Mayıs'ta vereceğiniz oylarla, çünkü rahmetli Menderes ve arkadaşlarını idama götürenler kimlerdi? Bu CHP zihniyetiydi ve yandaşlarıydı. Şimdi şöyle Menderes CHP zihniyetinin yıkım ve haset siyasetin nasıl anlatıyor biliyor musunuz? "Öteden beri milletçe kalkınmamızın düşmanı kesilmediler mi? Şimdiye kadar memleketin muvaffakiyetlerinden birisini dahi kale alıp bahsettiler mi? Türk milletinin zeka ve gayretinin mahsulü olan bin bir eserden birisine bile başlarını çevirip baktılar mı? Milletin olan güzel şeyden birisini bile benimsemek faziletini gösterdiler mi? Aksine her muvaffakiyeti bir felaket her güzel ve muhteşem eseri bir zarar diye göstermek için senelerdir nasıl çırpındıklarını milletçe bilmiyor muyuz?"

Nazilli'de de halka hitap etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bunlar sizin karşınıza her gelişlerinde Atatürk'ü istismar ederler. Bundan başka hiçbir şey yapmazlar. Ama hazırladıkları programda hep istismarını yaptıkları Atatürk'ün mirası istiklal ve istikbal davasına yer vermezler." dedi.

Cumhurbaşkanı Eedroğan Aydın'ın ardından Nazilli'ye geçti. Erdoğan'ın buradaki konuşmasından satır başları.

Evet, rahmetli Menderes'in bunları söylemesinin üzerinden 70 yıl geçti. Bir arpa boyu yol alamayanlardan ülkenin ve milletin hayrına bir söz, iş beklemenin beyhudeliği ortada değil mi? Bizi asıl üzen yerli ve milli hassasiyet taşıdıklarını ümit ettiğimiz kimilerinin de tek parti faşizminin değişmeyen bu kör husumet seline kapılmalarıdır. Milletimiz hayranı olduğumuz o engin ferasetiyle herkese kulak verir, herkesi tartar, vakti saati geldiğinde de kendisi ve evlatları için en hayırlısı neyse o tavrı gösterir. İşte 14 Mayıs, o tavrın gösterileceği gün olacak. Terör örgütlerine gerekeni yaptık mı? Gelin şimdi terör örgütleriyle kol kola gezen bu altılı, masa altındakiyle yedililere 14 Mayıs'ta unutamayacakları bir ders verelim.