Bugün de gündemimiz yine Bursaspor olacak… Bursaspor’un biran öne hakkı olan Süper Lig’e çıkması tek derdimiz. Ama Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan da olmamak gerekir. Bursaspor bu, şakaya gelmez ki… Geçmişte de Süper Lig şampiyonu Timsah’ımızı Süper Lig’te tekrar şampiyon yapma vaadi ile yola çıkanları gördük. Lakin bırakın şampiyonluğu 1. Lig’e düşürdüler şampiyonumuzu. Yani sütten ağzımız fena yandı. Bu yüzdendir yoğurdu üfleyerek yememiz. Yeşil beyaz renklere sevdalıyız. Sevdiğimiz takımın hakkı olan yerde olmadığını hepimiz biliyoruz. Lakin beterin beteri olduğunu da biliriz. Bu yüzden de, timsahımızı sevk ve idare edenleri uyarmak boynumuzun borcudur… Bursaspor siyasi hesaplar, kişisel hırlara feda edilemez. Etmeye kalkan bunun altında kalır. Ama acıyı da bütün kent çeker… Yeni acılar istemiyoruz velhasıl…
***
Önce yakın geçmişi bir hatırlayalım…
Emin Adanur, Mart ayında basın toplantısı düzenleyip Bursaspor’a Başkan adayı olacağını açıkladı. Haliyle o toplantıda kulübün mali durumu hatırlatıldı kendisine… O’da “Ekip olarak bu işe baş koyduk 40 milyon lira vereceğiz” dedi.
Oh bee… Bursaspor için yıllardır aranan kan bulunmuştu nihayet. Yapılan bu açıklama ben dâhil herkeste büyük bir heyecana yol açtı.
O toplantıda Emin Adanur’a; “Kongre sürecinde başka biri ortaya çıktığı takdirde adaylığınızı devam ettirecek misiniz?” diye de sordular. Emin Adanur’da, ortaya koydukları 40 milyonun üzerinde para koyan herkesi destekleyeceklerini söyledi… Bununla da yetinmedi Emin Adanur. “Mali Genel Kurul yapılmadığı için şu anda tahtayı kaç paraya açacağımızı bilmiyoruz. Biz zaten 40 milyon lira vereceğimizi söyledik. Bağış ve loca satışından 20-30 milyon lira da gelir elde edeceğiz. Bu 70 milyon lira ile beraber tahtanın da gayet açılacağını düşünüyorum.”
Bu cümleler açık ve nettir.
Emin Adanur veya ekibi iş başına getirilirse kulübe 40 milyon vereceklerini ilan etti. Hatta eğer ilk yıl Süper Lig’e çıkaramazsa verdikleri parayı bağışlayacaklarını da söyledi. Dahası 20-30 milyonda ilave kaynak bularak sağlam bir başlangıç yapacaklarını da ilan etti. Bu vaat etkili oldu ve iş başına geldi Emin Adanur…
“Geldi” derken şöyle bir durum oldu aslında.
Seçim öncesinde Emin Adanur’un kongre üyeliği süresinin Başkan olması için yetmediği anlaşıldı. Bunun üzerine, önce bir projede ortağı olan Ekrem Pamuk adaylığını açıkladı. Ama her ne olduysa, Pamuk adaylıktan vazgeçince bu kez aynı ekipten Hayrettin Gülgüler’in Başkan adaylığında seçime gidildi…
5 Haziran’da yapılan kongrede, mevcut başkan Erkan Kamat, Serdar Acarhoroz ve Hayrettin Gülgüler listeleri yarıştılar… Oylar sayıldı ve Emin Adanur destekli Hayrettin Gülgüler 643 oy ile Bursaspor’a başkan seçildi…
O akşam Emin Adanur ve Hayrettin Gülgüler kürsüye birlikte çıktılar… Emin Adanur kürsüde şunları söyledi: "Çok güzel bir seçim atmosferiydi. Bu seçimi Bursaspor kazandı. Nezaket çerçevesinde geçti. İnanıyorum ki bundan sonraki seçimler de aynı heyecan ve coşkuyla geçecek. Hepinize tekrar söz veriyorum. Tahta açılacak, Süper Lig’e çıkacağız."
