Haftalardır hem sportif hem de mali anlamda dikine bir inişte olan Bursaspor’da sular bir türlü durulmuyor.
Taraftar gruplarından, derneklerden, platformlardan, herhangi bir gruba bağlı olmayan taraftarlardan, gelen genel kurul çağrılarının ardından tribün lideri Mehmet Güzelsöz bir paylaşım yaptı.
üzelsöz’ün sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla işler daha hararetli bir boyut kazandı.
Güzelsöz yönetimin istifa ettiğini söylüyordu. Sonrasında 2. Başkan Emin Adanur’un kulübün mevcut durumu ile ilgili basın toplantısı yapılacağı duyuruldu.
Sahi ne yaşandı o akşam?
Ben Emin Adanur’a oy veren bir kongre üyesi olarak tamamen nötr bir şekilde katıldım toplantıya.
Asla kötümser olmadığım gibi iyimser de değildim. Bu şartlar altında mutlaka stratejik bir planı olur yönetimlerin, olmalıdır da.
Yapılan toplantıda Emin Adanur pek çok soruyu yanıtladı. Bir istifa açıklaması olmadı evet ama mevcut yönetimle ilgili akılda kalıcı bir toplantının yaşandığını düşünüyorum. Bunun bir çok sebebi var.
Adanur çeşitli özeleştiriler yaptı, yalnız bırakıldığını söyledi. Bursaspor’un akil insanları isterse istifa edeceğini söyledi. Akil insan olarak kimleri kastettiği sorulunca, tribün liderleri, divan vesaire dedi.
Bursaspor’la ilgili her gün yeni bir şey öğreniyorum, şaşkınım. Bu terimi camiamıza kazandırdığınız için teşekkürler sevgili Başkan.
“Ben gidersem kim gelir” dedi. Kendisi gelmeden önce de bu soru soruluyordu ama hep biri gelir zaten.
Her şeye rağmen buraya kadar belli bir anlayış çerçevesinde izledim konuşmayı. Hoş ya da etik bulmadığım kısım şurası oldu:
Taraftara da biraz aba altından sopa gösterildi sanki. Bu doğru bir yaklaşım değil, üstelik kimse kimseye de muhtaç değil.
“Şimdiki başkan giderse kim gelecek?”
Bu her seçim öncesi kurulan bir cümle. Sonra adaylar gelir , seçimler yapılır ,başkanlar seçilir, başkanlar gelir, başkanlar gider.
Ama bu cümle üzerinden bir strateji oluşturmaya çalışmak bu taraftara yapılan ayıptır.
Başarısız olduğunu kabul etti evet doğru.
Ama başarısız olunduğu takdirde 40 milyon lirayı hibe edeceği hatırlatılıncasezon sonunu işaret etti. “Sezon sonunda başarısız olursak” dedi. Birkaç saniye süren araştırmam sonrasında başkanın adaylık sürecinde verdiği bir röportaja denk geldim. Noktasına virgülüne dokunmadan paylaşıyorum.
“Ben şimdiden açıklayayım eğer takımı Süper Lig‘e çıkaramazsak verdiğimiz o para kulübündür. İlk yıl Süper Lig hedefimiz var. Biz 60-70 milyon toplayıp Süper Lig’e çıkaramazsak bir daha o güveni elde edemeyiz. Şimdi yola çıkmışken başarılı olacağız. Biz ilk yılda Süper Lig’e çıkacağız.”
Ben bunu tanıyorum. İlkokulda, lisede hepimizin yaptığı hesap bu. Hoca bana 100 verse… Sözlüden 10 alsam…
Başkan ticaret erbabı iyi bilir… Ticarette varsayımla iş yapılmaz, elinde ne varsa, ne gerçekse onunla hareket edersin. Yoksa batarsın.
Hem istifaya davet ediliyorsam başarısızım diyor hem de sezon sonunu görmedik başarısız sayılmam diyor.
Bu, zaten azalan güveninizi daha da azaltır.
Bunu yaparsanız kendinizle çelişirsiniz.
Bursapor’un gençlerinin satılması ayrı bir muamma.
Hadi bugünümüzü kurtardık. Yarın bunca transfer Özlüce kapısından çıktığı zaman umarım bugünümüzü akıllarla getirecek bir durumla karşılaşmayız.
Umarım bu belirsiz durumdan Bursaspor galip çıkar.