Bursa’yı tanımlarken seçtiğimiz ilk kelimelerden biri “tarihi”.
Yaşadığımız coğrafyanın bugüne, bu şekilde erişmesinde büyük payı var bu şehrin.
Gerek jeopolitik konumu gerekse doğal güzelliklerinin de etkisi var elbet.
Günümüzde inşa edilen yapılar ve korunan doğal güzellikler kentlerin gelecekteki kimliğini etkiliyor.
Büyükşehir Belediyesi’nin geçmişten günümüze bu şekilde gelen yapıları ön plana çıkarmak üzere başlattığı Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi Çarşıbaşı Kentsel Tasarım Projesi bu bakımdan oldukça önemli.
Bursa’yı tarihi silüetine yeniden kavuşturmak, söylemesi kolay olsa da uygulaması zor bir iş.
Çünkü bunu yaparken bazı çıkar gruplarının hamlelerini, bir takım tepkileri, belki de önyargıları aşmak, bunlara göğüs germek gerekiyor.
Proje bazında baktığımızda ben yapılmak istenen bu işi destekliyorum.
Ama neden daha yeşil olmasın?
Geçmişte yapılan bir dizi hata sonucunda Beton Bursa’ya dönüşen Yeşil Bursa’nın kurtuluş reçetesi gerçekten yıkmaktan geçiyor.
7’sinden 70’ine artık insanlar daha fazla yeşil alan görmek istiyor. Şehrimizde neden başka Kültür Park’ımız olmasın mesela?
***
Başkan Aktaş’ın dediği gibi: “Bursa yıkarak güzelleştirilebilir”. Ancak birkaç ekleme ile birlikte.
Güzel havalarda Çarşı bölgesini yürüyerek gezmeyi çok seviyorum. Bunu yaptığımda ülkenin gündemini, ekonomiyi ya da insanların çeşitli kişisel telaşlarını yüzlerindeki ifadeden gözlemleme imkanım oluyor. Bölgenin yüzyıllarca biriktirdiği enerjiyi parmak uçlarıma kadar hissediyorum ve bu şehirde yapılacak en güzel şeylerden biri de bu.
Yine böyle bir günde yıkımı süren YKM istikametinden Heykel’e doğru yürüyordum. Hepimiz meraklıyızdır ya inşaat izlemeye… Gözüm proje gereği yıkımın tamamlandığı bölgenin ardına takıldı. Hanlarımızı ortaya çıkarıyoruz, restorasyon çalışmaları yapıyoruz bunlar çok güzel ama çağın getirdiği bazı sorunlar görünmeyebiliyor bazen elbette. Ben de bu yazımda buna dikkat çekmek istiyorum.
Örneğin yüzyıllara direnen hanların duvarlarına matkaplarla, vidalarla monte edilen bembeyaz klimalar, elektrik kabloları, bölgeye uyum sağlamayan rengarenk tabelalar, tenteler, ledler…
Sizce de tarihi silueti bozan bir uygulama değil mi bunlar da?
Aslında bu, proje alanının değil tüm tarihi yapılardaki bir problem bana kalırsa. Yapıya zarar vermenin yanı sıra hoş bir görüntü de değil. Tarihi yapılarda bu gibi uygulamaların daha sıkı denetlenmesi gerekiyor. Bu işlemlerin önüne geçilip aynı zamanda bölge esnafına konunun hassasiyeti anlatılmalı, örnekler gösterilmeli. Eğer imkan varsa bunun için maddi destek sağlanmalı. Çünkü şehrin tam göbeğinde kalan bu alan sadece bir alışveriş bölgesi değil, hepimizin tarihi, hepimizin geçmişi, çocuklarımızın geleceği.
Dışarıdan bakan biri olarak en azından teknik olarak mümkünse bir merkezi klima sistemi ile kötü görüntünün bir kısmının ortadan kaldırılabileceğini düşünüyorum. Ya da geçmişte Cumhuriyet Caddesi’nde yapılan cephe düzenlemesi gibi bir uygulama ile han içindeki ve etrafındaki işletmelerin Tarihi Hanlar Bölgesi’ne yakışır bir görünüme getirilmesi sağlanabilir.
Tabii işin uzmanları daha iyi bilir…
***
Çarşı ve Hanlar Bölgesi bu şehrin ekonomisinin de tarihinin de en önemli alanı. Bursa’nın kalbine hiçbir ayrım gözetmeksizin hepimizin sahip çıkması gerekiyor