Hepimiz heyecanlandık ve yeşil beyaz meşaleler ile karşıladık yeni yönetimi tesislerde… Ama sonra o vaat edilen 40 milyonu göremedik Adanur’dan bir türlü… Yok verildi de ben atladıysam peşin peşin özür dilerim…
Haliyle de, “Tahta ha açılıyor, ha açılmak üzere” diye heyecanlı günler başladı… Derken birkaç gün önce tahtanın açıldığı duyuruldu… Lakin hâlâ açılmadığını söyleyenler de var… Hatta bugün bile bu iddia ortada dolaşmaya devam ediyor…
Neyse, biz konumuza dönelim…
Sayın Bursaspor ekip liderimiz Emin Adanur, müsaadeniz ile birkaç sorum olacak size.
Lakin âdetiniz olduğu üzere hemen kızıp celallenmeyiniz lütfen…
Net soracağım ve mümkünse de net cevap almak isterim Bursapor’a gönül verenler adına…
Malum seçimden önce ekip olarak 40 milyon lira vaat ettiniz… Ayrıca bağış ve loca satışlarından da bu rakamı 60- 70 milyona çıkaracağınızı söylediniz. İddiaya göre, Bursaspor’un futbolculara 120 milyon borcu var… Vaat ettiğiniz 40 milyon lira ile hele de bağışlar ile kulübe girecek 60-70 milyon lira ile tahta kolayca açılır…
O zaman sorularımız şunlardır:
Yönetim olarak 40 milyonu verdiniz mi?... Bağış ve loca satışlarından umduğunuz hedefe ulaştınız mı?
Kulübün sosyal medya hesabından yapılan paylaşımları topladığımda, kampanyanın 9. gününde elde edilen gelirin 3,5 milyon lira civarında olduğunu hesap ettim. Bu yazıdan sonra gelenler olduysa ve ola ki hesap hatam varsa düzeltiniz lütfen…
Sakın yanlış anlaşılmasın toplanan 3,5 milyon lirayı asla küçümsemiyorum… Kadirşinas Bursalılar açılan kampanyaya, gücü oranında bağış yaptı ve yapmaya devam ediyor.
Ama borç çok büyük… Bize 120 milyon lazım. Ayağa kalkabilmek için hiç olmazsa yarısı lazım… Kabul kulübü bu duruma siz ve ekibiniz düşürmediniz… Bu hale getirenleri zaten affetmedik, affetmeyeceğiz de… Ama sizler ortaya bir iddia koydunuz… Bu nedenle de, göreve geldiniz… O halde ilk iş olarak taahhüt ettiğiniz 40 milyon lirayı, kulübe hemen vermelisiniz. Bu parayı daha sonra tahsil edersiniz veya etmesiniz. O ayrı bir konu. Bugün bu para lazım… Zira bu para da yetmeyecek… Yolda yürümek için de bir o kadar daha lazım.
Açıkçası geminin karaya oturmasıdır korkumuz… Yani Nasreddin Hoca misali, iyi niyetle, testi kırılmadan önce herkesi uyarmaya çalışıyoruz… Sözlerimiz anlayana, anlamak isteyenlerdir. Allah korusun testi bir kırılırsa bir daha tamir olmaz…
Demem o ki, aman haa, şu hikâye gibi olmasın sonumuz:
Dümencinin yanına sokuldu. Gemiyi nasıl yönettiğine bakıyordu. Şundan bundan konuştular.
Laf arasında dümenci, iki gecedir uykusuz olduğunu söyledi.
Yolcu, “Ver biraz da ben idare edeyim. Sende biraz uyu” dedi. Dümenci, çok sevindi ve yolcunun dümen kullanmayı bildiğini sanarak gidip uyudu. Ama bir süre onca acemi yolcu büyük bir gürültüyle karaya oturttu… Dümenci gürültü duyunca uyanıp da durumu görünce, “Sen ne yaptın neden gemiyi karaya oturttun?” diye söylendi. Bunun üzerine yolcu, “Hiç suçum yok kardeşim, ne yapayım deniz bitti” dedi.
Sakın haa deniz bitmesin… Bizim usta bir dümenciye ihtiyacımız var. Maazallah, işler daha da sarpa sarmasın istiyoruz biz... Velev ki, şartlar uymadı. Yük ağır geldi. O zaman yol yakınken nasıl bir çözüm bulacağımızı tartışalım…
Başarıyı herkes sahiplenir ama Allah korusun işler bir kötü giderse bugün size yol verenler, akıl verenler arkasını dönüverir. Demedi demeyin…